ويكيبيديا

    "يقول إن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söylüyor
        
    • diyor
        
    • olduğunu söyledi
        
    Bir kaza olduğunu söylüyor. Telefon etmek istiyor. Open Subtitles شاب يقول إن هناك حادث ويريد أن يستخدم الهاتف
    Oldukça ısrarcı görünüyor. İsminin Donny olduğunu söylüyor. Open Subtitles يبدو أن المتصل مصر جداً يقول إن اسمه هو دوني
    Tanrı bunun çok çekici bir savaş olduğunu söylüyor. En hoş insanları buraya toplamış. Open Subtitles الله يقول إن هذا قتال أنيق و أن به أناس رقيقين.
    Ama Teclo, Yaqui'nin mücadelesine kutsal bir savaş diyor. Open Subtitles لكن تيكلو يقول إن الياكي يحاربون الحرب المقدسة
    Ama kanun diyor ki Buffano'nun suçlu olduğunu kanıtlayamazlarsa, nefret etsek bile onu serbest bırakmalıyız. Open Subtitles لكن القانون يقول إن لم يثبتوا ارتكابه للجريمة المتهم بها وإثبات بشك معقول
    Acil olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول إن الأمر عاجل و أن عليك الذهاب لرؤيته
    - Sessizliğin, iç huzuru için önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles إنه يقول إن الناس يلتزمون بقسم الصمت من أجل السلام الداخلي
    Doktorlar ölüm sebebinin kalbe saplanan mermi olduğunu söylüyor. Open Subtitles الطبيب يقول إن سبب الوفاة رصاصة إلى القلب
    Kaçırılma olayının büyük bir yanlış anlamadan olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنه يقول إن مسألة الخطف ما هى إلا سوء فهم فظيع
    Pötikareli önlüğün, erkeklere eziyet çektirmek için kadınların icat ettiği en büyük tahrik unsuru olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إن المئزر القطني هو أروع أدات إغراء إخترعتها النساء لتعذيب الرجال
    Ama savcılık ellerinde suçunu kanıtlayacak yeterli delilin olduğunu söylüyor. Open Subtitles لكن الإدعاء يقول إن الأدلة التي لديهم كافيه لإثبات التهمة عليه
    Ne olduğunu bilmiyor ama daha fazla bilgisi olduğunu söylüyor. Open Subtitles لا يعلم ما الذي حدث ولكن يقول إن لديه المزيد من المعلومات
    Terapistim başkalarına yardım etmenin kendimize yardım etmek olduğunu söylüyor. Open Subtitles معالجي النفسي يقول إن ساعدتِ الأخرين تساعدين نفسك
    Dinleyin, karga hatanın sizde olduğunu söylüyor bu yüzden efendinin ona işkence etmemesi gerek. Open Subtitles اسمعي , إنه يقول إن الخطأ كان خطأك وأن السيد يجب ألا يعذبه
    Yemek için insanın en iyi kısmının tam şurası olduğunu söylüyor. - Yumuşakmış. Open Subtitles ‫يقول إن أفضل ما يؤكل في الرجل ‫هو هذه، إنها لينة
    İsteklerinin çok mantıksız olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إن طلباتك أصبحت غير معقولة
    Yerine getirmezsem anlaşma da yok diyor. Open Subtitles حسناً إنه يقول إن الصفقة ملغية ألا أذا حققتها جميعها
    Pekâlâ, Newton denen züppe diyor ki her etkiye karşı aynı büyüklük ve zıt yönde bir tepki vardır. Open Subtitles نيوتن, الشخص, يقول إن لكل فعل, رد فعل مساو له في القوة ومضاد له في الاتجاه.
    Manda yoğurdu diyorum, kokuyor diyor adam. Open Subtitles أنا ذكرت لبن الجاموس والرجل يقول إن له رائحة.
    Daha fazla bilgisi olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول إن لديه المزيد من المعلومات
    Ev sahibi binanın içinde güvenlik kamerası olduğunu söyledi. Open Subtitles مالك المبنى يقول إن لديهم مراقبة بداخله
    Merkez sizin dosyalarınızın savunmasız olduğunu söyledi, ama hiçbir kanıt yok... Open Subtitles المدير يقول إن ملفاتكم سهلة الاختراق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد