Daha önce hiç bir kadının kafasına kuş çarptığını görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق وأن رأيت ذلك قط. طائر يصطدم برأس امرأة. |
30 yıldır bu işin içindeyim ve hiç bir olaydan suçlanmadım. | Open Subtitles | كنت أقوم بالأعمال لـ30 سنـة ولم يسبق وأن أتّهمت بجريمـة |
Ben hiç bir özel savcı tarafından sorgulanırken yalancı şahitlik yapmadım. | Open Subtitles | لم يسبق وأن حنثتُ بيميني عندما قام المدّعي العام باستجوابي. |
Fakat kara delikten gelen resme sıra geldiğinde gerçek bir muamma ile karşılaştık: Kara deliği daha önce hiç görmemiştik. | TED | لكن عندما يتعلق الأمر بصور لثقب أسود، فإننا نواجه معضلة حقيقية: لم يسبق وأن شاهدنا ثقباً أسوداً حقيقياً من قبل. |
Ben hiç bir başkana karşı kendim başkan olayım diye yalancı ithamda bulunmadım. | Open Subtitles | لم يسبق وأن تواطأت للجرح في الرئيس، من أجل أن أحل محله. |
Annem doğadaki hiç bir suya girmedi. | Open Subtitles | لم يسبق وأن حطّت أمي قدماً في أي ماء |
Annem doğadaki hiç bir suya girmedi. | Open Subtitles | لم يسبق وأن حطّت أمي قدماً في أي ماء |
Sevmediğim hiç bir öksürük şurubunu içmedim. | Open Subtitles | لم يسبق وأن تناولت دواء سعال لا يعجبني |
Hemen hemen hayal edilebilecek her yerde seks yaptım ama hiç bir terapistin koltuğunda yapmadım. | Open Subtitles | ...لقد أقمت علاقة حميمة على كل سطح يمكن أن تتصوريه تقريباً ولكن لم يسبق وأن فعلت ذلك أبداً على أريكة إخصائية |
Daha hiç bir kadınla birlikte olmadım. | Open Subtitles | ولم يسبق وأن كنت برفقة إمرأة بشكل حميم ... |
Biliyor musun hiç bir çocukla çıkmadım şimdiye kadar. | Open Subtitles | لم يسبق وأن خرجتُ برفقة فتىً. |
Sen ne bilirsin ki? hiç bir ofiste çalışmadın. | Open Subtitles | لم يسبق وأن عملت في مكتب |
- Michael, sen teksin. daha önce hiç, bir melez var olmadı. | Open Subtitles | مايكل) أنت فريد من نوعك، لم يسبق) وأن وجد خليط من مصاصي الدماء والمذؤوبين |
hiç bir kızı öpmedin mi? | Open Subtitles | لم يسبق وأن قمتَ بتقبيل فتاة؟ |
- Sana hiç bir şey anlatmam ben. | Open Subtitles | -لم يسبق وأن فضفضت لك بأي شيء . |
daha önce hiç beyzbol oynamamış birini bulup,eğitip nasıl atış yapacağını öğretemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا إيجاد أحداً لم يسبق وأن لعب البيسبول وندربه كيف يرمي |
Daha önce, hiç kimse acıya bu şekilde odaklanmamıştı. | TED | لم يسبق وأن تناول أحد الألم بهذه الطريقة من قبل |
Ama kanında çok olağandışı bir şey bulduk. Tıpta daha önce hiç görülmemiş bir şey. | TED | ولكننا وجدنا في دمها شيئا غير مُعتاد، لم يسبق وأن رآهُ أحد في الطب. |
Bu reçetelerle ilgili daha önce hiç problem yaşamamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق وأن واجهت مشاكل مع تلك الملاحظات |
daha önce hiç dava kaybetmemişti, şimdi onu sinirlendirdiniz. | Open Subtitles | لم يسبق وأن خسرت قضية، والآن قد أثرت غضبها |