Sende kalsın. Dişmacununu da al, Çık git buradan. | Open Subtitles | احفظ هذا، و اخرج من هنا و خذ معجون اسنانك معك |
Duymak istemiyorsan benim malı çekmeyi bırak ve Çık git. | Open Subtitles | لكنك فعلت و إن لم تكن تريد أن تسمع كف عن استنشاق مخدراتي و اخرج من الحمام |
Adam gibi çalışmayacaksan, Çık git buradan! | Open Subtitles | وإذا لم تكن تستطيع فعل الاشياء الصحيحة أذا اخرج من هنا فقط.. |
Çık git buradan! - Hoşça kal! - Kızdırıyorsun beni. | Open Subtitles | اخرجي من هنا من الجيد ان تذهبي واستمتعي في وقتك |
Ben beğenmiyorum. Şovdan çıkmasını istiyorum. Çık git buradan. | Open Subtitles | أنا لا أريده ، أريده خارج المسرح الآن ، أخرج من هنا |
Eğer bir şey olursa buradan Çık git ve sakın arkana bakma. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء أخرجي من هنا و لا تنظري إلى الوراء |
Lütfen şuradan Çık git ve birilerini yatağa atmaya çalış. | Open Subtitles | ارجوك فقط اخرج من هنا وحاول ممارسة الجنس |
Eğer oynayamıyorsan Çık git buzun üstünden. | Open Subtitles | اذا لم تكن تستطيع لعب اللعبة اخرج من على الجليد |
"A", aklımın içinden Çık git "B", herhalde kardeşimin şeytani bir ikizi olsa bilirdim. | Open Subtitles | أوّلًا، اخرج من دماغي. ثانيًا، لعلمتُ إن كان لأخي توأمًا شرّيرًا. |
O aptal peruğunu tıraşlamadan evimden Çık git. | Open Subtitles | اخرج من منزلي قبل أن أجزّ شعرك المستعار اللعين. |
Bunların da hepsi senin suçun, bu yüzden kıçını nasıl kurtaracağını düşünmek yerine Çık git ofisimden! | Open Subtitles | وكل هذا خطأك لذا اخرج من مكتبي بدلا من محاولة ان تجد طريقة لحماية نفسك |
Havalı saçlarınla birlikte Çık git, ve asla geri gelme. | Open Subtitles | اخرج من هنا وشعر بطولتك سالم، ولا تعُد أبدًا. |
Hâlâ çıkıp gidebilecekken, bu odadan Çık git. | Open Subtitles | اخرجي من هذه الحجرة بينما لازال باستطاعتك |
Çık git burdan, ucube! Bebeğimi korkutuyorsun. | Open Subtitles | اخرجي من هنا ايتها المخيفه انتي تجعلينها تخاف |
Bu bir savaş! Miden kaldırmıyorsa Çık git! | Open Subtitles | انها حرب, اذا لم يكن لديك الجرأة أخرج من هنا |
Borcun olan yüz bin doları... Ve sonra da, kendi iyiliğin için, hayatımızdan Çık git! | Open Subtitles | ال100.000دولار التي عليك ثم أخرج من حياتنا |
Ve sen, Çık git buradan. Ziyaret saatin doldu. | Open Subtitles | وأنت، أخرجي من هنا، لقد إنتهت أوقات الزيارة. |
Çık git! | Open Subtitles | تُسيء التصرّف بسبب قوّة كراهيّة والدها لها. غادري. |
Ne yapıyorsun burada? Çık git buradan. | Open Subtitles | كلا, ماذا تفعل هنا إرحل من هنا |
Bir dostun ve kendini aptal durumuna düşürme alanında uzman bir kişi olarak sana gönülden diyorum ki Çık git şu arabadan. | Open Subtitles | لذا ، كصديقك ، و الخبير الأول في مجال في إحراج النفس ، أقول لكِ من القلب ، إخرجي من السيارة |
Sinir ajanını ele geçirince cebine at, yürüyerek Çık git. | Open Subtitles | حالما تصل لغاز الأعصاب، ضعه في جيبك، واخرج به. |
Ben senin boğazını kesmeden Çık git. | Open Subtitles | اخرج قبل أن أقطع حنجرتك |
Çık git burdan, Greta! | Open Subtitles | الحصول على وتا هنا، غريتا! |
Sen Çık git. Bu kadın sabaha kadar duracak. | Open Subtitles | إخرج من هنا فقط هؤلاء الأمهات سيبقون للأبد |
# DC'den Çık git | Open Subtitles | ؟ إخرجْ من العاصمة؟ |
Çık git evimden. Eşyalarını topla ve defol. | Open Subtitles | إذهبي من هنا, إجمعي أغراضك من الداخل, وغادري |
Ve hâlâ çıkıp gidebilecekken, bu odadan Çık git. | Open Subtitles | واخرجي من هذه الحجرة بينما لازال باستطاعتك |