Bu çocukların hayatlarını tek başına kontrol ediyor ve kimse onu sorgulamıyor. | Open Subtitles | لقد ترك وحيدا ليدير حياة اولئك الاطفال و لا احد يشكك به |
Tamam, hiç kimse yeteneğinizi sorgulamıyor, ancak siz bir şeyler saklıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا لا أحد يشكك في قدراتكما ولكنكما تخفيان شيئا |
Kahverengi doğdum, kadın olarak doğdum ve kontrol edemediğim nedenlerden dolayı bizden şüphe edilen bir dünyaya Müslüman olarak doğdum. | TED | ولدت سمراء و ولدت أنثى، وولدت مسلمة في عالم يشكك بنا، لأسباب لا يمكن التحكم بها. |
Kanıtlaması gereken şeyi, kendine ve ondan şüphe eden herkese kanıtladı. | Open Subtitles | لقد أثبت ما كان بحاجة لإثباته، لنفسه ولأي شخص كان يشكك به. |
Chuckles ona verdiğin her emri sorguluyor bu da biraz zor olacak, savaş sırasında kötü olabilir. | Open Subtitles | شيكلس يشكك بكل أمر اوجهه له والذي سوف يكون صعباً قليلاً ومربك |
Ama liderlik yeteneğimi tek sorgulayan sensin. | Open Subtitles | و لكن أنت الوحيد اللذي يشكك في قدرتي في القيادة |
Demokrasinin devlet için en iyi yönetim biçimi olduğunu kimse sorgulamaz. | TED | من ناحية فلا أحد يشكك في أن الديمقراطية هي أفضل شكل من أشكال الحكم. |
Matthew İncil'i baştan sona bilirdi ve her şeyi sorgulamaya başladı. | Open Subtitles | ماثيو يعرف الانجيل حرفيا و بدأ يشكك بكل شيء |
Kimse sadakatimi sorgulayamaz. | Open Subtitles | لا أحد يشكك بولائي. |
Öyle ki binlerce yıl boyunca evrene olan bu yer merkezli bakış hiç sorgulanmadı. | Open Subtitles | وهكذا، منذ آلاف السنين، هذا الرأي المتعلق بمركز الأرض في الكون لم يشكك فيه أبدا |
Kimse tanrının hakimiyetini sorgulamıyor başpiskopos. | Open Subtitles | لا أحد يشكك بسلطان الرب أيها المطران |
Kimse sebeplerinizi sorgulamıyor, Bay Farrell. | Open Subtitles | لا احد يشكك فى دوافعك مستر فاريل |
Ve kimse onun hikâyesini sorgulamıyor. | Open Subtitles | ولا أحد يشكك فى قصتها للحظة واحدة |
Kimse Edinburgh Dükü'nün gerekçelerini veya inancının dürüstlüğünü sorgulamıyor. | Open Subtitles | لا أحدد يشكك في دوافع دوق "إدنبرة" أو بصدق نواياه وآرائه. |
Kimse yöneticinin kararlarını sorgulamıyor. | Open Subtitles | لم يشكك احد فى قرارات الادارة |
Ama bil ki üstün güçlerimden şüphe duyanlar, sonsuz ateşin gölünde yanacaklardır. | Open Subtitles | لكن ليكن في علمك أنه كل من يشكك في قوايا الخـارقة مصيره الحرق في بحيرة من النـار للأزل. |
Bunlara rağmen, bunların Deccal'in işi olduğundan şüphe edenler var hâlâ! | Open Subtitles | وهناك من مازل يشكك بأن هذا من فعل أعداء المسيح؟ |
Kocam yerel ekonomimizin endüstri üzerine kurulu olduğuna şüphe duymuyor. | Open Subtitles | زوجي لا يشكك بكيفية أعتماد .أقتصادنا المحلي على الصناعة |
- ...kurtarıcımın emirlerini mi sorguluyor? | Open Subtitles | وضربني حتّى كدت أموت يشكك في أوامر منقذي؟ |
Ve Senatör Keeler, böyle acil bir durumun gerçekte olup olmadığını sorguluyor. | Open Subtitles | فريق السيناتور (كيلر) يشكك فى صحة وجود هذه الحالة الطارئة |
Ziva'nın sadakatini sorguluyor. | Open Subtitles | انه يشكك فى ولائها |
Benim sağladığım özgürlük battaniyesinin altında yatıp kalkan ondan sonra da onu sağlama tarzımı sorgulayan birine kendimi izah edecek ne zamanım, ne de hevesim var! | Open Subtitles | ليس لدي الوقت ولا الرغبة لتوضيح موقفي... لرجل يستيقظ و ينام تحت غطاء الحرية التي أوفرها... ثم يشكك في نزاهتي التي أوفرها له |
Kimse kararını sorgulamaz. İşi yapacak başkası bulunur. | Open Subtitles | لن يشكك أحد في رأيك سيعثرون على شخص آخر ليقوم بالمهمة |
Matthew İncil'i baştan sona bilirdi ve her şeyi sorgulamaya başladı. | Open Subtitles | ماثيو يعرف الانجيل حرفيا و بدأ يشكك بكل شيء لماذا؟ |
Hiç kimse onun özgünlüğünü sorgulayamaz. | Open Subtitles | لا ينبغي لأحد أن يشكك به |
Çünkü hakkımızda tek bir hikâyenin anlatıldığı bir yerde büyüdün ve bu düşünce asla sorgulanmadı. | Open Subtitles | لأنك تربيت في مكان تُسمع فيه قصة واحدة ولم يشكك أحد في تلك الرواية قط. |
Burada kimsenin yeteneğinle ilgili bir şüphesi yok. Konu burada senin buna nasıl karar verdiğin. | Open Subtitles | لا أحد يشكك في موهبتك حكمك الأدبي هو موضوع السؤال. |