ويكيبيديا

    "يدفعون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ödüyorlar
        
    • ödüyor
        
    • para veriyorlar
        
    • öder
        
    • ödeyen
        
    • öderler
        
    • ödemiyorlar
        
    • maaş
        
    • ödediklerini
        
    • ödeyecekler
        
    • parası
        
    • ödedikleri
        
    • ödeme yapıyorlar
        
    • ödediler
        
    • para verirler
        
    Bana fikirlerimi yazmam için para ödüyorlar, objektif olmam için değil. Open Subtitles حسناً إنهم يدفعون لي كي أكتب رأيي وليس كي أكون موضوعياً
    Çok çabuk oldu ama bana para ödüyorlar anne, oynamam için. Open Subtitles الأمر حدث بسرعة حقاً لكنهم يدفعون لي يا أمي للعب الكرة
    - Patronlarınız nakit ödüyor ama başka yollarla ödeme de yapıyorlar. Open Subtitles رؤسائكم يدفعون لها نقدا لكن قد يكونون يدفعون لها بطرق اخرى
    Benim efendim. Romalılar domuz gibi içiyor ama iyi para veriyorlar. Open Subtitles سيدي هؤلاء الرومان يشربون مثل الخنازير لكنهم يدفعون جيدا
    Amerikalılar F-14 parçaları İranlıların eline geçmesin diye İranlılardan daha fazla öder. Open Subtitles ألا تعلمين أنّ الأمريكيين يدفعون الكثير لأبقاء مكونات طائراتهم بعيدة عن الإيرانيين،
    Temiz Su Hareketi, yerine getirilemeyen bir söz ve bunun bedelini ödeyen çocuklarımız. Open Subtitles قانون المياه النظيفة هو وعد لم يتحقق و أولادك هم من يدفعون الثمن
    Yani bazı tür kazalarda sigortanın iki katını öderler. Open Subtitles يقصد بها أنهم يدفعون الضعف و هذا الشئ نادر الحدوث
    Paramı ödüyorlar, onların borusu ötüyor. Bunu değiştirmem. Tamam mı? Open Subtitles انهم يدفعون لي , يعطي الاوامر لا يمكنني فعل شئ
    1,000 dolar ödüyorlar bana baba. Bu benim için çok büyük bir fırsat. Open Subtitles إنهم يدفعون ألف دولار لي ياأبي , إنها حقا فرصة عظيمة بالنسبة لي
    Sana burada ne kadar ödüyorlar bilmiyorum ama bana kesinlikle lazımsın. Open Subtitles لا أعرف كم يدفعون لك هنا، لكنّي أحتاجك حقاً في حياتي
    Oraya gidebilmek için aracılara binlerce dolar ödüyorlar. TED أنهم يدفعون للوسيط آلالاف الدولارات ليكونوا هناك.
    O yüzden bizi kovdular. Şimdi size beş sent ödüyorlar. Open Subtitles لذلك قاموا بطردنا الآن هم يدفعون لك خمسة سنتات
    Müşterimiz tesisin kaçılamaz olması için bir yığın para ödüyor. Open Subtitles ثمّة أناس كثر يدفعون مالًا طائلًا ليظلّ هذا السجن منيعًا
    Türkler bana servet ödüyor, ama ben fakirim! Open Subtitles ان الاتراك يدفعون لى بالعملات الدهبية, ولكننى مازلت فقيرا
    Bari iyi para veriyorlar mı? Open Subtitles هل يدفعون لك دفعاً مناسباً , على الأقل ؟
    Dinle, birader. Bütün bu insanlar burada çalışmak için para öder. Open Subtitles اسمع، كل هؤلا الذين تراهم هنا يدفعون من أجل الوقوف هنا
    Bu bedava şeyleri sadece güzel olduğum için elde ettim bunun kim olduğumla ilgisi yok. Kişilikleri için değil görünüşleri yüzünden bedel ödeyen insanlar var. TED وحصلت هذه الأشياء مجاناً بسبب مظهري، وليس بسبب شخصيتي، وهناك أشخاص يدفعون ثمناً لمظهرهم لا لشخصيتهم.
    İnsanlar Claude MacCready'e borçlandıklarında, öderler öyle ya da böyle. Open Subtitles عندما يدين الناس ل كلود ماكاردى, فانهم يدفعون.. بطريقة او باخرى
    Bana değil. Vergi verenlere. Onlar da siz yasaları çiğneyin diye para ödemiyorlar. Open Subtitles ليس أنا ، دافعي الضرائب ، وهم لا يدفعون لك لكي تستهين بالقوانين
    Karşılığında ise bedava yiyecek ve barınak ve bazen de ailelere aylık ödenen bir maaş bağlıyor. TED وفي المقابل، يقدمون لهم طعام مجاني ومأوى وبعض الأحيان يدفعون للأسر راتب شهري.
    İyi maaş ödediklerini yazan ilanlar var. Open Subtitles لدىّ منشوراً يقول أنهم يدفعون أجوراً جيدة
    Benim uyarılarıma kulak vermeyenler... korkunç bir bedel ödeyecekler. Open Subtitles هؤلاء الذين لا يهتمون بتحذيري سوف يدفعون ثمناً رهيباً
    Sonra parası daha iyi diye barmenliğe başladım. Open Subtitles لكن بعدها عملت في خدمة حانة لأنهم يدفعون أفضل
    Sanırım biraz aceleci davranıyorum. Savaş olduğu sırada çetenin piyade erlerine iki kat fazla para ödedikleri ortaya çıkıyor. TED فاتضح أن ـ أنا استبق نفسي. فاتضح أن في العصابة عندما يكون هناك حرب، فهم يدفعون للجنود ضعف أجورهم.
    İnsanlar öğrenirken değer yarattıkları için, para ödemek zorunda değiller, zamanlarıyla ödeme yapıyorlar. TED بما ان الاشخاص يُنتٍجون قيمة اثناء تعلمهم, لا يترتب عليهم الدفع من اموالهم, هم يدفعون من وقتهم
    Parayı nakit ödediler ve yüklü bir bahşiş verdiler. Open Subtitles إنّهم يدفعون نقداً , نصيحة مهمةّ . أقدمها لكِ
    Satıcıyım ben. Ressamı tanırlarsa daha fazla para verirler, biliyorsun. Open Subtitles أنا بائع وإنّكِ تعرفين المشترين يدفعون الكثر إذا قابلوا الرسام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد