"يضحكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gülüyorlar
• gülüyor
• gülüyorlardı
• güldüler
• dalga
• güler
• gülüyordu
• alay
• gülüp
• güldüklerini
• güldü
• gülüyorlardır
• kahkaha
• gülsünler
• gülecekler

Bir şey diyeyim mi? Bu çok komik, insanlar arkandan gülüyorlar.
الأمر مضحك جداً حتى أن الناس يضحكون عليك بدون أن تعلمي

Leydim, insanlar bana, sana güldüklerinden çok daha uzun zamandır gülüyorlar zaten.
سيدتي، لقد كان الناس يضحكون علي قبل أن يضحكوا عليكِ بزمن طويل

Öğrenciler sınıfta birbirlerine yardım edip gülüyor ve proje üzerine tartışıyorlardı.
وكانوا يساعدون بعضهم البعض في الفصول الدراسية، وكانوا يضحكون ويناقشون المشروع.

Instagram'da resimler gösteriyordu ve o çocuklar da çılgınca gülüyorlardı.
كان يتصفح الصور على إنستغرام، و كان أولئك الأولاد يضحكون بشكل هيستيري.

Düştüğümde güldüler Ama tekrar tırmandım
هم يضحكون عندما أسقط لكنني تجرأت على التسلق

Arkadaşları gülmeye başladı bile, çoktan katıla katıla gülüyorlar.
و أصدقاؤه يضحكون سلفا. هم يضحكون مسبقا و بشدة.

gülüyorlar çünkü orta-sağdan ortaya doğru çizin dedi, ve biraz karıştırdı.
كانوا يضحكون لأن أحدهم قال أرسم من يمين المنتصف الى المنتصف، ثم بعدها خرب الموضوع

Ben bir komedyenim yani eğer ot almış birini güldürürsem, bu sayılmaz, çünkü onlar hep gülüyorlar.
فأنا مثل الممثل الهزلي إذا جاءتني ضحكة من إنسان في حالة نشوة فهي لا تحسب لأنهم دائما يضحكون

Üzgünüm, Tercüme alamadım. Neden gülüyorlar ?
عذراً, لم أحصل على ترجمة لهذا لماذا يضحكون ؟

Ve yapamayınca da bana gülüyorlar!
و لا استطيع فعل هذا و الجميع يضحكون عليا

Herkes aptal bir şakaya gülüyor ama bu adamlar ne yaptıklarını biliyorlar.
الجميع يضحكون على هذه المزحة الغبية ولكن هؤلاء الاشخاص يعرفون ما يفعلون

Yoksa işimi yapam. Ama herkes bana gülüyor.
و إلا لا يمكنك القيام بعملك, يضحكون فحسب

gülüyor ve şakalaşıyorduk.
كانوا يضحكون ويلقون النكات على بعضهم البعض

Bilimde, itibarınız her şey demek ve insanlar koridorlarda kıs kıs gülüyorlardı, bana bakıyorlardı, iğrenerek -- yakınımda olmaktan korkarak.
في العلم، مصداقيتك هي كل شيء، والناس كانوا يضحكون في الممرات، ويحدقون فيّ، بنظرات اشمئزاز. يخشون الإقتراب مني.

Aslında buna güldüler bile.
انهم في الحقيقة يضحكون على ماحصل نوعاً ما

Yoksa bir gün mezarlarımız başında onlar mı bizimle dalga geçecek?
ام سيأتي اليوم الذي يضحكون فيه فوق قبورنا؟

bilirsin bir çok kız ya güler, ya cevap yazar ya da durum güncellemesi gönderirdi.
هل تعلمين , ان اغلب الفتيات يضحكون وينشرون مثل هذه الامور عندما تحدث

Kendime elektrik çarptırıp duruyordum ve bütün arkadaşlarım bana gülüyordu.
بقيت أصعق نفسي دائما، و كان أصدقائه يضحكون علي جميعاً

Asmalara şarkı söylüyorum diye insanlar benimle hep alay etti.
طوال حياتي كان الناس يضحكون علي بسبب غنائي لأشجار العنب

Onlar da gülüp eğleniyor, bağırıp çağırıyorlardı.
أنهم كانوا يضحكون ويضربون ،بالسياط ويصرخون

Ne zaman güldüklerini incelerseniz, arkadaşlarıylayken gülerler.
فإذا ما نظرت إلى أين يحدث ذلك فهم يضحكون برفقة أصدقائهم.

Bana gülmeye nasıl cüret edersin, seni aşüfte! Elimde değildi! Diğer herkes güldü!
كيف تجرؤين على الضحك علي أيتها الوقحة لم أستطع الإمتناع ,فالجميع يضحكون

Muhtemelen diğer dört acente sizin işinizi alabilmek için rekabet hâlinde olmamıza gülüyorlardır.
هو ان الاربعه الوكلاء الاخرين , يضحكون على حقيقة اننا من ندير عملكم

Bazıları diz üstü çökmüşlerdi ve kahkaha gibi çığlıklar atıyorlardı .
البعض منهم سقط على ركبهم يضحكون بتلك الصرخة المخيفة العالية البعض منهم سقط على ركبهم يضحكون بتلك الصرخة المخيفة العالية

Sana neden gülsünler?
- لماذا يضحكون عليك؟ - لا تتكلم بهذا الشكل

Bir dahaki sefere önce ateş edip sonra gülecekler.
لكن المرة القادمه سيطلقون أولا, وبعدها يضحكون