ويكيبيديا

    "يشهد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanıklık
        
    • ifade
        
    • şahitlik
        
    • şahit
        
    • kefil
        
    • şahidim
        
    • görmemiş
        
    • görmediği
        
    • şahidimdir
        
    • huzurunda
        
    • doğrulayacak
        
    • doğrulayacaktır
        
    Onu daha önce içeri atamadık çünkü tanıklık edecek kimse yoktu. Open Subtitles نحن لم نستطيع القبض عليه من قبل, لأنه لن يشهد أحد.
    Onu koruyabileceğinizden tatmin olmadan tanıklık etmemesi yönünde tavsiye veriyorum. Open Subtitles أنا أنصح بألا يشهد قبل أن أطمئن بأنه يمكنكم حمايته
    Öldüğünüzde kalbiniz, iyi ve kötü eylemlerinizle ilgili tanıklık ediyordu. Open Subtitles و سوف يشهد علي فضائلك و رذائلك بعد أن تموت
    Aptal avukatım diyor ki eğer Jones ifade vermezse dava olmaz. Open Subtitles المحامي الغبي لو أن جونز لم يشهد عندها لا توجد قضية
    Dr. Hirsch'ün dün bir istihbarat komitesi önünde ifade vermesi bekleniyordu. Open Subtitles كان من المنتظر أن يشهد بالأمس، أمام لجنة الإستخبارت بمجلس الشيوخ.
    şahitlik etmesi için bir otele ve başka şeylere ihtiyacı olacak.. Open Subtitles واجعله يشهد وسأضعه في فندق وكل هذا ولكنك لن تصدق هذا
    Hayır, şahit değildi? Hayır, mahkemede kimlik tespiti yapmadı? Open Subtitles هل أقول له إنه لم يشهد في محكمتي الأسبوع المنصرم؟
    Neden bugün burada yabancıların, tanıklık etmesine izin verildiğini anlamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع إدراك سبب السماح لغريب أن يشهد هنا اليوم
    Tıbbi tetkikçi, bugünki duruşmada sana karşı tanıklık etmek için ayarlandı. Open Subtitles الطبيب الشرعي حدد موعد لكي يشهد ضدك في التهمة هذا الصباح
    Kral Freyne, soylu zaferine tanıklık etmesi için oğlunu çağırıyor. Open Subtitles الملك فرين يريد لإبنه أن يشهد إنتصاره المهيب
    Kral Freyne, soylu zaferine tanıklık etmesi için oğlunu çağırıyor. Open Subtitles الملك فرين يريد لإبنه أن يشهد إنتصاره المهيب
    Sadece onlar adına değil, aynı zamanda Wilkinson'a ve uzun zamandır... orada yuvalanmış olan kötülüğe karşı tanıklık yapmıştı. Open Subtitles هو لم يشهد فقط لهم لقد شَهد ضد ويلكنسن والشر الذي عاش هناك لمدة طويلة
    Ailenin lehine tanıklık eden Doktor Niles Crane, saygın psikiyatr, klinik psikozda uzman. Open Subtitles و يشهد بالنيابة عن العائله الدكتور نايلز كرين طبيب نفسي بارز و سيقود السلطه إلى حالة المريض النفسيه
    Bay Summers Michael Janeczko ve Andrea Wright arasındaki velayet davasında ifade veriyormuş. Open Subtitles السيد سمرز يشهد حاليا في صراع حضانة بين مايكل جانيزكو و أندريا رايت
    Hayır, senin sadece kız kardeşimi korumaya çalıştığın yönünde ifade verebilir. Open Subtitles لا , يٌمكنه أن يشهد أنكَ كٌنتَ فقط تٌحاول حماية شقيقتي
    Arkasında aleyhine ifade verebilecek bir tanık bırakmazsa kaçması çok daha kolay olur. Open Subtitles وسيكون من الأسهل له أن يتخلص من أي شاهد يمكنه أن يشهد ضده.
    Bu adam mahkemenizde ifade verecek. Kamuya açık bir mahkemede. Open Subtitles هذا الرجل سوف يشهد في محاكمتك محاكمة علنية
    Yarın şahitlik yaptıktan sonra sana teslim etmekten mutluluk duyacağım. Open Subtitles سأكون مسروراً لتركه لديك بعد أن يشهد غداً
    Tarih, bu bölgede kan ve kılıçla yönetilen... pek çok hanedanlığa şahit olmuştur. Open Subtitles يشهد التاريخ أن هذه الأرض حكمت بسفك الدم لعهود متتاليه
    Dünya ne hâle geldi? Kaçakçılar, kralların onuruna kefil oluyorlar? Open Subtitles مالذي سيؤول له العالم عندما يشهد المهربين على ولاء الملوك
    Kaldır o kıçını ve benimle birlikte yürü, hemen şimdi, yoksa Allah şahidim olsun, seni bugün postalar gönderir, filmi de sensiz bitiririm. Open Subtitles انهض من مكانك ورافقني فوراً وإلا والرب يشهد عليّ سأفصلك اليوم وأنهي الفيلم بدونك
    Kimse görmemiş ama hâli perişandı. Open Subtitles لم يشهد أحد على ما حدث لكنها كانت مضطربة للغاية
    Birkaç yıl içinde insanoğlunun hiç görmediği meyveleri yetiştirmiş olacağız. Open Subtitles في خلال سنوات قليلة سنقدم للعالم فواكه لم يشهد لها مثيلاً
    Tanrı şahidimdir, Onun içtiğini asla görmedim. Open Subtitles يشهد الله.. انا لم ار جاكسن يشرب ابدا
    Buraya Tanrıların ve kullarının huzurunda ihanetimi itiraf etmeye geldim. Open Subtitles أتيت أمامكم لأعترف بخيانتي يشهد علي الآلهة والناس
    Uçuşun olduğunu doğrulayacak biri olmalı. Bir havaalanı personeli? Birisi? Open Subtitles يجب أن يكون هناك من يشهد على الرحلة أحد أعضاء الطاقم، أي شخص
    Nöbetçi dediğimi doğrulayacaktır. Open Subtitles الحارس بإمكانه أن يشهد على ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد