ويكيبيديا

    "يحتمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Muhtemelen
        
    • olabilir
        
    • dayanılmaz
        
    • ihtimali
        
    • ihtimalle
        
    • dayanamaz
        
    • kaldıramaz
        
    • Muhtemel
        
    • katlanamaz
        
    • katlanılmaz
        
    • katlanamıyor
        
    • potansiyel
        
    Üzgünüm ya da yanıldım demekte iyi değilim, çünkü Muhtemelen çok az olduğundan. Open Subtitles لست جيداً في قول أنا آسف أنا مخطئ يحتمل لأنها تحدث مرات نادرة
    Parantez içinde niçin böyle düşündüğümü söyleyeyim çünkü bu, Muhtemelen tartışmalı bir tabirdir. TED أسمحوا لي أن أقول بين قوسين ما أعتقد أنه الإدعاء لأنني أعتقد أنه يحتمل الجدل.
    Bu safhada duygusal algıların kaybı artabilir ve katlanılamaz olabilir. Bu safhada kendini beğenmişlikte azalma ve umutsuzluk yaygındır. Open Subtitles في هذه المرحلة الاحساس بالخسارة العاطفية يزداد ولا يحتمل في هذا المرحلة قلة الشغور بتقدير الذات واليأس أمر شائع
    Hırçın tavırlarıyla etrafta kabadayılık ediyor ama biliyorum ki, iç dünyasında dayanılmaz bir yalnızlık çekiyor. Open Subtitles يتصرف بصرامة ويتبختر في الأرجاء لكن في أعماقه أعلم بأنه وحيد بشكل لا يحتمل
    Odada üçüncü bir kişinin olma ihtimali var mı? Open Subtitles هل يحتمل أن شخص ثالث كان موجوداً فى نفس الغرفة ؟
    Büyük ihtimalle vücudunuz her an kanserleşiyor. Ama vücudunuzda bu durumu kontrol altında tutacak çok fazla savunma sistemi de var. TED و يحتمل أن أجسامكم تسرطن كل الوقت. لكن هناك أنظمة كثيرة في أجسامكم التي تسيطر عليها.
    Ama bu kasanın mekanizması çok aşınmamış, Muhtemelen şifreyi sürekli değiştirmişler. Open Subtitles في حالتنا النجاح ضئيل جداً يحتمل أنهم يغيرون التوليفة يومياُ
    Muhtemelen ağızdan alındığında bir tesir göstermiyordur. Open Subtitles يحتمل أن يكون غير ذي تأثير حين يتعاطى بالفم. ‏
    Muhtemelen Bahçede'ki yılana kadar geçmişi vardır. Open Subtitles يحتمل أن هذا يعود إلى الثعبان في الجنّة.
    Muhtemelen bunun nedeni itiraf ettiğinden biraz daha fazla şey olması yüzündendir. Open Subtitles يحتمل لأن لديه المزيد ليخططه ,ولم يعلمهم بذلك
    Muhtemelen iki taraftaki yıldız geçitlerini buharlaştıracak bir şey denemek üzereyiz. Open Subtitles نحن على وشك تجربة شيء يحتمل أن تتبخر بوابة النجوم من كل الطرفين
    Eric de Luis gibi Antonia'nın etkisi altına girmiş olabilir. Open Subtitles يحتمل أن إريك واقع تحت تأثير أنتونيا، كما كان لويس.
    Bunların hepsi farklı kimlikler kullanan tek bir kişi olabilir mi? Open Subtitles هل يحتمل أن يكون شخصاً واحداً يملك أكثر من اثبات هوية؟
    Doktor, bu enkazdan bir mahkum arıyoruz. Yaralanmış olabilir. Open Subtitles دكتور،نبحث عن سجين هرب من الحادثة، يحتمل أنه مصاب
    Onlara bağırmayı kesmelerini söyleyin. dayanılmaz bir şey. Open Subtitles أخبريهم ان يتوقفوا عن الصراخ هذا لا يحتمل
    En iyi günümde ağrı sadece "dayanılmaz" oluyor, ama kötü günlerimde tüm yaşama gücümü emiyor. Open Subtitles ألم في أفضل الأيام لا يحتمل لكن في أسوأ الأيام يمتص الحياة من داخلك
    Kötü bitmiş bir soygun olma ihtimali var mı? Open Subtitles لم يسبق لي أن سمعت بمثل هذا السلاح. هل يحتمل أن تكون عملية سرقة غير ناجحة.
    Büyük ihtimalle o esnada az çok kırılgan hissettiğim içindir. Open Subtitles يحتمل أننى لحظتها كنت أشعر بشىء من الهشاشة
    O kadar dopamine dayanamaz. Patlar. Open Subtitles لن يحتمل قلبها كلّ هذا الدوبامين وسوف ينفجر
    Bu dönem birçok dersi kaçırdığımı biliyorum, ama yıl sonu ortalamam bir F'i kaldıramaz. Open Subtitles أعلم أنّي تغيّبتُ عن حصص كثيرة بهذا الفصل ولكن معدّل درجاتي لا يحتمل درجة رسوب الآن
    Bu şeylerin hiçbiri olası değil ama benim felsefem, Muhtemel olanı değil ortaya çıkartılabilir olanı aramaktır. TED احتمال وجود كل ماتحدثت عنه هو ضئيل و لكن, فلسفتي هي البحث عما يمكن اكتشافه وليس ما يحتمل وجوده
    Kimse daha iyi katlanamaz böylesi acıya. Open Subtitles ليس هناك رجل يحتمل الحزن أكثر..
    Ben de sana hayranım ve sen katlanılmaz derecede aleladesin. Open Subtitles أنا معجبة بكِ وأنت مسترجلة بشكل لا يحتمل.
    Benimle aynı odada olmaya bile katlanamıyor. Open Subtitles انه لم يحتمل حتى وجوده معه فى نفس الغرفة
    Ama bunun büyük bir sorun olduğuna inanıyorum, bizim için toplum olarak, kültür olarak ve bireyler olarak tehlikeli potansiyel sonuçları olan bir sorun. TED و لكني أعتقد أن هذه مشكلة كبيرة، مشكلة يحتمل أن تكون عواقبها خطيرة بالنسبة لنا كمجتمع، كثقافة و كأفراد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد