yapmak zorunda değildin. Hiçbirimiz için. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك ليس لكل واحد منا |
Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Çok tatlısın. Bunu yapmak zorunda değildin. Sorun değil. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Çok kibarsınız. Hiç gerek yoktu. Ama çok teşekkürler. | Open Subtitles | هذا لطفٌ كبير منك لم يكن عليك فعل هذا ، ولكن شكرا جزيلا |
- Ama getirmek zorunda değildin. | Open Subtitles | ولكن لم يكن عليك فعل هذا |
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
Bunu yapmak zorunda değildin. Bu harika. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا ، هذا رائع |
Ama bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، لم يكن عليك فعل ذلك |
yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ما فعلت |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا |
yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك. |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Benim doğum günüm bile değil. Hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | أنه ليس عيد ميلادى أنا لم يكن عليك فعل هذا |
Buna gerek yoktu. Burada kalabiliriz. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا،بإمكاننا المكوث هنا فحسب. |
Para vermene gerek yoktu ama çok iyisin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لكنّك لطيف |
- Ama getirmek zorunda değildin. | Open Subtitles | ولكن لم يكن عليك فعل هذا |
Bunu yapmamalıydın Blanche. Bu çok aptalca bir şeydi. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك كان شيئاً غبياً لتفعليه |
Gelmen büyük incelik. Bunu yapman gerekmezdi. | Open Subtitles | حسناً,كان رائعاً منك أن تأتي,لم يكن عليك فعل هذا |
Oh, zahmet etmeseydin. | Open Subtitles | أوه، لم يكن عليك فعل هذا. |
Bunu yapmasan da olurdu, biliyorum ve bunun için minnettarım. | Open Subtitles | أعلم إنه لم يكن عليك فعل هذا. أنني أقدر ذلك. |
Bunu yapman gerekmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |