ويكيبيديا

    "يرتفع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yükseliyor
        
    • yukarı
        
    • yükseldi
        
    • yüksek
        
    • yükselen
        
    • kalkıyor
        
    • yükselecek
        
    • yükselip
        
    • yükseğe
        
    • yükselmeye
        
    • yükseliyordu
        
    • yükseldiğini
        
    • yükseldiğinde
        
    • yükselir
        
    • yükselebilir
        
    Her şey ne olursa olsun yüzeye yükseliyor değil mi? Open Subtitles كل شيء يرتفع إلى السطح في نهاية المطاف، أليس كذلك؟
    Su, platform boyunca tünelde basınç yapıyor bu yüzden seviye yükseliyor. Open Subtitles المياه على طول الرصيف تسبب ضغطاً على النفق، لهذا يرتفع المنسوب.
    Ortalama mutluluk çizgisi yükseliyor ama iniş-çıkışlar azalıyor. TED إذا متوسط سعادتك سوف يرتفع .. ولكن لن تحصل على تلك اللحظات التي تصل بها متعتك الى الحدود القصوى
    Hisse senetlerinin değerleri yukarı çıktığı gibi aşağı da inebilir. Open Subtitles تعلم , سعر السهم يمكن أن ينزل كما يمكن أن يرتفع
    Dünya savaşı. Borcumuz astronomik rakamlara yükseldi, GSYİH'nin yüzde 118i, gerçekten tehlikeli ve savunulamayacak bir rakam. TED و يرتفع الديْن الى مستويات قصوى. ١١٨ في المائة من إجمالي الناتج المحلي.
    Gen oluşumu yüzünden bu sayı artabilir fakat bunun sıfır kadar az ya da ne kadar yüksek olduğunu kesin olarak bilmiyoruz. TED بفعل إعادة التركيب، قد يرتفع ذلك الرقم، مع أننا لا نعلم بالتأكيد مدى ارتفاعه — أو قد ينخفض إلى الصفر.
    Şu anda Amerika'da, IQ seviyesi her yıl 0.36 puan yükseliyor. TED الآن في الولايات المتحدة، يرتفع متوسط نسب الذكاء بمعدل 0.36 نقطة في العام.
    Yapay zekâ geliştikçe deniz seviyesi yükseliyor yani bu görev alanında bir tür küresel ısınma gerçekleşiyor. TED مستوى البحر يرتفع والذكاء الاصطناعي يتطور، لهذا يوجد نوع من الاحتباس الحراري يحدث هنا على مخطط تضاريس المهام.
    Ama olan önemli bir husus daha var: kendi gelirinizi kıyaslarken baz aldığınız gelir de yükseliyor. TED وتؤدي إلى شيء آخر، شيء مهمٌ جدّاً وهو أن دخلكم المرجعي، أي ذلك الذي تستخدمونه لقياس مدى رضاكم عن دخلكم يرتفع أيضاً.
    Bu yüzden bunun gibi sorulara baktığınızda, hayattan tatmin, görüyorsunuz ki her bir gelir basamağı ile birlikte hayattan tatmin de yükseliyor. TED واذا نظرتم الى أسئلة كهذه، الرضا عن الحياة ، ترى الرضى عن الحياة يرتفع مع كل درجة من الدخل.
    Ordu Kusu yükseliyor. Open Subtitles ـ طائر الحرب يرتفع بقوة عالية ـ أنسة تاسمكر
    Motoru start et. Yağ basıncı yükseliyor. Open Subtitles حسناً شغل المحرك رقم واحد حسناً ضغط الزيت يرتفع
    Pek değil. Senin sesinin tonu komik bir şekilde yükseliyor. Open Subtitles ليس تماماً، يرتفع صوتك إلى درجة كوميدية.
    Pekala heyecan yükseliyor, tavana çarpıyor ve büyük bir gürültüyle yere düşüyor. Open Subtitles مستوى اﻹثارة يرتفع ليصل السقف ثم يهبط محدثاً جلبة..
    Hisse senetleri aşağı indiği gibi yukarı da çıkabilir. Open Subtitles حسناً , سعر السهم , يمكن أن يرتفع كما يمكنه كذلك أن ينزل
    17 yıl sonra Harare'den ayrıldığımda bu oran her 4 kişiden biri olacak kadar yükseldi. TED وهذا يمكن أن يرتفع بالنسبة لواحد من أصل أربعة بالغين بعد 17 سنة من الوقت الذي غادرت فيه هاراري.
    Bu doğru. En yüksek intihar oranları, bayramlarda görülür. Open Subtitles أنها الحقيقة، الانتحار دائما يرتفع خلال الأجازات
    Mars yüzeyinde 24 km boyunca yükselen, şimdilerde sönmüş bir volkan. Open Subtitles إنه بركان خامد معروف والذي يرتفع 15 ميلا فوق سطح المرّيخ
    kalkıyor, iniyor. Neden olmadan yeniden kalkıyor. Open Subtitles أعني, إنه يرتفع و ينخفض إنه يرتفع من دون سبب
    O zaman fiyat yükselecek. Open Subtitles لو لم تفعلى سوف يرتفع الثمن سأحضر الحقيبة
    Nehir yatağındaki su yükselip, biz Şanghay'a varınca, her şey yoluna girecek. Open Subtitles عندما يرتفع الماء في القناة و نتمكن من الخروج من هنا إلى شنغهاي سيكون كل شئ على ما يرام
    - Daha yükseğe çıkabilmek için fazla yüklerden kurtuluyor. Open Subtitles ـ يتخلص من ثقل، لكي يمكنه أن يرتفع
    Günün ilk ışıkları ile ısınan hava hızla yükselmeye başlıyor. Open Subtitles الصباح الباكر و الهواء الدافئ يرتفع بسرعة
    Her hafta aynı yarışmacılar çıkarsa ratingler yükseliyordu. Open Subtitles يافتى معدل المشاهدة يرتفع إذا استمرّ المتسابق بالعودة للبرنامج أسبوع بعد أسبوع
    Sadece o da değil, bu ısı aktarımı olduğu için, havanın yükseldiğini görüyoruz hava sıcak olan yere çekiliyor. TED ليس ذلك فقط، لدينا أيضاً انتقال للحرارة، الهواء يرتفع حيث الطقس ساخن، يتم سحب الهواء.
    Kan basıncım çok yükseldiğinde kasetteki adam "şimdi sakinim" dememi söylüyor. Open Subtitles عندما يرتفع ضغط دمي، يخبرني الرجل بالشريط أن أقول "السَكينة الآن".
    Kalp atışım, tansiyonum yükselir ki kaslarıma kan gidebilsin. TED يرتفع معدل نبضات قلبي وضغط دمي بحيث يمكن للدم أن يندفع إلى عضلاتي.
    Ama diyorum ki, karanlık yükselebilir iyice karardığında ise sözlerimiz de hazır olur. Open Subtitles ولكن اقول أن الظلام يمكن أن يرتفع عندما تحصل على الخير و الشر ايضا على استعداد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد