Yo, söyleyebileceğin birşey yok. Ben kararımı verdim. Sadece bir dinle. | Open Subtitles | لا، لا يوجد ما يمكنك قوله لقد أتخذت قراري |
Birşeyler söyleyebilmeyi isterdim ama yapacak birşey yok. | Open Subtitles | -أتمنى لو استطعت قول شئ -لا يوجد ما يمكنك قوله أو فعله |
Tabii ki anayasal açıdan hükümdar olarak yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | بالطبع لا يوجد ما يمكنك فعله كملك من وجهة نظر دستورية. |
- Senin kıçın için söylemesi kolay. - Yapabileceğin bir şey yok ki. | Open Subtitles | ـ من السهل لك أن تتكلم ـ لا يوجد ما يمكنك أن تقوم به حيال هذا يا رجل |
Baba şunu bil, sen ne yaparsan yap benim sana bakış açımı değiştirebilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنظر يا أبي، أريدك أن تعرف فقط أنه لا يوجد ما يمكنك فعله |
Bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولا يوجد ما يمكنك فعله تجاه ذلك |
Artık yapacak birşey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله الآن |
Yani yapabileceğin hiç birşey yok mu? | Open Subtitles | كأنه لا يوجد ما يمكنك فعله؟ |
Eğer gerçekten gay ise yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | اسمعني، إن كانت شاذة حقاً، فلا يوجد ما يمكنك فعله حيال هذا |
Görecek bir şey yok. Acımıyor bile. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك رؤيته إنها لاتؤلم |
Yapabileceğin bir şey yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد ما يمكنك فعله من أجلها؟ |
Yapabileceğin hiç bir şey yok." Bu reklam parodisi çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | "لا يوجد ما يمكنك عمله هذا جيد هذا الإعلان الساخر |
Bu konuda yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك ان تفعليه بشأن ذلك |
Benim için yapabileceğin hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله من اجلي؟ |
-Kesinlikle. Babamıza karşı koymadan yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | تماماً - لا يوجد ما يمكنك فعله دون عصيان أبي - |
Yapacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله |
Yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله |
Yapabileceğin hiçbir şey yok. O gitti. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله لقد رحل |