Kadını rahat bırakın. Sacının teline bile zarar vermezdi delikanlı. | Open Subtitles | دع المرأة وشأنها. لن يؤذى شعرة من رأسها أيها الصبى. |
Kafamızı kuma gömmeyeceğiz Marie. Yoksa bu babama zarar verebilir. | Open Subtitles | لن نضع رؤسنا بالرمل يا مارى هذا قد يؤذى والدنا |
Sadece özel bir takas gerçekleşirken kimsenin zarar görmemesi için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا فى عمل خاص لكى أطمئن انه لن يؤذى أحد |
Onu çeksen iyi olur. Birinin canı yanabilir. | Open Subtitles | من الافضل ان تضع هذا بعيداً ربما يؤذى شخص ما |
Neden çocuğu rahat bırakmıyorsunuz? Size ne zararı var ki? | Open Subtitles | لماذا لا تدعزن الصبى وحده هو لن يؤذى احد |
Hırsızlık yapmaz, kimseyi incitmez, yanlış bir şey yapmaz! | Open Subtitles | لا أصدق أنه يسرق أو يؤذى أحدا أو يفعل أى شىء خطأ |
Şerifin adamlarına görür görmez vurmaları emredildi ama o bir sineği bile incitmedi. | Open Subtitles | . رجال عمدة البلدة مطالبون بضربه من اول نظرة , لكنه لم يؤذى ذبابة |
- Beni korkutan onun sözleri değil. Çok zayıf. Hiç kimseyi incitemez. | Open Subtitles | انه ضعيف و لا يقدر أن يؤذى أحداً |
Takas etmek istiyoruz. Sonra yolumuza gideceğiz, kimse zarar görmeyecek. | Open Subtitles | إن وافقتم على إجراء تبادل، فسنذهب لحالنا ولن يؤذى أحد. |
Sırrımı saklı tutmalıyım ki bilgilendirilmeyenler kendilerine ve başkalarına zarar vermesinler. | Open Subtitles | اننى يجب على حفظ سر حتى لا يؤذى الجهلة نفسم والاخرين |
Birisi zarar görecek. Soru; o kim olacak? | Open Subtitles | لقد حدثت الكثير من الامور و لا بد من ان يؤذى شخص ما.. |
Zavallı, hayatında kimseye zarar vermedi. Şimdi onu öldürdüler. | Open Subtitles | بحق الله لم يؤذى احدآ قط فى حياته والأن ها هم قتلوه |
Babana zarar vermek isteyecek birini biliyor musun ? | Open Subtitles | هل تستطيعين التفكير فى أى أحد يريد أن يؤذى والدك ؟ |
Büyük televizyon onda kalsın, yeter ki bebeğime zarar vermesin. | Open Subtitles | يمكنه ان يحتفظ بالتلفاز, لكنه لن يؤذى حبيبى. |
Doktorlar uyuşturucu al diye yalvardı ama çocuğuma zarar veremezdim. | Open Subtitles | الأطباء توسلوا إلى أن أتناول أدوية ولكنى استمريت فى القول : لن أفعل أى شىئ يؤذى طفلى |
İkimize de hiçbir zaman zarar vermediğini söyledi. Ve bunun doğru olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | قال إنه ما كان يؤذى أى منا وأعرف أن هذا حقيقى. |
Bu kadar ufacık birşey nasıl insanlara zarar verebilir? | Open Subtitles | كيف يستطيع هذا الشديد الصغر أن يؤذى أى شخص؟ |
- Birinin canı fena yanacak. - Birinin canı yanabilir mi dedin? | Open Subtitles | شخص ما سيتأذى - تعني شخص ما لربما يؤذى ؟ |
Onu banda kaydedebilirsiniz. Bunun kimseye bir zararı yok. Çünkü istediğiniz zaman silebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسجّل له لن يؤذى هذا أحداً , بإمكاننا مسحه |
Hırsızlık yapmaz, kimseyi incitmez, yanlış bir şey yapmaz! | Open Subtitles | لا أصدق أنه يسرق أو يؤذى أحدا أو يفعل أى شىء خطأ |
Üçüncü ise "Kadınları sevdim ve bu bir günah değildi çünkü bir kadını sevmem hiçkimseyi incitmedi. | Open Subtitles | ثالثا سأقول : على الرغم من ..اننى أحببت النساء فهذا ليس حراماً لأنى لم أفعل شيئاً يؤذى أو يجرح |
O çok zayıf. Kimseyi incitemez. | Open Subtitles | انة ضعيف و لا يقدر أن يؤذى أحداً |
Onu bağlayamayız. Ya canını yakarız ya da o kadar sinirlenir ki kendi canını yakar. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنكم ربطه ، سنقوم بإيذائه أو أنه سيصيبه الهياج و يؤذى نفسه |
Acıyor. Durun. | Open Subtitles | هذا يؤذى ، توقف |
kimseye bir şey olmasın, silaha ihtiyacım var, hepsi bu. | Open Subtitles | انظر، لا داعي أن يؤذى أحد، إنّما أحتاج لأسلحة فحسب. |