ويكيبيديا

    "يمرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hasta
        
    • hastalanmadı
        
    • hastalanmadan
        
    • hastalandığında
        
    • hastalanır
        
    • hastalanmasını
        
    • hastalanmayan
        
    • hastalanmaz
        
    • hastalanıyor
        
    • hastalanacak
        
    • hastalanmamıştı
        
    • hastalanması
        
    • hastalanamaz
        
    • hastalanmamış
        
    • hastalanmıyor
        
    Charles Darwin bile, 1860'da Asa Gray'e yazdığı bir mektupta, tavus kuşu kuyruğu görmenin onu hasta ettiğini yazdı. TED حتى تشارلز داروين، في عام 1860 أرسل خطاباً إلى اسا جراي كتب فيه أن منظر ذيل الطاووس جعله يمرض.
    Ayrıca orası hasta olduğunda ya da arkadaşların hasta olduğunda gittiğin yerdir. Open Subtitles كلنا هكذا فهي المكان الذي نذهب إليه عندما نمرض أو يمرض أصدقاؤنا
    Sana bebeğinin hasta doğmaması için sadece birazcık şansın olduğunu söylemiyorum. Open Subtitles لم أكن أخبركِ أن هناك فرصة ما أن ابنكِ لن يمرض
    İki aydır bu adadayız ve bir kişi bile hastalanmadı. Open Subtitles نحن على هذه الجزيرة منذ شهرين و لم يمرض أحد
    Köpeği hastalanmadan önce o komik ihtiyar benim en iyi müşterimdi. Open Subtitles قبل أن يمرض كلبه، كان هذا المخمور أفضل زبائني.
    Eski babam öyleydi eskiden ama babam hastalandığında onu yakmak zorunda kaldılar. Open Subtitles اعتاد ابي ان يكون الاب لكن يتوجب علي حرق ابي عندما يمرض
    Bir organizma hasta olduğunda hastalıkla savaşması için antikorlar yaratır. Open Subtitles عندما يمرض أحد الأعضاء, يقوم بتطوير أجسام مضادة لذلك المرض.
    Eğer bir çocuk hastalanırsa, başka bir odaya koyarsınız ve kilitlersiniz ve diğer çocukların hasta olmadığından emin olursunuz. TED كما تعلمين، عندما يمرض طفل، تعزلينه في الغرفة الأخرى، وتغلقين عليه وتتأكدين أن لا يُصاب الأطفال الآخرون.
    Tek bildiğim, insanlar hasta olduğunda onları daha hasta ederek tedavi edemezsiniz. Open Subtitles ... كل ما أعرفه أنها حينما يمرض الناس لا تعالجهم بجعلهم يمرضون
    Bazen insanlar uzun süreliğine hasta olur veya yaralanırlarsa, Elijah gibi düşünceleri de yaralanır ve doğru olmayan bazı şeyleri düşünmeye başlarlar. Open Subtitles احيانا عندما يتأذى احد او يمرض لمدة طويلة مثل اليجا عقله يتأذى ايضا و يبدأ التفكير بافكارغريبة
    hasta olunca hayatını ve nasıl hatırlanacağını düşünürsün. Open Subtitles أتعلمين ؟ عندما يمرض الانسان فانه يقوم باستذكار حياته
    Ailesindeki başka kimse hasta değil. Ofisinde, gönüllü grubunda, çocukların sınıfında ve okul aile birliğinde. Open Subtitles لم يمرض أحد من عائلتها ولا بمكتبها، أو بجماعتها التطوعية
    Okulda hasta olan yok. Babası onu kampa götürdü. Open Subtitles لم يمرض غيره بالمدرسة أخذه والده للتخييم
    Kimsenin hasta olmadığını söyledin. Peki ya teslimatçılar, tamirciler? Bilemem. Open Subtitles قلت أنه لم يمرض أحد لكن ماذا عن عمال التوصيل، عامل التصليح؟
    O gün 2,000 kişiye beşlik çaktı, ve bunun öncesinde ve sonradında ellerini yıkadı böylece hastalanmadı. Bu da izin alınmadan yapılmıştı, TED أعطى 2000 إشارة باليد ذلك اليوم، وغسل يديه قبلها وبعدها ولم يمرض. وقد تم القيام بذلك دون إذن،
    Geçen kış Gustl hastalanmadan önce kardeşimin, onun odasının penceresini açtığını ve bu yüzden öldüğünü görmüştüm. Open Subtitles في الشتاء الماضي قبل أن يمرض غوست حلمت أن أخي فتح النافذة
    Dün yapılan bütçe toplantısını kaçırdığım için üzgünüm efendim Albay hastalandığında nasıl olur bilirsiniz. Open Subtitles آسف على تفويت إجتماع الميزانية بالأمس يا سيدي لكنك تعرف كيف هي الأمور عندما يمرض العقيد
    Ancak hastalanır hastalanmaz bünyesindeki normal işleyiş aksadığında öteki dünyanın mümkün olabilirliğini düşünmeye başlar. Open Subtitles ولكن ما إن يمرض ما إن يختل النظام الأرضي والطبيعي في جسمه فتتجلى على الفور إمكانية رؤية عالم اخر
    Şunu alır mısın, çünkü küçük bebeğinin hastalanmasını istemem. Open Subtitles لماذا لا ترتدي هذا, لان لا اريد لطفلك الصغير ان يمرض
    hastalanmayan, geri kalanlarımız gibi yaralanmayan birisi? Open Subtitles شخص لا يمرض و لا يتأذى مثلنا نحن الباقين
    - Seninle oynayıp hastalanan ikinci Rus. - Hepsi hastalanıyor. Open Subtitles هذا هو الروسي الثاني الذي يمرض من اللعب معك نعم جميعهم سيصابون بالمرض
    O halde sürekli hastalanacak, sosyal hizmetlere haber vermelisin. Open Subtitles سيظل يمرض إذاً يجب أن تتصل بالخدمات الاجتماعية
    Şey, oldukça sağlıklı görünüyor. Ömrü boyunca hiç hastalanmamıştı. Open Subtitles حسنا ان صحته ممتازه لم يمرض يوما فى حياته
    Bu kadar hafif dozla hastalanması imkansız. Open Subtitles جرعة ضئيلة كهذه لا تجعله يمرض.
    Bay ve Bayan Forman'ın odasında hiç kimse hastalanamaz. Çok tatlı bir oda görüyorsun. Open Subtitles (لا أحد يمرض بغرفة الزوجان (فورمان إنها غرفة جميلة
    Hiç hastalanmamış, çok dakik. Open Subtitles لم يمرض يوماً و لم يتأخر يوماً
    İnsanlar artık hastalanmıyor mu? Open Subtitles ألا يمرض الناس بعد الآن؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد