4. katta boş bir daire var, ancak anahtarları aşırmam gerek. | Open Subtitles | هـنالك مكان فارغ بالـطابق الـرابع، لكنه يجب علي أن أسرق المفاتيح |
Bu para işinden bıktım. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle bana. Pekala. | Open Subtitles | لقد سئمت من موضوع المال فقط أخبرني ما يجب علي أن أفعله |
O kadar kutsal bir yemek, kaç kere söylemem gerekiyor? | Open Subtitles | ،هذا الغذاء المقدس كم مرة يجب علي أن أقول هذا؟ |
Yakasız deri ceket almam lazım. Bir de pilot gözlüğü falan belki. | Open Subtitles | يجب علي أن أشتري جاكيت جلد بدون قبعة و ربما بعض الطيارين |
Şimdi Togo eski başkanını aramak zorundayım, ve bitirdiğimde, öyle görünüyor ki dünyanın diğer kalanının sonu gelmiş olacak. | Open Subtitles | الآن يجب علي أن أتصل بالرئيس السابق ل توجو وعندما أنتهي , كما يبدو بقية العالم ستقترب من نهايتها |
Şu anda bilmem gereken tek şeyi biliyorum: Onu sevdiğimi. | Open Subtitles | الآن , أعرف الشيء الوحيد الذي يجب علي أن أعرفه: |
Sufle yapıyorsam ya da birinin sevgilisi oluyorsam en iyisi olmam gerek. | Open Subtitles | أو عندما أكون عشيق لأي أحد يجب علي أن أكون الأفضل دائماً |
- Ama önce seni merkeze götürüp namuslu bir kadın yapmam gerek. | Open Subtitles | لكن يجب علي أن أصطحبكِ إلى وسط البلد وأطلب طلباً صريحاً منكِ. |
Ben görebilirsiniz, ama sana bir şey söylemem gerek başlangıçta | Open Subtitles | سأتحقق, لكن يجب علي أن أقول لك شيئاً في البداية |
-Oo bu bana bir dahaki salı satışında snack hazırlamam gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | مما يذكرني, أنه يجب علي أن أكون أم الوجبات يوم الثلاثاء القادم |
Bana hayallerimin peşinde koşmam gerektiğini söyleyen sen değil miydin? | Open Subtitles | أنت من قال لي أنه يجب علي أن اتَّبِع حلمي |
Belki de içten içe onu alıp götürmesine izin vermemem gerektiğini bildiğim içindir. | Open Subtitles | ربما عرفت بالغريزة بأنني لم يجب علي أن أسمح لرايلي لأخذ آني معه |
Burada, özür dilemem gerekiyor, çünkü birazdan bunları her yerde görmeye başlayacaksınz. | TED | في هذه المرحلة، يجب علي أن أعتذر، لأنكم ستبدأون برؤية هذا في كل مكان. |
Sadece bu kahpeye tecavüz etmem gerekiyor. Her bağırış için 100 dolar ekstra... | Open Subtitles | فقط يجب علي أن اغتصب هذه العاهرة وكل مره تصرخ بها اقبض سعر مضاعف |
Annem, efendim. O çok hasta. Sanırım bu aralar yanında olmam gerekiyor. | Open Subtitles | بسبب أمي سيدي ، إنها مريضة جداً وأعتقد أنه يجب علي أن أكون بجانبها |
Kontrol ederim ama önce sana bir şey söylemem lazım. | Open Subtitles | سأتحقق, لكن يجب علي أن أقول لك شيئاً في البداية |
Aslında sizi dövdürmem lazım ama onun yerine size Konfüçyus'un öğretileriyle nezaket neymiş öğreteceğim. | Open Subtitles | شيم وون يجب علي أن أضربك سأعلمكَ نعمة من خلال فكر كونفوشيوس |
Sen de bu terapileri yararsız buluyorsun. Ben neden buna katlanmak zorundayım ki? | Open Subtitles | أمي,أنتي لاتصدقين أمور العلاج هذه أذا لماذا يجب علي أن أخوض هذه الامور؟ |
Ve müdür olarak, umduğum şeyleri araştırmak zorundayım. | TED | وكمديرة مدرسة، يجب علي أن أتفقد ما أتوقع. |
Denklemin bir parçası pek değildi bu üstünde durmam gereken. | TED | هذا لم يكن حقاً جزء من الحل أنه يجب علي أن أتمرن. |
Eve donunce bir Fransizi oldurmem gerekecek. | TED | يجب علي أن اقتل رجلا فرنسيا عندما أعود إلى الوطن. |
Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bu kaçmamız için tek şansımızdı. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أفعل شيئاً هذة فرصتنا الوحيدة للهرب |
Kafamla vurup onu masaya yatırdım. Aslında gitmem gerekirdi. | Open Subtitles | لذا ضربته في الصينية بوجهي كان يجب علي أن أبتعد |
Ben de hep anneme yemekten önce tatlı yemek istediğimi söylerdim ama sonradan önce sebzelerimi yemem gerektiği ortaya çıkardı. | Open Subtitles | أعتدت دائماً أن أتناول حلوتي قبل عشائي و إن الأمر دائماً معكوس ، لذا يجب علي أن أتناول الخضروات أولاً |
Hey, Ray. Hakkını vermeliyim ki. Bu akvaryum çok iyi bir seçim oldu. | Open Subtitles | هيي راي يجب علي أن أعترف لك هذا الحوض إنما هو ضربة معلم |
Acele etmeliydim. Kızlar bakmak için gelebilirlerdi. | Open Subtitles | لذا كان يجب علي أن أسرع وإلا شاهدوني الفتيات |
- Seni öldürmem gerekir.... - Çünkü beni öldürmen gerekir. | Open Subtitles | يجب علي أن اقتلك و بعد ذالك يجب ان تقتلني |
Daha da önemlisi... Senden ve kardeşinden uzak durmak zorunda olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | والاهم من ذلك ، كان يجب علي أن أبتعد عنك وعن أختك |
Annem için bir kaç şey bırakmalıyım, ama harçlık için kesinlikle evde olmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي أن أجلب بعض الأغراض لأمي وأيضاً يجب علي أن أقول لهم |