ويكيبيديا

    "يأخذونه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • götürüyorlar
        
    • alıyorlar
        
    • aldıkları
        
    • almalarına
        
    • götürmelerine
        
    • götürürler
        
    • götürürlerken
        
    Simon! Onu götürüyorlar. Open Subtitles سايمون ، إنهم يأخذونه بعيدا ما الذي يحدث؟
    Öldürdüğünüz adamı nereye götürüyorlar? Open Subtitles هذا الرجل الذى قتلته , الى أين يأخذونه ؟
    Bu çok içten bir özür, ve onlar da bunu ciddiye alıyorlar. TED و إنه لإعتذار صريح، و هم يأخذونه بجدية كبيرة.
    Zengin ve yaşlı bir hanım yeni bir deri istiyor, ya da bir organ lazım oluyor, bunları sizden alıyorlar. Open Subtitles أو هناك من مرض و يحتاج لعضو جديد يأخذونه منكم
    Aşağısı için aldıkları kira sudan ucuz. Open Subtitles الإيجار الذي يأخذونه لهذا المكان السفلي رخيص رخص التراب
    Onu almalarına izin vermeyeceğim. İşte buna sahibiz. Bu şey her neyse gittikçe yaklaşıyor. Open Subtitles أنا لَن أتركهم يأخذونه ذلك ما لدينا مهما كان ذلك الشيء، انه يقترب أكثر
    Onu götürmelerine izin verme. Buna izin veremeyiz. Open Subtitles لا تدعهم يأخذونه لا يمكننا السماح لهم بأخذه
    -Almanlara bırakalım, ilgilenirler. -Hastaneye götürürler. Open Subtitles نتركه هنا للالمان سوف يأخذونه للمستشفى
    Çok şükür ki, onu ayrı yere götürüyorlar. Yoksa ben de senin yaptığın gibi bir cinayet işlerdim. Open Subtitles حمداً لله، سوف يأخذونه بعيداً عنّا وإلّا لكنتُ فعلت نفس الشيء الذي فعلته، قتل
    - Onu Greenpoint'e götürüyorlar. Open Subtitles -إنهم يأخذونه لمستشفى جرين بوينت -أراك هناك
    - Cehenneme giden kısa yola götürüyorlar değil mi? Open Subtitles إنهم يأخذونه للطريق المختصر للجحيم، أليس كذلك؟ ! ْ
    Gitmesine izin vermiyorlar. Onu götürüyorlar. Open Subtitles أنهم لا يسمحون له بالذهاب, أنهم يأخذونه
    - Konuştuğumuz gibi taht odasına götürüyorlar. Open Subtitles - لقد كانوا يأخذونه إلى غرفة العرش بينما كنا نتحدث-
    Onu Highland'a götürüyorlar. Hemen gelip bizi almalısın. Open Subtitles "إنهم يأخذونه إلى "هايلاند عليكِ أن تأتي وتأخذينا في الحال
    Zengin ve yaşlı bir hanım yeni bir deri istiyor, ya da bir organ lazım oluyor, bunları sizden alıyorlar. Ama benim bir annem var. Open Subtitles أو هناك من مرض و يحتاج لعضو جديد يأخذونه منكم
    Hâlen bilinci kapalı. Şu anda ameliyata alıyorlar. Open Subtitles ما زال غائبا عن الوعي إنهم يأخذونه للجراحة الان
    Veriyorum, onlar da alıyorlar. Ama geri dönünce aynı olmuyorlar, değil mi? Open Subtitles أعطهم وهم يأخذونه لكن عندما أعود لا يكون الشئ نفسه ، صح ؟
    Bunları ölüler ya da mahkumlardan alıyorlar. Open Subtitles يأخذونه من المجرمين أو الموتى المجهولين
    Seni buraya hayat boyunca gönderiyorlar tam olarak senden aldıkları bu. Open Subtitles يرسلونك هنا طوال حياتك و هى بالضبط ما يأخذونه من
    Yazılımı piyasaya sürüp almalarına izin veremezdim. Open Subtitles لا يمكنني فحسب تسليمه لهم أو أدعهم يأخذونه
    - Jöleli. - onu yetimhaneye götürmelerine kadar. Open Subtitles يأخذونه إلى دار الأيتام
    Biliyor musun, mahkûmu askerlere teslim edebiliriz ve onu Athens'e götürürler. Open Subtitles أنت تعرف؟ نستطيع تسليم سجيننا للجنود وجعلهم يأخذونه إلى (أثينا)
    Çocuğu götürürlerken gördüm. Open Subtitles رأيتهم يأخذونه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد