ويكيبيديا

    "يودّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istiyor
        
    • ister
        
    • isteyen
        
    • istediğini
        
    • istediği
        
    • istiyordur
        
    • istemez
        
    • sizi
        
    • istesin
        
    • isteyebilir
        
    • isterdi
        
    • istiyormuş
        
    • istiyordu
        
    İçini okumak istiyor. Buna izin vermemek saygısızlık olur. Bu büyük bir onurdur. Open Subtitles يودّ تحليل شخصيّتك، سيكون من الفظاظة عدم السماح له بذلك، إنّه شرف عظيم
    Başkanın kumsalları açması lazım ama köpek balığının öldüğünden emin olmak istiyor. Open Subtitles العمدة يودّ أن يفتح الشّواطيء، لكنّه يودّ أن يتأكّد مِن موت القرش.
    Yani senin soyun benimkini, benim soyum da seninkini öldürmek istiyor. Open Subtitles إذًا أوّل متحوّل عنّي يودّ قتلك، وأوّل متحوّل عنك يشاء قتلي.
    Mazide kalmış şeylerden bahseden bir ihtiyarı kim dinlemek ister ki? Open Subtitles من يودّ أن يسمع رجلاً مسنّاً يتحدّث عن أعاجيبه الماضية ؟
    Tamam, tamam. Ama öncelikle seninle konuşmak isteyen biri var. Open Subtitles حسناً، حسناً، حسناً، ولكن أوّلاً، هنالك من يودّ محادثتكَ بشدّة
    Sonra da eve gitmemi rica etmiş. Benimle barışmak istediğini söylüyor. Open Subtitles و يتوسل إليّ أنّ أعود إلى البيت، قائلاً أنه يودّ سلاماً.
    Demek istediği bize nasıl yardım edeceğinizi bilmek istediğimiz. Open Subtitles ما يودّ قوله ، هو أننا نُريد أن نعرف كيف ستُساعدوننا
    Doktor, yandaki hasta sizi görmek istiyor, efendim. Open Subtitles أيّهـا الطبيب، الرجل المستلقي في السرير المجـاور يودّ أن يراك، سيّدي
    İyi akşamlar.Sayın Başkan üst kattaki ikametgahına gelmenizi istiyor. Open Subtitles مساء الخير. يودّ الرئيس أن تنضمي إليه بالعلية.
    Simdi, Cindy, Sheriff budun sana birkac soru sormak istiyor. Open Subtitles سندى.. الشريف لديه بعض الأسئلة التي يودّ أن أن يسأل فيها اليوم
    Konumuz para degil zaten. Patronumuz sadece konusmak istiyor. Open Subtitles الامر لا يتعلّق بالنقود إنـما، يودّ رئيسنا التحدُّث إليك
    Ve eğer... Eğer senin için de uygunsa, seninle tanışmak istiyor. Open Subtitles و إن كان هذا مناسباً لك، فإنه يودّ مقابلتك
    Yeraltı Dünyası'nın Gardiyan'ı sana bir öneri sunmak istiyor. Open Subtitles الأمربسيطللغاية، حارس العالم السُفليّ. يودّ أن يقدم إليكَ عرضاً.
    Bak. Şeyh de bunun bitmesini istiyor. Open Subtitles الشيخ يودّ إنّهاء هذا الأمر، الوضع طيّعٌ، لنسلّم الصور ونرحل.
    Pekâlâ, siz dallamalardan hanginiz 20 papel kazanmak ister bakalım? Open Subtitles حسناً، من منكم أيها الحمقى يودّ أن يكسب 20 دولاراً؟
    Çok yaygın bir nevroz, özellikle bu toplumda, bir erkek çocuk vasıtasıyla içgüdüsel olara annesiyle birlikte yatmayı ister. Open Subtitles إنها حالة إضطراب عصبى شائعة جداً خاصة فى هذا المجتمع بحيث يودّ الطفل الذكر
    Misafirimiz olduğu için belki hepimizin adına ısmarlamak ister. Open Subtitles ,وبما أنه ضيفنا قد يودّ ان يطلب الطعام نيابة عنا
    Evet, ben de biliyorum. Avcı olmak isteyen herkes duymuştur. Open Subtitles لقد سمعتُ بذلك، كل من يودّ الغدوّ صيّاداً سمع بذلك.
    İçinde hâlâ doğru olanı yapmak isteyen bir parçan olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم إن هناك جزء في داخلك يودّ أن يقوم بالآمر الصائب
    Buraya gelmemim sebebi; ne olursa olsun, senden gerçeği bulmanı istediğini söylemeye geldim. Open Subtitles حشنٌ ، أنا هنا لأخبرك، أنـّه يودّ أنّ يعلم الحقيقة ، أيّاً كانت.
    Biliyorsun ki tüm istediği kız kardeşinle twister oynamak. Open Subtitles تدركَ أنّه لا يودّ سوى مطارحة اختكَ الغراك.
    Eminim sizden haber almak istiyordur. Beraber mektup yazarız. Open Subtitles أنا متأكدة من أنّه يودّ سماع أخباركما بوسعنا أن نكتب له رسالة
    Kimse senin öldüğünü görmek istemez. Ben görmek istemem mesela. Open Subtitles لن يودّ أحد رؤيتك تموتين، أنا لا أودّ رؤية ذلك.
    Ama restoran yeni açılmıştı. Neden ayrılmak istesin ki? Open Subtitles لكن المطعم افتتح مُؤخراً، لمَ يودّ الرحيل؟
    Personelden kim Claire Wolcott'a zarar vermek isteyebilir? Open Subtitles و أي من الموظفين يودّ إيذاء (كلير والكات) ؟
    Eskiden herkes beni dövmek isterdi. Ama şimdi kimse bana bulaşmak istemiyor. Open Subtitles قديماً، كان الجميع يرغب في ضربي، أمّا الآن، فلا أحد يودّ استفزازي
    ...güzelmişim, beni tekrar görmek istiyormuş. Open Subtitles وبأنّي جميلة, وبأنّه يودّ أن يراني ثانيةً.
    Tamam, itiraf etmeliyim ki bir yanım beni hâlâ sevdiğini söylemeni duymak istiyordu. Open Subtitles حسنٌ، أعترف أنّ ثمّة جزء منّي يودّ سماعك تقولين أنّك ما زلت تحبّيني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد