Evet ama yakındakilerle şansım yaver gitmedi ve fazla zamanım, param ve canlı yumurtam kalmadı. | Open Subtitles | أجل، لكنّي لم يحالفني الحظّ كما آملت في إقليمي المحليّ. وإنّي ينفذ منّي والوقت والمال والبويضات القابلة للتخصيب. |
Avukatla şansım yaver gitmedi. Davacı hakkında bilgi yok. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ مع المدعي العام، لم أجد معلومات عن الإدعاء |
Havaalanının kamera kayıtlarından bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ مع أشرطة المراقبة بالمطار |
Şehir trafik kameraları bir şey yakalayamamış ve bölgedeki özel güvenlik kameralarından da bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لم تلتقط كاميرات المرور شيئاً، و لم يحالفني الحظ مع كاميرات الأمن الخاصة في المنطقة |
- Belki şansım yaver gider, şu barmenle bir kavgaya tutuşuruz. | Open Subtitles | ربما قد يحالفني الحظ حيث سأتشاجر مع ذلك الساقي كلا، ليس هذه المرة |
Bunu benden alırsan Buffalo'da benim için yapacak bir şey yok demektir. | Open Subtitles | اذا اخذت هذا "فلن يحالفني أحد في "بافالو |
Morg elemanlarından oluşan bir ağ oluştursam anca şansım yaver gidebilir. | Open Subtitles | إذا استطعت جعل العاملين في المشرحة يراقبون الوضع ربما يحالفني الحظ |
Kadınlarla şansım yaver gitmedi. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ كثيرا مع الفتيات |
Aslında ateş eden demirlerle şansım hiç yaver gitmedi. | Open Subtitles | في الواقع، لم يحالفني الحظّ مع البنادق. |
Şifre konusunda hâlâ şansımız yaver gitmedi. | Open Subtitles | -البحث عن شبكات مخفية" " -لم يحالفني الحظ بفك كلمة السر بعد |
- sansim yaver gitmedi. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ |
Şey.. senin evinde şansım pek yaver gitmedi. | Open Subtitles | حسناً ... لم يحالفني الحظ في منزلك |
şansım yaver gitmedi. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ معه بعد |
Kanıt odasından da bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | حسناً، لم يحالفني الحظ، قسم الأدلة |
Şu ana kadar bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | وحتى الآن ، لم يحالفني الحظ. |
Ama şimdiye kadar bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | (التي استخدمت في قتل العريف (واليس ولكن لم يحالفني الحظ حتى الآن |
Bununla şansımız daha yaver gider diye umuyorum. 4 kurbanı ViCAP'ın seri katilleri takip etmede.. | Open Subtitles | آمل أن يحالفني حظّ أوفر مع هذا، أحلت الضحايا الأربع لمِنهاج |
Belki benim de şansım yaver gider. Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | ربما يحالفني الحظ مثلك اراك لاحقا |
Bunu benden alırsan Buffalo'da benim için yapacak bir şey yok demektir. | Open Subtitles | اذا اخذت هذا "فلن يحالفني أحد في "بافالو |
13 yaşındayken kızlardan yana şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظّ مع الفتيات عندما كنت في 13 |