"يتصرفون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• davranıyorlar
• hareket
• davranıyor
• davranan
• davranırlar
• yapıyorlar
• davrandılar
• davranır
• yapmayınca
• davrandığını
• davrandıklarını
• garip
• davranmaz
• davranmaya
• davranmıyorlar

Şirketlerinin çıkarına aykırı davranıyorlar.
و هم يتصرفون بما لا يصب في مصلحة شركتهم.

Görünen o ki, insanlar kıtlık olacağını sezdiklerinde farklı davranıyorlar.
فقد اتضح بأن الناس يتصرفون بشكل مختلف عندما يدركون أن شيئاً ما ينقصهم

Eski bir kötü adam olarak, kötülerin nasıl düşünüp hareket ettiğini bilirsiniz.
لكونك كنت وغد سابق، فإنكّ تعرف جيداً .كيف يفكرون و يتصرفون الأوغاد

Çok fazla patron var. Hepsi mühendis gibi davranıyor.
فهناك العديد من الرؤساء وكلهم يتصرفون كأنهم مهندسون

Ve sosyal çevremizde böyle davranan insanları başka insanlar gördüğünde ne oluyor?
وسبب ما يحدث للبيئة الإجتماعية عندما يرى الناس آخرون يتصرفون حولهم بهذه الشاكلة ؟

Ama,bilirsin, Liberallar... idealizm onlara aitmiş gibi davranırlar.
وأصلي تعلمون، اللبراليون يتصرفون وكأن المثالية ملكهم

Çok saçma. Sana suçlu gibi davranıyorlar.
هذا سخف، إنهم يتصرفون كما لو كنت أنت مذنب

Görüyorsunuz, bu adamlar hayvan gibi davranıyorlar.
أولئك الرجال يتحدثون و يتصرفون كالحيوانات كما ترى

Hayır. Dün gece olan şey normalmiş gibi davranıyorlar.
لا ، الكل يتصرفون كأن ما حدث ليلة أمس كان طبيعي

Bizim gibi davranıyorlar. Ülkeleri sürekli bombalıyorlar.
إنهم يتصرفون مثلنا نحن نقصف ألبلدان طوال أليوم

Yarım milyon yıl önce olmasına rağmen bu insanlar tıpkı bizim gibi davranıyorlar.
وبالرغم من أن هذا كان قبل نصف مليون عام مضت إلا انه يبدو أن هؤلاء القوم يتصرفون مثلنا

Şayet insanlara sorumluluk verirseniz onlar da sorumlu alarak hareket eder.
أنها تعمل. إذا أعطيت الناس مسؤولية، فإنهم يتصرفون بمسؤولية.

Orijinal kurguyu taklit ettikleri duygusu ile hareket ediyorlar.
إنهم يتصرفون في المقطع بمعنى انهم يقلدون المزج الأصلي.

Nasıl istersen öyle hareket ederler.
،يكتشفون ما تريدينهم أن يكونوا .ثم يتصرفون بهذه الطريقة

Yine de, bu kasabanın insanları çok garip davranıyor.
على الرغم من ذلك، الناس في هذه المدينة يتصرفون بغرابة

İş adamları hâlâ iş adamı gibi davranıyor ama ortada bir iş yok.
رجال الاعمال يتصرفون كرجال اعمال.. لكن بلا اي عمل

Çocuklar bu gece çok garip davranıyor, değil mi?
هؤلاء الرجال كانوا يتصرفون مثل هؤلاء الرجال، هذه الليلة‎.

Tuhaf davranan her insan deli değildir.
كل الأشخاص الذين يتصرفون بغرابة ليسوا مجانين

Kapıya gelince, seni bir yıldır görmemiş gibi davranırlar.
كل مرة تعبر من خلال الباب, يتصرفون كأنهم لم يروك منذ سنة.

Ayrıca yukarıya çıkmıştım zaten, Vex'le garip garip şeyler yapıyorlar.
لقد صعدت سابقا للطابق الأعلى إنهم يتصرفون بغرابة رفقة فيكس

Çalınan malzemelerimi izlemekte bana yardım etmek yaptıkları en önemsiz şeymiş gibi davrandılar
يتصرفون وكأن لديهم أمور أهم بكثير من, تعلمين, مساعدتي في تعقب معداتي المسروقة

Fakat neden erkekler hep böyle davranır?
لكن لماذا فقط الرجال هم من يتصرفون هكذا؟

Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim.
"هم لا يتصرفون حيال ذلك لذلك قررتُ أنا أن أتصرف"

Ama Daniel kayda değer sayıda insanın sistematik olarak ne olursa olsun özgeci davrandığını ortaya çıkardı.
ولكنه اكتشف منهجياً وبغض النظر، أنه يوجد عدد معتبر من الناس يتصرفون بإيثار، بغض النظر عن أي شيء.

Güçlü noktalarını, zaaflarını, ...ve baskı altındayken nasıl davrandıklarını bilirsin.
تــعرف مكـآن قوتهم , ومكــآن ضعفهم وكـيف يتصرفون تـحت الضغط

Arkadaşlar böyle davranmaz.
الأصدقاء لا يتصرفون هكذا.

Onları kilitlediğimizde, garip davranmaya başlarlarsa kimseyi incitmezler.
أن نحبسهم , حتى عندما يتصرفون بشكلٍ غريب لن يقوموا بإيذاء أحد

Sadece hayvan gibi davranmıyorlar, aynı zamanda hayvan gibi yaşıyorlar.
فهم ليسوا فقط يتصرفون كالحيوانات، ولكنهم يعيشون مثل الحيوانات.