ويكيبيديا

    "يسعى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • peşinde
        
    • istiyor
        
    • çalışıyor
        
    • peşimde
        
    • arıyor
        
    • peşine
        
    • peşinden
        
    • arayan
        
    • isteyen
        
    • peşindeydi
        
    • çalıştığını
        
    • takip
        
    • istediği
        
    • peşimizde
        
    • çalışan
        
    O, bağımsız bir ulusmuş gibi uluslararası bir tanınma peşinde. Open Subtitles هو يسعى لأن تعترف الأمم بإستقلال البدو وهم ليسوا كذلك
    Seni kırmak istemem, ama senin paranın peşinde olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أقولها لك مكرهةً، لكن لا أعتقد أنه يسعى إلي مالك.
    Herkes bu adamın avukatıyla röportaj ayarlamak istiyor ama tüm teklifleri reddediyor. Open Subtitles الجميع يسعى للحصول على مقابلة مع محامى هذا الرجل و لكنه يرفض
    CTU'ya göre şimdi de uranyum başlıklı silah ele geçirmeye çalışıyor. Open Subtitles الآن وحدة مكافحة الإرهاب تعتقد أنه أيضا يسعى لاكتساب أسلحة نووية
    Beni dinlemelisiniz! Jason geliyor. Benim peşimde! Open Subtitles يجب أن تسمعنى، جيسون سيجىء إنه يسعى ورائى
    Örneğin, sentetik biyoloji biolojiyi tasarım problemi olarak yazmayı arıyor. TED فمثلا، علم الأحياء الاصطناعية يسعى لصياغة الأحياء على أنها مشكلة تصميم.
    Neil birinin daha peşine düşecekse, o da Waingro olacaktır. Open Subtitles لو أن نيل يسعى للنيل من أحد آخر سيكون وينجرو
    Ayrıca, mürettebatınızın Blink Drive'ın peşinden buraya gelmiş olması anlamsız. Open Subtitles بالمناسبة، فإنه لا جدوى لطاقمك بان يسعى خلف القرص المضيء
    - Biz gerçekten, bildiğiniz düzeltmek gerektiğini. - Hadi, kim peşinde? Open Subtitles يجب علينا أن نصلح هذا هيا ، من يسعى خلفك ؟
    Neyin peşinde olduğuna dair başka bir şey öğrenebildin mi? Open Subtitles هل حصلت على معلومات أكثر عن ما يسعى خلفه ؟
    Görünen o ki herkes onun peşinde. O yüzden bir şeyler yapmalı, evet. Open Subtitles حسناً، بما أنه الشخص الذى يسعى خلفه الجميع فيجب عليه أن يفعل شيئاً
    peşinde bir yapay zeka var. Attığın her adım izleniyor. Open Subtitles هناك ذكاء متفوق يسعى خلفك وكل خطوة تقوم بها مراقبة
    Kadının erkek arkadaşının peşinde. Bu yüzden Cumberland'e gidiyor. Open Subtitles انه يسعى وراء صديقها, لهذا, هو سافر الى كمبرلاند
    Ancak fizikçiler, gezegenlerin veya elektromanyetik alanların yörüngesini modellemenin yanı sıra, fiziksel yasalar ve denklemlerle tahmin edebilmek istiyor. TED لكن يسعى علماء الفيزياء للتّنبأ بها باستخدام قوانين ومعادلاتٍ فيزيائيّة تماماً كما نقوم بنمذجة مدارات الكواكب أو المجالات الكهرومغناطيسيّة.
    İnsanlar pek çok farklı nedenle ABD'ye iltica etmek istiyor. TED يسعى العديد لطلب اللجوء إلى الولايات المتحدة لعدة أسباب.
    Kimi kandırıyorsun anne? Johnny Kasım'da yeniden seçilmeye çalışıyor. Open Subtitles من يضحك على من يا أمى جونى يسعى للترشح فى الانتخابات فى نوفمبر
    Ve şimdi Sammy, Freddy, Johnny, hepsi benim peşimde. Open Subtitles الان يسعى كل من سامى جونى وفريدى للانتقام منى
    Ruhunuz sizin bu parçanızdır ve hayatın anlamını özlüyor, bu hayatından ötesindeki bir şeyi arıyor. TED روحك هي ذلك الجزء منك الذي يتوق لأن يكون له معنى في هذه الحياة والذي يسعى لشيء وراء هذه الحياة.
    Neil birinin daha peşine düşecekse, o da Waingro olacaktır. Open Subtitles لو أن نيل يسعى للنيل من أحد آخر سيكون وينجرو
    O onun bunun evlatlarının hepsinin peşinden. Hadi! Standart Oil şuradaki. Open Subtitles كل واحد من أبناء العاهرات هؤلاء يسعى لتحقيق النجاح بوقاحـه
    Düzeni arayan tatmini bulur. TED هو الذي يسعى للبحث عن النظام، سيجد الاشباع.
    Bilge kraliçeyle konuşmak isteyen kişi, konuş ve kendini tanıt. Open Subtitles من يسعى وراء ملكة المعارف كلها فليتكلم وسيعرف من هو
    Evet, bir koyunun ya da bokunun peşindeydi heralde. Open Subtitles أجل، على الأرجح كان يسعى وراء نعجة ما أو ما شابه
    Bana şantaj yapmaya çalıştığını söyleyip tüm suçu onun üstüne atabilirsin. Open Subtitles كما ترين أنه يسعى لابتزازي ويلق باللائمة على نفسه
    Lupin'in gelininizi neden takip ettiğini söyleyebilir misiniz? Open Subtitles أخبرني رجاءً.. لماذا لوبن يسعى وراء عروسك
    Akılcı düşünen tasarımcılardır ve tüm müşterilerin istediği şeydir. TED وهو ما يسعى اليه المصممون المحافظون ومجمل العملاء كهدف يجب الوصول اليه.
    Alman ordusunun yarısı peşimizde ve sen Berlin'e mi gitmek istiyorsun? Open Subtitles نصف الجيش الألمانى يسعى فى أثرنا و أنت تريدنى أن أذهب إلى برلين ؟
    Böyle bir yetenek, sahte şeyler satmaya çalışan biri için milyonlarca dolar demek. Open Subtitles موهبة مثل تلك يمكن أن تساوي الملايين لتاجر تحف فنية يسعى لبيع المُزيّفات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد