"و حاول" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çalış
• çalıştı
• ve dene
• çalışmış
• ve beni

Anneyi yan yatır ve bebeği sarmal şekilde hareket ettirmeye çalış.
ضع الام على الجهة الاخرى و حاول تحريك الطفل بشكل دائري

Max, bir an için kendin olmayı bırak da sevimli olamaya çalış.
ماكس، أخرج من شخصيتك لدقيقة و حاول أن تبدو لطيفا.

Şimdi koşup başka birini etkilemeye çalış, olmaz mı?
و الآن اجري و حاول أن تؤثر بشخص آخر . هلا فعلت ذلك ؟

O adam, Katara ile beni hapsedip hepimizi havaya uçurmaya çalıştı.
هذا الرجل إحتجزني أنا و كتارا في السجن و حاول تفجيرنا

O da flört etmeye çalıştı ama bunda pek iyi değildi.
و حاول هو أن يغازلني لكنه لم يكن جيدا في ذلك

Özelliğini bul ve dene.
و حاول إيجاد القواسم المشتركة,

Kendinden geçmiş, ve o sırada birlikte olduğu adam da trakeotomi yapmaya çalışmış.
و فقدت بعدها الوعي و حاول الرجل الذي برفقتها بعمل شق في قصبتها الهوائية

- Orada kendine dikkat et. - Evimi harap etmemeye çalış.
احترس لخطواتك هناك - نعم , و حاول الا تدمر منزلي

Buraya gel de beni kutudan çıkarmaya çalış.
تعال إلى هنا و حاول أن تبعد عنى هذا الصندوق

Beni dinlemelisin, biraz düşün ne dediğimi anlamaya çalış.
يجب أن تسمعنى, يجب أن تركز معى و حاول أن تفهم ما سأقول

Tamam, bize bir çıktı ver, sistemde arat ve bize bir isim bulmaya çalış.
حسناً، اطبع لنا نسخة و أرسِلها عبر قاعدة البيانات و حاول العثور على اسمه

Geri yaslan, gözlerini kapat ve rahatlamaya çalış.
تمدد إلى الخلف و أغمض عيناك و حاول أن تهدأ

Öylece durdu ve kesinlikle kımıldamamaya çalıştı.
لقد ظل واقفاً هنا و حاول ألا يحرك أي جزء من جسمه.

Tüm konuşmaları da kaydetti ve en önemli fikirlerin nerelerde ortaya çıktığını bulmaya çalıştı.
وقام بتسجيل كلّ تلك المحادثات و حاول التعرف على مكان الأفكار الأكثر اهميّة، أين مكان حدوثها.

Görüşmemizin ortasına doğru pantolonunu çıkarıp kediye giydirmeye çalıştı.
في منتصف الطريق أثناء حورانا قام بخلع سرواله و حاول أن يلبسهم إلى القطه ..

Elinden geleni yaptı ama Marilyn'in gerçek sorunlarını gördü ve onu ayakta tutmaya çalıştı.
لقد فعل كل ما هو ممكن لكن عندما علم المشاكل الحقيقية التي كانت تعاني منها مارلين و حاول جعلها تعمل فحسب

Ve onu patlatmaya çalıştı... ve tüm iltihabı beynine gitti, ve onu öldürdü.
و حاول أن يفتحها و دخل كل القيح الى دماغه و مات

Daha iki gündür buradasın ve şimdiden kendini öldürmeye çalıştı.
أنتِ هنا منذ يومين و حاول قتل نفسه بالفعل

Oraya git ve dene.
عد للداخل و حاول.

Kes sesini ve dene.
اخرس ... و حاول

Kaza gibi göstermeye çalışmış. Yargıç Harper'ın hukuk fakültesindeki tıbbi kayıtları.
و حاول جعل الأمر يبدو كحادثة عرضية هذه هي السجلات الطبية الخاصة بالقاضية هاربر من مدرسة القانون

Öldürdüm, çünkü ne yaptığımı gördü ve beni durdurmaya kalktı.
قتلته لأنه علم بما أفعله، و حاول أن يوقفني.