ويكيبيديا

    "ينظرون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bakıyor
        
    • baktıklarını
        
    • bakarlar
        
    • bakar
        
    • baktıklarında
        
    • bakacaklar
        
    • bak
        
    • bakınca
        
    • baktığını
        
    • bakarken
        
    • baktılar
        
    • bakmıyorlar
        
    • bakmaya
        
    • baktı
        
    • bakacak
        
    Bu önemli, Bay Crawford. Polisler size bir davranış örneği diye bakıyor. Open Subtitles و لكن هذا مهم سيد كراوفورد الشرطيون ينظرون اليك لمغرفه كيف يتصرفون
    Bir erkek geçen hafta bana iki kere baktı. Erkekler bana bakıyor! Open Subtitles , ولد ما نظر إلي مرتين الاسبوع الماضي الاولاد ينظرون إلي بالفعل
    Bazıları geri adım atıp başından beri aynı büyük resme baktıklarını fark eder. Open Subtitles بعض الناس يعودون قليلاً ليكتشفون الحقيقة وهم ينظرون إلى نفس الصورة طوال الوقت
    İki adam oturup birlikte içtiği zaman, genellikle, yüz yüze bakarlar. Open Subtitles عندما تجلسان أنتما الاثنان وتشريان سوية عادةً ينظرون إلى أعين بعضهم
    16 yaşında olmak nasıldır bilirsin. Herkes sana bakar. Open Subtitles تعرف كيف هو الأمر عندما تكون في السادسة عشر الجميع ينظرون إليك دائماً
    Bana baktıklarında en gururlu arkadaşınız ben olacağım Paskalya şöleninde. Open Subtitles وعِندما ينظرون إلىّ, سأكون أكثر الناس زَهواً فى موكِب الفِصح.
    Fakat insanlar bunlara bakıyor ve ne kadar da farklı olduklarından bahsediyorlardı. TED إذاً كان الناس ينظرون اليها وكانوا يتحدثون عن مدى اختلافها
    Şimdi, oyun teorisyenlerinin bu bilgiye nasıl bakıyor? TED لذا هنا كيف باحثين العبة ينظرون إلى هذه البيانات.
    Şimdi, bazı insanlar buna bakıyor ve sığ materyalizm hakkında konuşuyorlar. Fakat bu kesinlikle ona bakmak için yanlış bir yoldur. TED بعض الناس ينظرون إلى هذا ويتحدثون عن المادية السطحيّة، ولكن هذه طريقة خاطئة للنّظر في الموضوع.
    Aşağı baktığımda evimi göremezdim ama benim aşağı bakarken en sevdiklerimin yukarıya bakıyor olması benim için çok şey ifade ediyordu. TED وعندما أنظر للأسفل، لا يمكننا رؤية منزلي، ويعني لي الكثير أن الناس الذين أحبهم ينظرون للأعلى عندما أنظر للأسفل.
    Buradaki herkes herhalde bana bakıyor ve benim de hasta olduğumu sanıyordur. Open Subtitles كل هؤلاء الناس على الأرجح ينظرون إلى مفكرين أننى واحدة من هؤلاء المرضى
    Başkaları çocuklara bakıyor ve yeni bir dünya hayal ediyorlar. Open Subtitles الاخرون ينظرون للأطفال و يتخيلون عالماً جديداً
    Madam kendiniz cevap verin. Size nasıl baktıklarını görüyor musunuz? Open Subtitles سيدتي، انت تجيبين على نفسك الا تلاحظين كيف ينظرون إليك؟
    Doğrusu, gözünüze biraz fazla bakarlar, yalnızca o söylentiyi dengelemek için. TED حسنا ماذا يُعتقد، إنهم ينظرون قليلا جد ا إلى عيونكم فقط للتعويض عن تلك الأسطورة.
    Geçmişin büyük kralları yıIdızlardan bize bakar. Open Subtitles الملوك العظماء السابقون ينظرون إلينا من تلك النجون
    Hafif depresyonlu kişiler, geleceğe baktıklarında bir eğilim görmüyorlar. TED الأشخاص الذين لديهم إحباط معتدل، ليس لديهم أيّ ميل عندما ينظرون إلي المستقبل.
    Anla iste, Masanin altina bakacaklar, ve benim kirli çamasirlarimi görecekler. Open Subtitles تعرفين انهم ينظرون اسفل المكتب و ينظرون الى ملابسي القذره
    Şu boka bak, adamım. Senin ihtiyar bayağı kılıksızlaşmış. Open Subtitles تبا يا رجل, هؤلاء الملاعين بداوا ينظرون بقذارة
    Elinle işaret edersin, insanlar başka yöne bakınca pantolonun içine sokuşturup kaçarsın. Open Subtitles ‎أشير، و عندما ينظرون للجهة المقابلة ‎املئي بنطلونك بشرائح اللحم و اهربي
    Ve 100 yıl sonra sizin torununuz veya torununuzun çocuğu veya yeğeni veya onun da çocuğunun sizin fotoğrafınıza baktığını hayal etmenizi istiyorum. TED وأريدكم أن تتخيلوا أنه بعد 100 سنة من الآن وأن أحفادكم وأحفادهم أو أبناء أخوانكم أو أخواتكم ينظرون لهذه الصورة لكم
    Bu kadar insan jöle salatama bakarken hiç rahat değilim Open Subtitles لا أشعر بالإرتياح لكل هؤلاء الناس هنا ينظرون لسلطة الجيلي
    Yaşlı insanlar gülen yüzlere baktılar. Somurtan yüzlerden uzak durdular. TED كان كبار السن ينظرون في اتجاه الوجوه المبتسمة وبعيدا عن الوجوه العابسة الغاضبة.
    Aynı derecede önemli olan diğer alanlara bakmıyorlar. TED لا ينظرون للأمور اﻷخرى المهمة بنفس القدر.
    Ama davaya bakmaya başladıklarında Alena, mahkeme sürecinde, hayatta olmayabilir. Open Subtitles عنـــدما ينظرون إلى القضيــــــة قــد لا تكــون حيــــة لكــي تحاكــــم
    Kaç kişi onlara ölümcül bir tanıyı söylerken sana güvenerek baktı? Open Subtitles كم من الناس ينظرون إليك بثقة عمياء وأنتَ تبلّغهم بتشخيصٍ مميت؟
    Onlar sola bakacak biz sağdan geleceğiz. Open Subtitles نجعلهم ينظرون الى اليمين بينما نعدو نحن الى اليسار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد