ويكيبيديا

    "يُعد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sayılır
        
    • hazırlıyor
        
    • sayılmaz
        
    • değildir
        
    Tütün satan ya da bulunduran herkes, ya da tütünle alakalı mamülleri, 18 yaşın altındakilere satanlar, düzene karşı çıkmış sayılır. Open Subtitles اي شخص يبيع او يجعل التبغ متاحاً او منتجات متعلقه بالتبغ لشخص تحت 18 سنه يُعد مخالف للنظام
    Bu ekip, senin ailen sayılır. Open Subtitles يُعد ذلك الفريق أقرب مفهوم تملكينه بشأن العائلة
    Önde, gördüğünüz gibi, aslında Joe Murray hastayı organ nakline hazırlıyor bu arada arka odada Harvard'da Ürolojinin şefi olan Hartwell Harrison'u aslında böbreği alırken görüyorsunuz. TED في المقدمة ترون "جو موراي" يُعد المريض لعملية الزراعة بينما في الغرفة الخلفية ترون "هارتويل هاريسون", عميد قسم الامراض البولية و التناسلية بهارفرد, وهو بالفعل "يحصد" الكلية.
    Rahatla. Kahvaltı hazırlıyor. Open Subtitles اهدئي ، انه يُعد الفطور
    Sadece gündüzleri dışarı çıkabiliyor, o yüzden bizimki çıkmak sayılmaz. Open Subtitles إن اُسرتها لا تسمح لها بالخروج إلا نهاراً و هذا لا يُعد موعداً غرامياً
    72 saat geçmeden, bir kişi kayıp sayılmaz. Open Subtitles برغم حقيقة أن الشخص لا يُعد مفقوداً حتى يمر 72 ساعة على إختفائه
    Hakikaten kim olduğunla alakalı gerçekleri bulmak asla kolay değildir. Open Subtitles إكتشاف حقائق بشأن هويتك الحقيقية لا يُعد أمراً سهلاً مُطلقاً
    Şu anda Washington'daki okul sisteminde bir temizlik görevlisi olarak çalışıyor ki bu da bir tür muharebe alanı sayılır. Open Subtitles و قامت بأكثر من 30 إجراء إضافي داخل البلاد تعمل حاليًا في النظام المدرسي في العاصمة كبوابة و الذي نوعًا ما يُعد منطقة حرب
    "Saatler 12'ye ayarlandığında gün batımı 0 sayılır. Open Subtitles وهذا فقط أحد الأشياء الموجودة " الغروب يُعد الساعة صفر ما يوازي الساعة 12"
    Bu randevu sayılır mı? Open Subtitles هل يُعد ذلك ميعاداً؟
    Herşeyden öte, Jane... bu tim senin ailen sayılır. Open Subtitles (بعد كل شيء يا (جين يُعد ذلك الفريق أقرب ما تملكينه بالنسبة لمفهوم العائلة
    Babam kahvaltıyı hazırlıyor. Open Subtitles أن أبي يُعد الأفطار
    Bana martini hazırlıyor. Open Subtitles يُعد لى المارتينز...
    Simonlar ameliyat odasını hazırlıyor. Open Subtitles نموذج الـ(سايمون) يُعد حجرة العمليات
    Bunlar yemek sayılmaz. Open Subtitles انه لا يُعد طعاماً
    Hayır, açılıştan bir saat öncesi bildirmek sayılmaz Mandy. Open Subtitles كلّا، قبل الافتتاح بساعة لا يُعد تنبيهًا مسبقًا يا (مادي).
    Artık sır sayılmaz. Open Subtitles إنه يُعد سر بالكاد الآن
    İntikam bu durumlarda sık görülen bir gerekçe değildir, elbette. Open Subtitles غالباً لا يُعد الثأر دافعاً في مثل هذه القضايا ، بالطبع
    - Eminim üstesinden gelemeyeceği bir şey değildir. Open Subtitles أنا واثق أنه لا يُعد شيء لا تستطيع التعامل معه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد