Peki bu doku tasarımı ilkeleri insanda gerçekten kullanılabilir mi? | TED | هل يمكن استخدام مبادئ تصميم الأنسجة هذه على كائن بشري حقيقي؟ |
Güneş kulelerinde, fazla olan ısıyı depolamak için büyük erimiş tuz veya yağ depoları kullanılabilir ve gerektiğinde kullanılmalıdır, çünkü elektrik üretimini düzenlemek için, artıp azalan parlaklık sorunuyla bu şekilde başa çıkılır. | TED | في الأبراج الشمسية، يمكن استخدام خزانات ضخمة من الملح أو الزيت لتخزين أي حرارة زائدة واستخدامها عند الحاجة، لذا، فهذه هي طريقة التعامل مع مشكلة تذبذب الإشعاع الشمسي الذي يقلل من الإنتاج الكهربائي. |
Ancak benzer bir sistem ordu veya iş yeri için de kullanılabilir. | TED | ولكن يمكن استخدام نفس هذا النوع من الأنظمة في الجيش أو حتى في بيئة العمل. |
Bu bilgiyi kullanarak geriye dönebilir ve koruyucu projemizde yer alan bu faktörleri-- pembeyi, beyazı, çatlakları ve sert yüzeyleri-- onarmaya ihtiyacımız olduğunu söyleyebiliriz. | TED | لذا يمكن استخدام هذه المعلومة يمكننا أن نعود ونقول أننا في حاجة لاستعادة هذه العوامل الزهري والأبيض والشقوق والأسطح القاسية في مشروعنا لحفظ البيئة. |
Biliyorsun, teorik olarak, moleküler genetiği kullanarak bu türü yeniden yaratabilirim. | Open Subtitles | هل تعلمي ,من الناحيه النظريه يمكن استخدام جزيء من المادة الوراثية في خلق جيل جديد من الزنابق |
Eğer bayanın yumurtaları yaşından ya da toksitlere maruz kaldığından dolayı kalitesiz ise veya kanserden dolayı çıkarıldıysa donör yumurtalar belki işe yarayabilir. | TED | إذا كانت بويضات المرأة ذات نوعية رديئة بسبب العمر أو تأثيرات سمية أو أُزيلت بسبب سرطان، يمكن استخدام بويضات متبرع بها. |
Naziklik ve saygı bir şirketin performansını artırmada kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام الدماثة والاحترام لتعزيز أداء المؤسسة. |
İşteki molalar meditasyon veya dua etmek için kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام استراحات العمل للتأمل، أو الصلاة. |
Çocuğun, arkadaşlarının ve ailesinin kayıtları hedefe yönelik reklam amaçlı kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام تسجيلات الطفل وعائلته وأصدقاء كايلا، في الإعلانات الموجهة. |
Baloncuklar tıpta da kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام الفقاقيع أيضًا في الأدوية. |
Üçüncüsü, teknoloji o kadar esnektir ki aynı cihaz geniş bir yelpazedeki tıbbi durumları tespit etmede kullanılabilir. | TED | وثالثاً: تعتبر هذه التكنولوجيا مرنة جداً لدرجة أنه يمكن استخدام نفس الجهاز للكشف عن العديد من الحالات المرضية. |
Nefes analizi birden fazla hastalığı aynı anda belirlemek için kullanılabilir. | TED | ففي نفس الوقت يمكن استخدام الاختبار للكشف عن العديد من الأمراض في نفس الوقت |
Bazıları başka bir amaçla kullanılabilir olmasına rağmen bu cihazlar artık bizim depolama ihtiyaçlarımızı karşılamamaktadır. | TED | فهذه الأجهزة لم تعد قادرة على تلبية احتياجات التخزين لدينا، مع أنه يمكن استخدام بعض منها لأغراض أخرى. |
Ürettiğimiz kireç endüstriyel süreçlerde kullanılabilir ve kullanıldığı takdirde havadan karbondioksiti temizler. | TED | ومن بعدها يمكن استخدام الجير المنتج في عمليات صناعية، وعند استخدامه فهو يخلّص الهواء من ثاني أكسيد الكربون. |
Otoriter rejimlerde bu tür düzenlemeler azınlık görüşlerini bastırmak ve baskının kapsamını genişletmek amacıyla kullanılabilir. | TED | وفي الأنظمة الاستبدادية، يمكن استخدام هذه الأنواع من السياسات لقمع آراء الأقليات ومواصلة كبحها. |
Sosyal çıkar, ileride sosyal yardımlar ile geri ödenebilecek her türlü organizasyonu güçlendirmek için kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام الفائدة الاجتماعية لشحن أي حركة حيث يمكن دفع الفوائد إلى الأمام. |
Birçok deniz hıyarı, aslında anüslerinden nefes aldığı halde özelleşmiş tüp ayakları beslenme ve solunum için kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام أقدام أنبوبية متخصصة للتغذية وللتنفس، بالرغم من أن معظم أنواع خيار البحر يتنفس عن طريق فتحات الفضلات. |
Yaban bademindeki siyanürü kullanarak komadaymış gibi transa geçip hapishane hastanesine gidersin. | Open Subtitles | حسنا، هل يمكن استخدام السيانيد من اللوز البرية للذهاب الى نشوة، مثل غيبوبة، لينتهي في مستشفى السجن. |
Devlet bunu kullanarak bizi gözetliyorsa, biz niye onları gözetlemeyelim? | Open Subtitles | إذا كان الحكومة يمكن استخدام هذا القرف للتجسس علينا، لماذا لا ينبغي أن نكون قادرين على التجسس عليهم؟ |
Ayrıca bu işime yarayabilir. Önemli bir işim var. | Open Subtitles | زائد، وأنا يمكن استخدام هذا، رجل، لقد حصلت على وظيفة كبيرة. |