ويكيبيديا

    "يهمّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • önemi
        
    • önemli
        
    • Fark
        
    • Farketmez
        
    • neyse
        
    • olsun
        
    • sorun
        
    • önemsiz
        
    Çok uzun yıllar önce kimin savaşı kazanıp kaybettiğinin önemi yok. Open Subtitles لا يهمّ من خسر الحرب أو انتصر فيها منذ سنوات كثيرة
    Ne önemi var, ahbap, sen buradasın ya. Her şey yolunda. Open Subtitles لا يهمّ يارجل ، فأنت هنا كل شيء على ما يرام
    Boşver, önemli değil zaten, seni çok iyi anladım ben, Nick. Open Subtitles على أيّة حال.. لا يهمّ ذلك.. لأنني أفهمك جيّداً يا نـك.
    O zaman uçağa binmem önemli değil. - Yani bana ihtiyacın yok. Open Subtitles إذاً لا يهمّ إن صعدتُ على متن تلك الطائرة، فأنت لا تحتاجني
    Fark etmez Nasılsa yememe izin vermiyorlar. Open Subtitles لا يهمّ. فهُنّ لن يسمحن لي أن أأكل على كُلِّ حال.
    Gece ya da gündüz Farketmez. Anlıyor musun? Open Subtitles لا يهمّ إذا كان نهاراً أو ليلاً أ تفهمين؟
    Nasıl geldiğinin bir önemi yok; o ölmedi ve burası da bitmiş değil. Open Subtitles لا يهمّ ما يشعرك به الوضع، إنّه ليس ميّتًا، وهذا المكان لم ينتهِ.
    Hak ettik. Hem önemi yok, elimizden bir şey gelmez. Open Subtitles نستحقّ ذلك، لكنّ هذا لا يهمّ فما مِنْ حلّ بديل
    Bunu ne önemi var? Duysalar bile söylediklerimi dikkate almazlar ki. Open Subtitles هذا أمر لا يهمّ البشر فإن سمعوني، فلن يعيروني انتباهًا
    Baş parmağa parmak ya da organ... ne derseniz deyin... bu tartışmada bunun hiçbir önemi yok. Open Subtitles وسواء سميت ذلك إبهام إصبع أورقم لأجل هذه المناقشة هو لا يهمّ حقا
    Yoldaş yüzbaşı,Kimin ateş ettiğinin bir önemi var mı? Open Subtitles أيها الرفيق القائد، هل يهمّ ذلك فيمن تطلق عليه النار؟
    Lafın aslının ne olduğunun önemi yok, Gethin. Open Subtitles حسنا، هو لا يهمّ الذي القول الفعلي، جاتين.
    Dinle, karşılaştığım zorluk önemli değil, doğru olan neyse onu yapacağız. Open Subtitles اسمع، لا يهمّ مدى المحنة التي نواجهها نحنُ نداع عن الحقّ
    Hayır. Etmez. Ama neyin önemli olduğunu belirtmezsem ihmalkarlık etmiş olurum. Open Subtitles صحيح، لا يهمّ، لكنْ سأكون مهملاً ما لمْ أشر لما يهمّ
    Ama önemli olan sadece kalp olsaydı ihanet olmazdı. Open Subtitles لكن إن كان الإخلاص هو ما يهمّ فقط ؛ . فلن يكون هناك خيانة
    Bu politik bir parti. önemli olan oy pusulasında kendi yerlerinin olması. Open Subtitles إنه حزب سياسي، ما يهمّ هو أن إتجاهه مشترك في التصويت
    Kimin yedek olduğu önemli değil ki. 8 yıldır tek bir şov bile kaçırmadım. Open Subtitles لا يهمّ انا ليست ل مفتقد العرض في 8 سنوات
    Bir şeyler olduğunu Fark eder etmez, verdiğim emirleri iptal edecektir. Open Subtitles لا يهمّ أين هو. حالما يدرك أن ثمّة شيء يحدث، سيُلغي أوامري بكلمة لحلقة قيادته.
    Ama, uh, nah, Katrina bunu çok seksi yapacak, Fark etmeyecek. Open Subtitles لكن كاترينا ستجعل هذا مثير جدا إنه لا يهمّ
    Fark eden tek şey, benim için bir şey yapman gerekiyor. Open Subtitles ما يهمّ هو أنّني أريدك أن تقوم بأمر لأجلي
    Evet! Sahtecilik bir suçtur. Para ya da kumaş olması Farketmez. Open Subtitles أجل، السّجن أيّها السيّدان، فعمليّة التزييف هى جريمة فدراليّة سواء أكان تزييف نقود أو ملابس، لا يهمّ
    Bu evliliği 15 yıldır bekliyorum, neye mal olacaksa olsun! Open Subtitles لقد إنتظرت هذه اللحظة 15 عاماً لذا هذا لا يهمّ
    Yalnız tek sorun, metrekare başına 175 dolar biraz az. Open Subtitles لكن بقدر ما يهمّ الملكية 175دولار للمتر المربّع سعر منخفض قليلاً
    Ama benim düşüncem önemsiz senin düşüncen de, çünkü olan bu. Open Subtitles لكنّ لا يهمّ ما أؤمن به و لا يهمّ ما تؤمنين به لأن هذا الذي يحدث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد