ويكيبيديا

    "يحوي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İçinde
        
    • olduğu
        
    • vardır
        
    • içeren
        
    • içeriyor
        
    • sahip
        
    • dolu
        
    • barındırıyor
        
    • olan bir
        
    İçinde bu metal böceklerin olduğu doğum öncesi hapları bulduk. Open Subtitles وجدنا دواءً لما قبل الولادة، يحوي حشراتٍ معدنيّةٍ مخيفةٍ بداخله.
    Karides kokteyli öğrendiğimde içinde alkol yoktu. Ben merakımı kayıp ettim Open Subtitles عندما اكتشف أن كوكتيل القريدس لا يحوي كحولاً فقدت اهتمامي به
    Kırmızı gelgitin ve kolera... ...cinsi içeren vibriyon... ...bakterilerinin kıyıda ilerlemesi... ...için iki şansı vardır. TED هناك نوعان من المد الأحمر التي تصل إلى الشاطئ و بكتيريا في جنس الضمات، الذي يحوي على ضمات الكوليرا داخله.
    ama boyutuna aldanmayın. Bu küçük şey beynin tamamındaki nöronların neredeyse yarısını içeriyor. TED ذلك الشيء الصغير يحوي نصف عصبونات كامل الدماغ.
    Tucumcari'deki meslektaşınızın dediğine göre bu banka bütün eyaletteki en çok paraya sahip. Open Subtitles زملاؤك في توكوماكاري أخبروني أن هذا المصرف يحوي أضخم وديعة في الولاية كلها
    Normalin üç katı dolu bir gelen kutusuyla güne başladığınızda bunu temizlemek 9 kat daha uzun sürebilir. TED إذ أن الاستيقاظ على صندوق وارد يحوي ثلاثة أضعاف ما يحويه في العادة قد يستغرق تسعة أضعاف الزمن اللازم لإنهائه.
    Ve ılık Körfez çıplak başımı yıkarken fark ettim, en iyi tarafımızı, aynı zamanda en kötü tarafımızı barındırıyor. TED وكما في الخليج الدافئ تغسل رأسي العاري أدركت أنه يحوي أفضل وأسوأ ما فينا.
    Demek istediğim, biranın içinde su var. TED اعني .. ان شراب الشعير يحوي على المياه ..
    Bu uygulamanın içinde sevimli küçük oyun dinamikleri de var. TED وبالتالي فإنه يحوي لعبة صغيرة جذابة فيه.
    Ve döteryumu birbirine çarpıştırıyor, ki bu sadece içinde ekstra bir nötronu olan hidrojen. TED وهي تصدم الديوتيريوم ببعضه, الذي هو هيدروجين يحوي نيتروناً إضافياً.
    Cevap orada, biliyorum. Evimde annemin eşyalarının olduğu bir kutu var, dönmemiz gerek. Open Subtitles الجواب هُناك، أعلم ذلك، لديّ صندوق يحوي أغراضها في شقتي، علينا أن نرجع.
    diye de sorabilir. Sonuçta deney faresi, tüm organlarının içinde olduğu komple bir organizma. TED لان الفأر كائن حي كامل، يحوي شبكات مرتبطة من الأجهزة المتفاعلة.
    Huş ağacının olduğu ilk torbayı çıkarttım ve TED ذهبتُ إلى الكيس الأول الذي يحوي البِتيولا، ونزعتُ الكيس عنها.
    Pasifik Okyanusu'nda 23,000'den fazla adanın yanı sıra su altında da tepeleri yüzeye çıkmamış olan fazla sayıda dağ - deniz tepeleri - vardır. Open Subtitles برغم كل شيء، فإن المحيط الهاديء يحوي أكثر من ثلاثة آلاف جزيرة، بجانب جزر جبلية أخرى مغمورة
    Evet, içinde inek dışkısı ve samanla, biraz da çamur vardır. Open Subtitles حسنا ً, إنه يحوي على فضلات بقر سوية مع القش والقليل من الطين للعزل
    Umarım bununda geçen seferki gibi fahişe çarşafları vardır. Open Subtitles آمل أن يحوي على نشرات لمومس كما النزُل السابق
    Bu tamamen, kopyalanmış ve bir gen içeren, sonra bunun ardından yeni bir rol geliştirmiş segment sayesindedir. Open Subtitles و هذا كله بسبب تضاعف جزء كان يحوي جين ثم أصبح له دور جديد لاحقاً
    Bu sabit sürücü, bizi savaş başlığına götürecek olan bilgiyi içeriyor olabilir. Open Subtitles هذا الهارد ربما يحوي معلومات قد تقودنا إلى الصاروخ
    Bir de bunun üstüne bir erkek olan Justin kızlardan daha fazla testosterona sahip. TED و مما زاد الطين بلة، أن جوستين صبي، مما يعني أن جسده يحوي على التستوستيرون أكثر من الفتيات.
    bir dünya yaratacağım. Bu iğrenç dünyayı nazik insanlarla dolu bir dünyaya haline getireceğim. Open Subtitles سأغير هذا العالم القذر إلى آخر يحوي الأناس الطيبين
    Ama birkaçı aslında sahiden DNA parçaları barındırıyor. Binlerce, hatta milyonlarca yıl hayatta kalmış parçalar. TED ولكن القليل منهم حقيقةً يحوي على أجزاء من الحمض النووي الذي نجى لآلاف، بل حتى لملايين السنين.
    Ve ne zaman elektronik kominikasyonu olan bir kuş sürüsü görsek, bunun Amerikalılarla bir ilgisi var diye düşündük." Ve ben "Tamam. TED وما ان نرى سرب طيور يتواصل فيما بينه او يحوي اشارات كهربائية حتى نجزم ان هذا الشيء متعلق بالامريكيين فقلت " أها..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد