"و والده" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ve babası
• ve babasını
• Babası da
• babasını ve

Mak'ın annnesi ve babası dua etmek için bir rahip ayarladılar.
أم ماك و والده رتبا لمجيء راهب للصلاة من أجل ماك.

Ona yardım ediyorum. Annesi hasta ve babası ölü, komuşuyuz.
أعتني به، والدته مريضه و والده توفي نحن جيران

O sadece annesinin ardından çok üzgün ve babası umursuyor gibi bile gözükmüyor.
إنه فقط حزين بشأن أمه و والده لا يهتم على الإطلاق

Kız arkadaşını ve babasını yeterince erkek olmadığı için kaybetmiş gibi görünüyordu.
بدا أنه فقد فتاتة و والده لأنه لم يكن لاجلاً كفاية

Vaftiz oğlum. Bildiğin gibi Babası da en yakın arkadaşımdı.
إنه إبني بالعماد و والده كان أقرب أصدقائي

Sence babasını ve bir ağabeyini daha kaybettiğini öğrenmesini ister miyim?
أتظن أنني أريده أن يسمع أنه خسر أخاه الآخر و والده أيضاً؟

Annesinin ailesi pek çok nesilden beri Ostia da yaşıyor ve babası başarılı bir hayvan tüccarı.
عائلة أمه مؤسسة في أوستيا لعدة أجيال و والده تاجر ماشية ناجح

Çocuk ve babası, Maine'de bir evde saklanıyorlar.
هو و والده مختبأن في المنزل في ولاية ماين

Öğretmenleri umudu keser, sınıf arkadaşları zalimlik eder ve babası suçlar ama silahlara ulaşmasını da engellemez.
أساتذته تخلو عنه زملائه بالقسم يُضايقونه و والده ألقي باللوم عليه بينما سمح له بالوصول للأسلحة

Dan ve babası Jenny ye bakmak için gittiler,
دان و والده خرجا للتو للبحث عن جيني اذا .. سيكون الآن الوقت مناسب

Tıpkı ağabeyi ve babası gibi kalp cerrahı olacak.
سوف يصبح جراح قلب و صدر مثل أخيه الأكبر و والده

Sur ve babası çok mutluydu ama.
أبني و والده علاقتهم كانت ممتازة كانا سيعدين جدا وهو طيب ومناسب معه

Şimdi onlara merahaba diyelim.. Scott ve babası Mr... Avil?
القوا التحية ل "سكوت" و والده السيد "آفل"

10 yaşında ve babası öldü.
إنه بالعشرة من عمره و والده متوفي

Bizi kendilerinden küçük gören güzellik ve inayet bakımından eşit görmeyenlere karşı baban ve babası gibi savaşmalısın.
لتكافح من أجل شعبها كما أبي و والده كافحا ضد الذين قالو بأننا أدنى مستوى منهم الذين قالوا لسنا مساوين لهم في الجمال وفي النسب

Ama onların kendi annesi ve babası olduğunu bilmiyordu.
ولكن لم يكن يعلم بأنهما والدته و والده.

Anne ve babası müsait değiller.
إن والدته و والده غير متوافرين

En çok anne ve babası destek oldular.
والدته و والده بقيا معه في معظم الأوقات

Artık şirketin CEO'su olarak Tae Moo ve babasını postalayıp şirkete bir güzellik yaparsın.
من الان وكرئيس مجلس الادارة لنتخلص من الوغد تاى مو و والده من الشركة لنجعلها افضل

Oğlanı ve babasını ayırmamız gerek.
علينا ان نفصل بين الفتى و والده

Onun da Babası da kayıtlı demokratmış.
و والده مسجل كديمقراطي

Kendine gelene kadar babasını ve kardeşini öldüren silah adına kayıtlı olduğu için tutuklanmış.
و عندما استفاق من الصدمة تم إلقاء القبض عليه بتهمة قتل أخيه و والده