Şimdi o durmadan kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو |
Şimdi o durmadan kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو |
Onun için her şey bir kavga. Herkes düşman. | Open Subtitles | يتعارك مع كل الأشياء ويعتبر كل الناس أعداء |
Şimdi sürekli kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو |
Bu masaya oynuyor bence birileri burada kavga etti Bantı gördün mü? | Open Subtitles | هذه المنضدة تحركت اعتقد شخص ما كان يتعارك هنا هل ترين هذا الشريط؟ |
-Hala kimin dalaştığını söylemedi ama benden ona kavga etmeyi öğretmemi istedi. | Open Subtitles | ولكنه طلب مني أن أعلّمه القتال إنه في الخامسة من عُمره لا أريده أن يتعارك |
Birisi adamla kavga ediyor. Bir kahraman mı görüyoruz? | Open Subtitles | أحدهم يتعارك مع الرجل، هل نرى نوع من الأبطال؟ |
Bir bodrum dolusu arı var ve Ted, Bay Cootes'la az kalsın kavga ediyordu. | Open Subtitles | لدي قبو مليء بالنحل وتيد كاد ان يتعارك مع سيد كوتس |
Çiftlerin en çok parasal konularda kavga ettiklerini söylerler ya hani? | Open Subtitles | حسنا، تعلم كيف يقولون أن أن أحد أكبر الأشياء التي يتعارك حولها الأزواج هي المال؟ |
Buna karşılık, elimizde yedek bir gelin ve sokaklarda kendi başkanıyla kavga eden bir damat var. | Open Subtitles | بدلا من ذلك، لدينا عروس بديلة و العريس يتعارك في الشارع مع المستشار |
Beyzboldur, araba kullanmaktır, Jerseyli bir adamla nasıl kavga edileceğidir. | Open Subtitles | البيسبول، كيف يقود سيارة، كيف يتعارك مع شخص من "جيرسي". |
Bize göre o burada çok mutlu, kavga etmiyor, şikayet etmiyor... sanki özgür kalmak istemiyor... | Open Subtitles | نَعتقدُ بأنّه سعيدُ جداً هنا، أَبَداً لا يتعارك أبداً لا يَشتكي... يَبْدو مثل الذي لا يُريدُ ان يَكُونَ حرَّ مطلقاً |
Bize göre o burada çok mutlu, kavga etmiyor, şikayet etmiyor... sanki özgür kalmak istemiyor... | Open Subtitles | نَعتقدُ بأنّه سعيدُ جداً هنا، أَبَداً لا يتعارك أبداً لا يَشتكي... يَبْدو مثل الذي لا يُريدُ ان يَكُونَ حرَّ مطلقاً |
Taksiciyle kavga eden sarhoşun teki sanmışlar. | Open Subtitles | وكان سكران يتعارك مع السائق كيف أنت؟ |
Buradasın çünkü oğlun okulda her gün kavga ediyor ve son kavgasının sonunda bir çocuğu hastahanelik etti. | Open Subtitles | أنت هنا لأن ولدك يتعارك يوميـّاً ...في المدرسة وفي آخر مشاجرة تسبب في ذهاب صديقه في المدرسة إلى المشفى |
Hep iki erkeğin benim için kavga etmesini istemişimdir. | Open Subtitles | طالما أردت أن يتعارك شابان من أجلي |
Abruzzi'de kimse bir bıyık yüzünden kavga etmez. | Open Subtitles | في ابروزى لا أحد يتعارك فوق الشاربِ. |
O halde neden bir uyuşturucu taciriyle kavga etti? | Open Subtitles | لذا لمَ كان يتعارك مع تاجر مخدرات؟ |
Daha yaşlı çiftler kavga eder, tartışır hatta belki de hiç konuşmazlar. | Open Subtitles | كما تعلم، ربما يختلف أو يتعارك كبار السن من الأزواج... ربما لا يتحدثان أبداً، إذا كان قد تحدثا فعلاً. |
Ben hariç kimse ev arkadaşlarımla kavga edemez. | Open Subtitles | لا أحد يتعارك مع زميلاتي إلا أنا |