"يشكك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sorgulamıyor
• şüphe
• sorguluyor
• sorgulayan
• sorgulamaz
• sorgulamaya
• sorgulayamaz
• sorgulanmadı
• şüphesi yok

Bu çocukların hayatlarını tek başına kontrol ediyor ve kimse onu sorgulamıyor.
لقد ترك وحيدا ليدير حياة اولئك الاطفال و لا احد يشكك به

Tamam, hiç kimse yeteneğinizi sorgulamıyor, ancak siz bir şeyler saklıyorsunuz.
حسنا لا أحد يشكك في قدراتكما ولكنكما تخفيان شيئا

Kahverengi doğdum, kadın olarak doğdum ve kontrol edemediğim nedenlerden dolayı bizden şüphe edilen bir dünyaya Müslüman olarak doğdum.
ولدت سمراء و ولدت أنثى، وولدت مسلمة في عالم يشكك بنا، لأسباب لا يمكن التحكم بها.

Kanıtlaması gereken şeyi, kendine ve ondan şüphe eden herkese kanıtladı.
لقد أثبت ما كان بحاجة لإثباته، لنفسه ولأي شخص كان يشكك به.

Chuckles ona verdiğin her emri sorguluyor bu da biraz zor olacak, savaş sırasında kötü olabilir.
شيكلس يشكك بكل أمر اوجهه له والذي سوف يكون صعباً قليلاً ومربك

Ama liderlik yeteneğimi tek sorgulayan sensin.
و لكن أنت الوحيد اللذي يشكك في قدرتي في القيادة

Demokrasinin devlet için en iyi yönetim biçimi olduğunu kimse sorgulamaz.
من ناحية فلا أحد يشكك في أن الديمقراطية هي أفضل شكل من أشكال الحكم.

Matthew İncil'i baştan sona bilirdi ve her şeyi sorgulamaya başladı.
ماثيو يعرف الانجيل حرفيا و بدأ يشكك بكل شيء

Kimse sadakatimi sorgulayamaz.
لا أحد يشكك بولائي.

Öyle ki binlerce yıl boyunca evrene olan bu yer merkezli bakış hiç sorgulanmadı.
وهكذا، منذ آلاف السنين، هذا الرأي المتعلق بمركز الأرض في الكون لم يشكك فيه أبدا

Kimse tanrının hakimiyetini sorgulamıyor başpiskopos.
لا أحد يشكك بسلطان الرب أيها المطران

Kimse sebeplerinizi sorgulamıyor, Bay Farrell.
لا احد يشكك فى دوافعك مستر فاريل

Ve kimse onun hikâyesini sorgulamıyor.
ولا أحد يشكك فى قصتها للحظة واحدة

Kimse Edinburgh Dükü'nün gerekçelerini veya inancının dürüstlüğünü sorgulamıyor.
لا أحدد يشكك في دوافع دوق "إدنبرة" أو بصدق نواياه وآرائه.

Kimse yöneticinin kararlarını sorgulamıyor.
لم يشكك احد فى قرارات الادارة

Ama bil ki üstün güçlerimden şüphe duyanlar, sonsuz ateşin gölünde yanacaklardır.
لكن ليكن في علمك أنه كل من يشكك في قوايا الخـارقة مصيره الحرق في بحيرة من النـار للأزل.

Bunlara rağmen, bunların Deccal'in işi olduğundan şüphe edenler var hâlâ!
وهناك من مازل يشكك بأن هذا من فعل أعداء المسيح؟

Kocam yerel ekonomimizin endüstri üzerine kurulu olduğuna şüphe duymuyor.
زوجي لا يشكك بكيفية أعتماد .أقتصادنا المحلي على الصناعة

- ...kurtarıcımın emirlerini mi sorguluyor?
وضربني حتّى كدت أموت يشكك في أوامر منقذي؟

Ve Senatör Keeler, böyle acil bir durumun gerçekte olup olmadığını sorguluyor.
فريق السيناتور (كيلر) يشكك فى صحة وجود هذه الحالة الطارئة

Ziva'nın sadakatini sorguluyor.
انه يشكك فى ولائها

Benim sağladığım özgürlük battaniyesinin altında yatıp kalkan ondan sonra da onu sağlama tarzımı sorgulayan birine kendimi izah edecek ne zamanım, ne de hevesim var!
ليس لدي الوقت ولا الرغبة لتوضيح موقفي... لرجل يستيقظ و ينام تحت غطاء الحرية التي أوفرها... ثم يشكك في نزاهتي التي أوفرها له

Kimse kararını sorgulamaz. İşi yapacak başkası bulunur.
لن يشكك أحد في رأيك سيعثرون على شخص آخر ليقوم بالمهمة

Matthew İncil'i baştan sona bilirdi ve her şeyi sorgulamaya başladı.
ماثيو يعرف الانجيل حرفيا و بدأ يشكك بكل شيء لماذا؟

Hiç kimse onun özgünlüğünü sorgulayamaz.
لا ينبغي لأحد أن يشكك به

Çünkü hakkımızda tek bir hikâyenin anlatıldığı bir yerde büyüdün ve bu düşünce asla sorgulanmadı.
لأنك تربيت في مكان تُسمع فيه قصة واحدة ولم يشكك أحد في تلك الرواية قط.

Burada kimsenin yeteneğinle ilgili bir şüphesi yok. Konu burada senin buna nasıl karar verdiğin.
لا أحد يشكك في موهبتك حكمك الأدبي هو موضوع السؤال.