Bazen arkeolojik bir alan sizi dayanıklılığıyla şaşırtabilir. | TED | في بعض الأحيان يفاجئك موقع أثري بمرونته. |
Ülkemi ben de, senin kadar seviyorum. Bu seni şaşırtabilir. | Open Subtitles | احب بلادي مثلك تماما و هذا ممكن ان يفاجئك |
Küçük kardeşim sana doğum gününde sürpriz yapmak istedi, geldik. | Open Subtitles | صديقي الصغير اراد ان يفاجئك في يوم عيد ميلادك فقط |
Adamın ev bakarken hesaplı davranmasına Şaşırdın mı? | Open Subtitles | هل يفاجئك أنّ هذا الرجل نفعيّ بعد أن رأيتَ منزله؟ |
Daleklerin güzellik anlayışı olması seni şaşırttı mı? | Open Subtitles | هل يفاجئك ان تعرف ان الداليك لديهم مفهوم للجمال؟ |
Şehriniz bitmeden önce o ayrıntılar sizi şaşırtacak. | Open Subtitles | قبل أن ينتهي بناء المدينة فهذا المزاح سوف يفاجئك |
Bu, sizi şaşırtabilir, ...ama beni yemekle satın alamazsınız. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا لكنك لاتستطيع رشوتي بالطعام |
Bu seni çok şaşırtabilir ama... hakkında iyi şeyler duyuyorum. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا الأمر تماماً... ولكنني سمعت أشياء جيدة عنك |
Bunu benden duymak seni şaşırtabilir. | Open Subtitles | ما أنا على وشك قوله ربما يفاجئك بإعتبار أنه يأتي من طرفي |
Bu sizi biraz şaşırtabilir ama.. Camden'daki doktorlar o kadar iyi değil. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا , لكن " كامدن " ليست لديها أفضل الأطباء |
Sürprizdi sadece! Ve aniden sana sürpriz yapmanın bir yolunu bulmak isterdi. | Open Subtitles | فقط كان يريد ان يجد طريقة حتى يفاجئك بها |
Aslında sana sürpriz yapmak istemiş. | Open Subtitles | ، ذهبتما إليه في أول عطلة لكما أراد فعلاً أن يفاجئك |
Söylemezsem olmaz Sheldon, bu DVD işini oldukça olgun bir şekilde idare ediyorsun. Neyine Şaşırdın anlamıyorum. | Open Subtitles | أن تتعامل مع مشكلة القرص المدموج بكمية كبيرة من النضج. لا أعلم لماذا ذلك يفاجئك |
Buna mı Şaşırdın? | Open Subtitles | حسنا هل يفاجئك ذلك؟ |
Neden ? Bu seni şaşırttı mı ? | Open Subtitles | ماذا هل هذا يفاجئك ؟ |
Evet, öyleyim. Bu seni şaşırttı mı? | Open Subtitles | أجل هل يفاجئك هذا؟ |
Şehriniz bitmeden önce o ayrıntılar sizi şaşırtacak. | Open Subtitles | قبل أن ينتهي بناء المدينة فهذا المزاح سوف يفاجئك |
Şaşırabilirsin ama kovulmuş işçileri geri almak benim işim değil. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا ، ولكن إعادة توظيف الموظفين المطرودين ليس عملي الرئيسي |
Hatta sizi şaşırtır, evlenme bile teklif edebilirim. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا عيزتي ويدعوك للتساؤل |
Senin için şaşırtıcı olabilir ama hala araba kullanabiliyorum. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا، لكني ما زلت أستطيع قيادة السيارة. |
- Bu seni şaşırtıyor mu? | Open Subtitles | هل يفاجئك هذا ؟ |
Harika bir deneyim yaşadık. Bu seni şaşırtmıyor mu? | Open Subtitles | لدينا تجربه رائعه الم يفاجئك ذلك ؟ |
Bilemezsin, seni sasirtabilir. | Open Subtitles | أنّك لا تعرف هذا أبداً. ربما أنه يفاجئك. |
Sorumun seni şaşırtmasını anlıyorum ama kafanı karıştırmasını anlamıyorum. | Open Subtitles | أتفهم كم يفاجئك السؤال لا أعرف كيف يمكن أن يشوشك هذا |
Bu hayat tarzının zeki insanların ilgisini çekmesi sizi şaşırtmamalı. | Open Subtitles | لا يفترض أن يفاجئك ذلك فهذا نمط حياة يجذب العظماء |
Ve dinle ilginin falan olmadığını da biliyorum ama bana seni şaşırtabilecek bir tecrübe dünyasına kapılarını kapatıyormuşsun gibi geliyor. | Open Subtitles | وأعلم أنك حقاً لست روحانياً أو أي شيء لكني أشعر أن تقرّب نفسك لعالم ٍ من التجارب قد يفاجئك |
Bu seni şaşırtmadı mı? | Open Subtitles | هل يفاجئك ذلك؟ |