ويكيبيديا

    "يموتون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ölür
        
    • ölüyorlar
        
    • ölürler
        
    • ölmesine
        
    • ölecek
        
    • ölümünü
        
    • öldü
        
    • ölmez
        
    • ölmesini
        
    • ölecekler
        
    • öldüler
        
    • ölüyordu
        
    • ölmek
        
    • ölürken
        
    • ölüme
        
    Prem abi, normalde bu yükseklikten düşen bir insan ölür. Open Subtitles اخبي بريم,عادة بعد بعد السقوط من هذا الارتفاع الاشخاص يموتون
    Bir sunucu göçerse veya bir ortağın bilgisayarı çökerse insanlar ölür. Open Subtitles إذا تعطل سيرفر ما أو تحطمت إحدى حاسبات العملاء. الناس يموتون.
    Genç ve sağlıklı olsalar da ölüyorlar, Christopher! Onlara ihtiyacımız var. Open Subtitles يموتون يا كرستوفر بالرغم من أنهم شباب و اصحاء ونحن نحتاجهم
    Evet, iyi vatandaşlar cephede ve genç yaşta ölürler değil mi? Open Subtitles أجل، أليس كذلك؟ الأمريكيون الجيدون عادةً يموتون صغاراً فى أرض المعركة.
    Şu anda blöf sanıyorsun. "Arkadaşlarımın ölmesine asla göz yummam." Open Subtitles الآن، كنت أفكر أنها خدعة. أنا لن تدع أصدقائي يموتون.
    Elinizdeki erzak bittiğinde, hepinizin açlıktan ölecek olması çok acı. Open Subtitles من المؤسف أن كل ذلك سيضيع هباء عندما يموتون جوعاً
    Her gün, içlerinde neler olup bittiğini göremediğimizden pekçok hastanın ölümünü izliyorum. TED قصدي, إني أرى مرضى يموتون كل يوم لأننا لا نعرف ما يدور في داخلهم.
    Anneler ilk doğumla... ...kirlilik pompalarlar... ...ve bu yüzden çoğu ölür. TED تلد الأم أول صغارها و هو مليئ بالملوث فمعظمهم يموتون.
    Tüm insanlar ölünce kaybeder ve tüm insanlar ölür. Open Subtitles كل الرجال يخسرون عندما يموتوا و كل الرجال يموتون
    İyi insanlar genç yaşta ölür, senin gibiler de böyle geri döner. Open Subtitles الطيبون يموتون و هم في سن صغيرة في حين يعود الأشخاص الذين هم مثلك
    Biri ölür, biri iyileşir ve birileri de doğar. Open Subtitles اناس يموتون واخرون بصحة جيدة. انة قدرنا.
    Kalanların da yavruları ya ölü doğuyor ya da doğumdan hemen sonra ölüyorlar. Open Subtitles بعضهم يحملن ، ولكن الجنين إما أن يخرجوا ميتون ، أو يموتون بعدها
    - Veba falan. Bilmiyorum. Önce terliyorlar sonra yıkılıp ölüyorlar. Open Subtitles طاعون أو ما شابه، لا أعرف إنهم يتعرقون ثم يموتون
    İnsanlar tedavi edilebilir hastalıklardan ölüyorlar Güney Merkez Los Angeles'da. TED الناس يموتون بسبب أمراض يمكن معالجتها. في منطقة ساوث سنترال، لوس أنجلوس.
    Ya yeni dünyamda yaşarlar ya da eski dünyalarında ölürler. Open Subtitles إما يعيشون في عالمي الجديد، أو يموتون في عالمهم القديم.
    Karım ve çocuklarımın zindanlarında ölmesine izin vereceğimi mi? Open Subtitles اننى سأترك زوجتى و أطفالى يموتون فى زنزانته ؟
    Ne kadar uzun sürerse, o dağın içinde o kadar insanımız ölecek. Open Subtitles كلما طال إنتظارنا , المزيدُ من قومنا يموتون في داخل ذلك الجبل.
    Kadınlar zamanlarını ya suyun peşinde... ...yada çocuklarının ölümünü izlemek için harcıyorlar. TED ولا ينبغي للنساء قضاء أربع ساعات يوميا في البحث عنه، أو مشاهدة أطفالهم يموتون.
    Ama o gün Marie yalnız değildi, 4,000 çocuk daha ishalden öldü, ve ölmeye devam ediyor. TED لكنها لم تكن الوحيدة ذلك اليوم لأن أربعة آلاف طفل آخرين ماتوا بسبب الإسهال و يموتون كل يوم.
    Hepsi ölmez. Bazıları yaşar. Bazıları yaşamaya devam ediyor ama bu aslında gerçekten kötü haber. TED وليس جميعهم يموتون , فبعضهم ينجوا والمزيد ينجوا ولكنها أخبار سيئة
    Ama şu ikisinin önünde ölmesini görmene izin veriyorum. Open Subtitles ولكنك ستكون قادرا على مشاهدة هؤلاء الأثنين وهم يموتون قبلك
    Kalanlar yüzeye gönderildi. Fikirlerini değiştirecekler ya da ölecekler. Open Subtitles لقد أرسل الباقون إلى السطح سيغيرون رأيهم أو يموتون
    Beni ailelerine kabul ettiler. Şimdi korkunç bir şekilde öldüler. Open Subtitles لقد اخذونى الى اهلهم والان يموتون هذه الميتة الشنيعة
    Yaşlı insanlar ayrılıyor ya da ölüyordu ve bu gidişlerde hikâyeler kayıplara karışıyordu. TED كان الناس يغادرون أو يموتون في سن الشيخوخة، ومع هؤلاء المغادرين كانت القصص تضيع.
    Kadınların sonsuz isteklerini yerine getirmek için sinekler gibi ölmek zorundasınız. Open Subtitles يموتون كالحشرات من تصلب الشرايين يبنما زوجاتهن يجلس تحت مجففات الشعر يأكلون الشيكولاتة
    Başkaları cephede ölürken, yemek yediği çanağa işeyen imtiyazlı bir alçak. Open Subtitles الخراف السوداء وسط المميزين في حين أن آخرين يموتون على الجبهة
    Birini kurtarabilecekken, iki kızı da ölüme terk etmeyi düşünüyorlar. Open Subtitles هذا فظيع الآن انهم على استعداد لترك كل الفتاتان يموتون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد