ويكيبيديا

    "يجمع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • topluyor
        
    • toplar
        
    • koleksiyonu
        
    • topluyormuş
        
    • toplayıp
        
    • tutan
        
    • toplamaya
        
    • almaya
        
    • topladı
        
    • alıyor
        
    • toplardı
        
    • topladığını
        
    • biriktiriyor
        
    • birleştiriyor
        
    • tahsil
        
    Görünüşe göre tüm altınları topluyor ve geriye kalanları bırakıyor, buna elmaslarda dahil. Open Subtitles يبدو أنه يجمع كل المشغولات الذهبية ويترك أي شيء أخر بما فيهم الماس
    Victus, bir başka diriliş arayan gruplar hakkında bilgi topluyor. Open Subtitles فيكتوس يجمع معلومات أستخبارتيه عن المجموعات يتطلعون إلى نهوض أخر.
    Tüm dürüst insanları devrim bayrağı altında topluyor. Open Subtitles انه يجمع كل الناس الشرفاء تحت راية الثورة
    Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu ekibi, toksikoloji raporu için tüm uçuş ekibinden kan, saç ve deri örnekleri de toplar. Open Subtitles فريق الهيئة أيضا يجمع دم و شعر و عينات جلد من كافة طاقم الطيران و يقوم بعمل تحليل السميات حسنا
    Zamanında porselen koleksiyonu olan bir adama aşık olduğunu söylemişti. Open Subtitles لقد قالت أنها تحب الرجل ،الذي يجمع الخزف
    Son birkaç haftadır bölgedeki yıldız geçitlerini topluyormuş. Open Subtitles يجمع بوّابات النجوم في هذا القطاع منذ بضعة أسابيع
    Las Vegas'taki domuz yetiştiricisi Bob Combs kumarhanelerden yenmemiş yemek artıkları toplayıp domuzlarına yediriyor. TED بوب كومز، ومربي الخنازير في لاس فيغاس الذي يجمع بقايا طعام من الكازينوهات ويقدمه للخنازيرله.
    Yardım baloları düzenliyor, sonra da bu şeyleri topluyor. Open Subtitles انه يعطي لأسباب انسانية وبعدها يجمع كل هذه الأغراض
    Yardım baloları düzenliyor, sonra da bu şeyleri topluyor. Open Subtitles انه يعطي لأسباب انسانية وبعدها يجمع كل هذه الأغراض
    Kendisi, arkadaşları ve koleksiyoncular için topluyor. Open Subtitles بأي حال هو يجمع للبيع ولكن في الأغلب لأصدقاء وأعني الجامعون الكبار حصص كبيرة جداَ
    Benim amacım... 10 yıllı k yüksek eğitim ve o hala yaban arıları topluyor. Open Subtitles عشر سنوات من التعليم العالي وهو يجمع الحشرات
    Birisi Lust ve Envy gibi Homunkulusları topluyor ve onları kontrol etmek için de onlara yaşam veriyor olmalı. Open Subtitles لابد أن هنالك شخص يجمع الهومنكلس مثل لست أو إنفي, و يعطيهم حيوات متعدده لكي يسيطر عليهم
    Babam İmparatorluğun Büyük Liderleri'ne her türlü çerçöpü topluyor. Open Subtitles أبي يجمع كل الأشياء عن القواد العظام للمستعمرة.
    Diğer üyelerin hepsinden daha fazla para toplar. Elbette, bunun sebebi tüm farklılığı yaratan doğru komitede olması. Open Subtitles يجمع أموالاً أكثر من أي عضو آخر لكنه بالطبع في اللجنة المناسبة
    Böylece hızlandırmak için herşeyi yaparsın. Bazıları pul toplar. Bazıları da kibritten ev yaparlar. Open Subtitles لذلك نفعل أى شئ ليمر الوقت بسرعة هناك من يجمع الطوابع
    Büyükbabam düğme toplardı. "Herkes para pul koleksiyonu yapar. Open Subtitles على الأقل لديه هواية مثلا جدي كان يجمع الأزرار
    Haftalardır bölgenin her yanından yıldız geçitleri topluyormuş. Open Subtitles كان يجمع بوابات النجوم من كل القطاعات في الأسابيع الأخيرة
    Yemek tarifleri toplayıp arada sırada dedikodu yapan tipler bunlar. Open Subtitles كما تعلمين , من النوع اللذي يحب ان يجمع وصفات الطبخ ويتبادل احاديث القيل والقال
    Onları bir arada tutan tek şey... birbirlerine yönelttikleri suçlama ve serzenişler. Open Subtitles فالشيء الوحيد الذي يجمع بينهم جميعا هو الهزائم والاحباطات التي يتلوها كل منهم على الآخر
    Burada yapmaya çalıştığı, temyiz için mümkün olduğunda çok gerekçe toplamaya çalışıyor. Open Subtitles لذا ما يفعله من الواضح أنه يريد أن يجمع أسباب كثيرة
    Bu kocanızın isteğiydi kasayı almaya gelen kişi bize şifreleri söylemek zorunda. Open Subtitles كانت رغبة زوجك أن الشخص الذي يجمع الصندوق يجب أن يعطينا كلمة السر
    K'tano kuvvetlerini altı Düzen Efendisi'nin Jaffa güçlerinden topladı. Birşeyleri doğru yapmış olmalı. Open Subtitles كاتانو يجمع الجافا من ستة من حكام النظام.يجب أن يعمل شيء صحيح
    Bir şeyler alıyor, seramik gibi, değerli metaller gibi şeyler biriktiriyor bu da karotid arterlerinde damar tıkanıklığına neden olmuştur. Open Subtitles انه يشتري شيئا يجمع شيئا الادوات الخزفية,معادن نفيسة مما تسبب بانسداد شرايين الصاعدة لدماغه
    Mississippi"de pamuk toplardı. Bunu yüz kere söyledin. Open Subtitles كان يجمع القطن فى الميسيسبى، أخبرتنى بهذا مئات المرات.
    dedi. Yüzlerce küçük çocuğun beşer parça çöp topladığını düşünsenize, kampınız hemen tertemiz bir yer haline gelir. TED لديك مائتي فتى وكلُُ منهم يجمع خمس قطع، وبعد وقت قليل جدا يصبح المخيم أكثر نظافة.
    Bana pullarını gösterdi. Wilhelmina biriktiriyor. Open Subtitles أراني طوابعه يجمع طوابع الملكة ويلهيلمينا
    Tek bir şey, öğrendiğim depresyon ve anksiyete sebeplerini birleştiriyor. TED وهناك أمر واحد يجمع بين كثير من مسببات الاكتئاب والقلق التي تعرفت عليها؛
    Elektrik şirketi faturaları nasıl tahsil edeceğini çözemediği için şebekeden bağlantısı kesilen bir konut para havalesini kolleklifleştirdi ve herkes sonunda daha ucuz tarife aldı. TED بعد قطع الاتصال بشبكة الكهرباء لعدة أشهر لأن شركة الطاقة لا تستطيع معرفة كيفية جمع الفواتير، صممت واحدة من المستوطنات نظام يجمع التحويلات المالية وحصل الجميع على أسعار أرخص في الصفقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد