O özel Efendi, her nasılsa bu kıtanın tüm doğu yakasındaki askeri operasyonları yönetiyor ve eminim ki onun değerini kavramış olsaydınız onu canlı halde teslim etmezdiniz. | Open Subtitles | ذلك السيد بعينه على كل حال يشرف على كل العمليات العسكرية في الجانب الشرقي من هذه القارة |
Haberler dışında haftalık 12 saatin üzerinde program yönetiyor. | Open Subtitles | إنه يشرف على 12 ساعة اسبوعية من البرامج دون ذكر الأخبار |
İşlemleri denetliyor gibi görünen bu gizemli adam kim? | Open Subtitles | الذي ذلك الرجل الغامض الذي يبدو لكي يشرف على الإجراءات؟ |
- Bölümünüz şehrin çocuk koruma programını denetliyor değil mi? | Open Subtitles | وقسمك يشرف على تعزيز برنامج الرعاية ف المدينة ؟ |
Geminin cevherlerle birlikte açılacağından emin olmak için Vali bizzat denetleyecek. | Open Subtitles | الحاكم يشرف على الأمر بشخصه وأنّ النقل سيكون مع حمولته |
Demek istediğim, başkanın ofisi belediyeyi denetler. | Open Subtitles | أعني، مكتب رئيس البلدية يشرف على قاعة المدينة |
- Binayla kuzenim ilgileniyor.Burayı onaracaklar, kullanmanızda herhangi bir sakınca yok. | Open Subtitles | ابن عمى يشرف على البناء لذالك هم يقومون باصلاحات لذالك يمكنكم استخدامه شكرا |
Magistra'nın oğlu topraklarımızı şereflendiriyor. Böyle mi karşılıyorsunuz onu? ! | Open Subtitles | ،ابن القاضي يشرف رمالنا وهذا ما يحيّيه ؟ |
Şehirdeki gizli görevleri yönetiyor ve gerisiyle ilgili sizi o bilgilendirecek. | Open Subtitles | يشرف على العمليات السرية في هذه المدينة، وسيطلعكم على البقية |
Evet, yapılması gerektiğinde kirli işleri o yönetiyor. | Open Subtitles | أجل، إنه يشرف على تنفيذ الأعمال القذرة |
Dr. Singh perşembe günleri viziti yönetiyor. | Open Subtitles | يشرف د. (سينغ) على الدورات أيام الثلاثاء |
Müdür tüm bunları yönetiyor. | Open Subtitles | المدير يشرف على كل هذا |
Ama daha da önemlisi İmparator bu görevi kendisi denetliyor. | Open Subtitles | لكن,الأهم من ذلك بكثير وأن الإمبراطور بنفسه يشرف على هذه المهمة |
Ben ekibi denetliyorum, Jared da birimi denetliyor. | Open Subtitles | أشرف على الفريق و " جيرارد " يشرف على الوحدات |
Hala, ineklerin naklini denetliyor. | Open Subtitles | -ما زال يشرف على إزالة الأبقار |
Tahmin et haftaya beni kim denetleyecek? | Open Subtitles | خمن من قرر أن يشرف علي هذا الأسبوع |
Durumu denetleyecek bir görevli atayacağım. | Open Subtitles | سوف أعين من يشرف على قضيتك |
Charles'ın çalışmalarını denetleyecek onunla davalara ve toplantılara katılacak dosyaları inceleyecek kıdemli, yönetim kademesinde bir partner. | Open Subtitles | شريك على مستوى إداري قديم الذي يشرف على أعمال (تشارلز)، يحضر المحكمة ويقابله العملاء ويراجع الملفات. |
Yine de, Louis Litt, o tüm ortakları denetler. Böylece sen ona da hesap vereceksin. | Open Subtitles | على أيّ حال ، (لويس ليت) يشرف على جميع المساعدين لذاَ ستستجيب له أيضاً |
Kocam Henry burada televizyon kanallarını denetler. | Open Subtitles | زوجي (هنري) يشرف على الشبكات التلفزيونية هنا. |
Yoğun bakım ünitesinde altı doktor ve 34 hemşire onunla ilgileniyor. | Open Subtitles | بداخل وحدة العناية المركزة، يشرف على علاجه ستة أطباء... وأربع وثلاثون ممرضة. |
Jay Twistle merkez ofiste, o Witter İnsan Kaynakları ile ilgileniyor. | Open Subtitles | (جاي تويسل) في المكتب الرئيسي هو من يشرف على التعيينات |
Ama o evinizi şereflendiriyor, Bayan Jekes. | Open Subtitles | "لكنه يشرف بيتك يا سيدة " جيكس |