Geçen geldiğimde beni rahat ettirdi bende çıkınca karşılığını verdim. | Open Subtitles | جعل حرية إقامتي أكثر متعة وعندما خرجت ، تبادلنا الأدوار |
Gerçek dünyaya çıkınca, vay be, bu sözler belki de her zaman doğru değil dedim | TED | وعندما خرجت إلى العالم الحقيقي، كان رد فعلي، ياه، هذا ليس صحيح دائما. |
çıkınca tamirci olmamam gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علمتني أنني عندما أخرج من هنا لا يجب أن أصبح ميكانيكي |
Buradan çıkınca ailesini kaybedecek birlikte çalıştığı insanları kendisinden uzaklaştıracak. | Open Subtitles | حين يخرج من هنا، سيفقد عائلته وينفّر من يعمل معهم |
Hapisten çıkınca doğruca Garrick Tiyatrosu'na git. | Open Subtitles | ، عندما تخرج من السجن . يمكنك الإلتحاق بمسرح جاريك |
Evden dışarı çıkınca, her oyun, sanırım her oyun uzatmaya gidiyordu değil mi? | TED | او المنازل, تخرج من المنزل, لأن كل مباراه حسنا, اظن في كل مباراه, تذهب الى الاشواط الاضافيه, صحيح؟ |
- Ama Albay'ın odasından çıkınca sizin odanızın önünden geçmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لا يمكن ان تكون قد خرجت من غرفة الكولونيل بدون ان تمر حولك |
Dışarı avluya çıkınca, binayı da tanımıyorum hiçbir yeri tanımıyorum. | Open Subtitles | عندما خرجت فى الباحة لم أعرف أى مبنى هذا و لم أستطع الخروج كأننى فى صندوق |
Komisyondan çıkınca senin geçmişini inceledik. | Open Subtitles | بعدما خرجت من جلسة اللجنة لقد تحرينا عنك. |
Senle yapacak bir bokumuz yok! Dışarı çıkınca paramı ver ve uzaklaş. | Open Subtitles | عندما أخرج من هنا ، أعطني نقودي وابتعد عني |
Buradan çıkınca seni görmeye gelirim. Bol bol eğleniriz! | Open Subtitles | عندما أخرج من هنا , سآتي لأراك يمكننا أن نلهو |
O zaman o hapisten çıkınca, onu öldürtürsün. | Open Subtitles | لذا، عندما يخرج من السجن، فعليك أن تقتله. |
çıkınca Jupiter mabedini sor. O yolun sonunda babam Senatör Gallio'nun evi var. Kapısı kırmızı. | Open Subtitles | عندما تخرج ياديميتريوس اسال عن معبد جوبيتر بنهاية الشارع ستجد منزل والدي سيناتور غاليو |
Tüm kapıları açmış ve son adam da dışarı çıkınca kendini içeri kilitlemiş. | Open Subtitles | هل خرج من هناك؟ لقد فتح كل الأبواب وعندما خرج أخر رجل, قام بحبس نفسه بالداخل |
Belki çıkınca sana kıyafet alıp, güzel bir kadın buluruz. | Open Subtitles | ربما عندما نخرج ، يمكنني اصطحابك الى بعض الاماكن |
Çünkü buradan çıkınca yapmak üzere Tanrı'dan yeni bir görev aldım. | Open Subtitles | و لكن لأنه بمجرد خروجي من هنا الرب أعطاني مهمة جديدة |
Erkek şarkıcılar sahneye çıkınca böyle yapar, fark ettiniz mi? | Open Subtitles | ألا تلاحظون أن كل فنانون النوادي الليلية يفعلون هذا حين يخرجون ؟ |
Metro treni raylardan çıkınca, dört metro işçisi elektriğe çarpılarak can verdi. | Open Subtitles | أربعة عمال نقل أصيبوا بصعقه كهربائيه عندما خرج قطار الأنفاق عن مساره |
Bu odadan çıkınca başına gelecekler asla benim için yeterince kötü olamaz. Mike! | Open Subtitles | لا شيء سيحدث لكِ عندما تخرجين من هذا الباب بحيث أن يشفي غليلي |
Hastaneden çıkınca en çok ne yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | ما الذي ترغبين في فعله عندما تغادرين المستشفى؟ |
Harika. Gizlice aldığın kültür sonucu bir hafta sonra çıkınca bunu teyit ederiz. | Open Subtitles | عظيم، سنؤكد هذا خلال أسبوع عندما تظهر نتائج مزارعكِ السريّة |