ويكيبيديا

    "يعلم ان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyor
        
    • biliyor ki
        
    • bilir ki
        
    • biliyordu
        
    • bilmiyordu
        
    • biliyoruz ki
        
    • bilebilirdi ki
        
    • ettiğini biliyor
        
    • olduğunu bilir
        
    Camiada herkes onun formunun zirvesinde olduğunu biliyor. Open Subtitles كل من في الحلبه يعلم ان من الصعب الرهان علي أحدهم
    Ama bizim kimlik yalan oldu ve şimdi ryan yeni elemamının tahmin etmediği gibi birisi olduğunu biliyor. Open Subtitles والآن رايان يعلم ان مجنده الجديد ليس كما يتصور منه أن يكون عظيم
    Ve Tanrı biliyor ki, hiçbir şey o çocuğu elinde bir basket topu tutmaktan daha fazla mutlu edememiştir. Open Subtitles والله يعلم ان هذا الولد لم يكن سعيد الا عندما يمسك كرة السلة
    Herkes bilir ki mide hastalıkları okuldan kaçmak için en iyi yoldur. Open Subtitles الجميع يعلم ان .. آلام المعدة هي أفضل وسيلة للخروج من المدرسة
    Samuel Prometheus'un sabote edileceğini biliyordu... ve bu bilgi onu öldürdü. Open Subtitles سامويل كان يعلم ان بروميثيوس خُربت. وهذه المعلومة السبب في قتله.
    oysa ki Darwin, elbette genler hakkında birşey bilmiyordu. TED داروين لم يفكر كذلك، لم يعلم ان الجينات
    İkimiz de biliyoruz ki, telsizci iniş sırasında ölmedi. Open Subtitles الان كلانا يعلم ان ضابط الاشارة لم يقتل اثناء الهبوط
    Ayrıca bir taşra dükkanında o kadar para olacağını kim bilebilirdi ki? Open Subtitles من كان يعلم ان هناك الكثير من المال في متجر البلدة
    Salvo bu adanın fırsat demek olduğunu biliyor. Open Subtitles سالفو يعلم ان هذة الجزيرة فرصة. انه بدا فى مقامرة الغير شرعية,
    Mesele, adamımızın sadece şansı mı yaver gitti, ...yoksa kameranın bozuk olduğunu biliyor muydu? Open Subtitles حسنا, السؤال هو هل كان رجلنا محظوظا, او انه كان يعلم ان الكاميرا معطلة?
    Simic annenin de babanın da edebiyat doktorası olduğunu biliyor mu? Open Subtitles هل "سميتش" يعلم ان والداك لديهم دكتوراة في الأدب؟
    Şehirdeki bütün binalar arasında nasıl oluyor da Smith'in burada olduğunu biliyor? Open Subtitles من كل متاجر بيع السلاح في المدينة كيف يعلم ان(سميث)كان هنا ؟
    - Aubrey'in hala orada olduğunu biliyor. - Aubrey, Iütfen. Kapa çeneni. Open Subtitles انه يعلم ان اوربي لازالت بالخارج هناك - اوربي , اخرسي فقط -
    "Ve bu adam biliyor ki, krallar ölebilir... Open Subtitles هذا الرجل يعلم ان هناك ملوك تموت
    Herkes biliyor ki kız çocukları annelerinin güzelliğini çalar ve Mia bu aralar çok güzel gözüküyor. Open Subtitles الكل يعلم ان الطفلة تسرق من جمال امها
    Bu çevrede yaşayan herkes bilir ki burası yasaklı bölgedir. Open Subtitles كل شخص حول الآنحاء يعلم ان هذه الملكية خارج حدودهم
    Çünkü SWAT'ın her zaman öldürmek için kafaya ateş ettiğini biliyordu. Open Subtitles لانه يعلم ان القوات الخاصه دائماً ما تطلق الرصاص على الرأس.
    Yaşayacağını ya da öleceğini bilmiyordu. TED فهو لم يكن يعلم .. ان كان سينجو من القفزة ام لا .
    Ama ikimizde biliyoruz ki... aslında benden daha çok biliyorsunuz. Open Subtitles و لكن كلانا يعلم ان لديك ما هو اكثر من هذا
    Herhangi bir belgesi olmayan ateşli kızların bizleri dolandıracağını kim bilebilirdi ki? Open Subtitles من كان يعلم ان انسات تنظيف مثيرات يعملون بلا اسناد
    Bunun beni tahrik ettiğini biliyor. Open Subtitles انه يعلم ان هذا سوف يضايقني - انظر, لماذا لا أستطيع رفض عملية مثل هذه ؟
    Herkes Romney'nin New Hampshire'da bir tatil evi olduğunu bilir. Open Subtitles كل واحد يعلم ان رومني لديه منزل عطله في الهامشبير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد