ويكيبيديا

    "çünkü her" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأن كل
        
    • لان كل
        
    • لأنه كل
        
    • لأنّ كل
        
    • لأنّ كلّ
        
    • لإن كل
        
    • لأن كلّ
        
    • لأنه في
        
    • لأن جميع
        
    • لأنه مهما
        
    • في انتمائهم
        
    • لأنه دائما
        
    • لأنه دائماً
        
    • لأنه هناك
        
    • لأن في كلّ
        
    Ve şehirden ayrılmam gerekti çünkü her şey bana seni hatırlatıyordu. Open Subtitles وكان علي أن أغادر المدينة لأن كل شيء كان يذكرني بك
    Yakından bak, çünkü her şey orada. Böö! Ee, ne kadar ücret alıyorsunuz? Open Subtitles أمعن النظر, لأن كل شيء هنا إذا, كم من المال تريد أن تتقاضى؟
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Hayat daha eğlenceli oldu çünkü her gün daha önceden hiç bilmediğim gariplikler, fikirler keşfedip sorunlara çözümler buluyordum. Bunu başkalarının fikir ve yardımlarına borçluyum. TED أصبحت الحياة أكثر متعة، لأنه كل يوم أكتشف المراوغات الجديدة والأفكار الجديدة، وحلول جديدة للمشاكل لم أعرفها من قبل بفضل تلك الأفكار والمساعدة من الآخرين.
    çünkü her şey tamamen altüst olmuş durumda ve biz asla gerçekten bilemeyeceğiz. Open Subtitles وذلك لأنّ كل شيء مُتداعٍ كليّةً ولن نعرفَ قطٌ و مهما سعينا جاهدينَ
    çünkü her doktor yapabilir. Ama sen her doktor gibi olmak istemezsin. Open Subtitles لأنّ كلّ طبيب بوسعه ذلك لكن ليس عليكِ أن تكوني كلّ طبيب
    O zamanlar, onlara Alfabe Otelleri derdik çünkü her harfin kendine ait küçük bir odası vardı. Open Subtitles خلفاً، كنا نقول عنها بـ فنادق الأحرف لإن كل حرف يحصل على غرفته الصغيرة
    Bu yüzden ben de hiç kredi alamıyorum, çünkü her şey ikimizin adına. Open Subtitles لهذا السبب لا أستطيع أن أحصل على قرض، لأن كلّ شيء يحمل اسمنا سوية.
    Eve gitmek istemiyorum, çünkü her şey bana, onu hatırlatıyor. Open Subtitles والآن لا أريد العودة للمنزل لأن كل شيء يذكرني بها
    çünkü her Noel son kez bir araya geliyor olabilirler. Open Subtitles لأن كل مرة يفعلون ذلك قد تكون آخر مرة لهم
    Faka bu yağ damlacıkları bugünkü anlamıyla gerçek anlamda canlı değillerdi. çünkü her biri tesadüfi birer kimyasal formüldü. TED ولكن تلك القطرات من النفط لم تكن حيةً، كما نقول الآن، لأن كل قطرةٍ منها كانت خليطاً عشوائياً من المواد الكيميائية.
    Neler olabileceğini hayal edin, çünkü her bölgenin bir katkısı olacaktır. TED وتصور مايمكن أن يحدث، لأن كل منطقة لديها شيء تقدمه.
    Sanal ağda biz buna samanlıkta iğne aramak diyoruz çünkü her şey birbirine çok benziyor. TED وهذا ما نسميه في السيبرانية بالبحث عن إبرة في كومة من الإبر، لأن كل شيء فيها متشابه لحد كبير.
    Yani o zaman varlığımız garanti altında olacak, çünkü her olası şey o gerçeklikte mevcuttur fakat seçimlerimiz anlamsız olacaktır. TED إذًا كان وجودنا مضمون، لأن كل شيء ممكن موجود في ذلك الواقع، لكن خياراتنا لن يكون لها معنى.
    Ve hiçbir kabile bir şey yapamıyordu, çünkü her biri ırmağın ufak bir kısmını kontrol ediyordu. TED ولم تستطع اي قبيلة ان تقوم بشيء حيال ذلك لان كل قبيلة تحكم جزء صغير جدا من النهر.
    Bunu yapmamızın sebebi bir temel ya da beyninin normal durumunu belirlemek, çünkü her beyin farklıdır. TED والهدف من هذا الامر هو وضع خط معياري لومضاته الكهربائية اي قراءة الوضع الاعتيادي لدماغه لان كل دماغ مختلف عن الاخر
    Telefonu kullanamam çünkü her şey kaydediliyor. Open Subtitles ولا استطيع استخدام الهاتف لان كل شيئ مسجل
    çünkü her geçen gün, yapabileceğim her şeyi babamı gururlandırmak için yapıyorum. Open Subtitles لأنه كل يوم أقوم به بكل ما يمكنني لأجعل والدي فخورا
    çünkü her yıl, plazmalar giderek ucuzluyor. Open Subtitles لأنّ كل عام، سعر شاشات البلازما ينخفض يصبحون أرخص وأرخص هذا يحدث دومًا
    çünkü her şey birer öneriydi. Open Subtitles لأنّ كلّ ما كان هناك مُجرّد اقتراحات، ولمْ أكن على وشك مُبادلة
    çünkü her ikisi de zamanının tamamını onlara ayırmanı gerektiriyor. Open Subtitles لإن كل هذين يتطلبان مجهوداً كبيراً
    Bu yüzden ben de hiç kredi alamıyorum, çünkü her şey ikimizin adına. Open Subtitles لهذا السبب لا أستطيع أن أحصل على قرض، لأن كلّ شيء يحمل اسمنا سوية.
    Soruyorum, çünkü her iki durumda da bir rakibi olabilir. Open Subtitles أنا أسأل لأنه في كل الحالتين ربما كان لديه منافسة
    Farklı bir evrene çekildim. çünkü her bir evren tehlike içinde. Open Subtitles لقد كنت أسحب من كون لآخر لأن جميع الأكوان في خطر
    çünkü her ne ise bir gün eninde sonunda gün yüzüne çıkacağını bilmelisiniz. Open Subtitles لأنه مهما كانت عليك أنك تفترض أن في مرحلة ما هذا الشيء سينكشف
    Sokaklarda askerleri görmek tuhaf bir histi... hepsinin sivil halktan ödü kopuyordu... çünkü her biri bir IRA tetikçisi olabilirdi. Open Subtitles كان من الغريب رؤية الجنود في الشوارع خائفين من السكان المحليين لشكهم في انتمائهم إلى "الجيش الجمهوري الإيرلندي"
    Ona bir erkek gibi davrandım çünkü her zaman kendi sorumluluğunu üstlenmiştir. Open Subtitles ، أعامله كرجل . لأنه دائما يُعالج مسؤولياته
    Doğru, çünkü her zaman çektiğinin iki katına ihtiyacı var. Open Subtitles صحيح، لأنه دائماً ما سيحتاج إلى ضعف ما قام بأخذه ليغطي عما أخذه
    çünkü her zaman kalmak için ısrar eden küçük bir grup olur. Open Subtitles لأنه هناك دائما مجموعة صغيرة تُصرّ على البقاء
    Çok mantıklı. çünkü her ilişkide bir taraf anne veya baba oluyor. Open Subtitles ذلكَ منطقي، لأن في كلّ علاقة نكون إمّا مع والدنا أو والدتنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد