ويكيبيديا

    "çıkmayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الخروج
        
    • مواعدة
        
    • مغادرة
        
    • الظهور
        
    • بمواعدة
        
    • مواعدته
        
    • بالخروج
        
    • بلوغ
        
    • المواعدة
        
    • خرجتَ من
        
    • مواعدتك
        
    • المواعده
        
    • حتى خروجي من
        
    Bu yüzden "doğal olarak" bu sıkıcı dersten çıkmayı seçsem nasıl olur? Open Subtitles ما رأيك أن أنتقي الخروج من هذا الدرس الممل وأذهب لكي أتمشى
    Bu ailenin içinde, ortaya çıkmayı bekleyen, daha iyi bir aile olduğunu biliyordum. Open Subtitles عجبًأ، كنت أعلم أن بداخل هذه العائلة أن هناك عائلة أفضل تحاول الخروج
    Ben hala, nasıl oldu da buradan sapasağlam çıkmayı başardık, onu düşünüyorum. Open Subtitles ما زلت لا أعرف كيف أستطعنا الخروج من هناك في وقت قصير
    Ernie, yetişkinler, diğer yetişkinlerle çıkmayı sever. Open Subtitles الكبار البالغون يحبون مواعدة البالغون أمثالهم
    Düşünün ki partidesiniz ve arkadaşınız veya eşinizin partiden erken çıkmayı istediğinizi fark etmediğine inanamıyorsunuz. TED تخليوا أن أحدكم في حفلة، لن تصدق أن صديقك أو شريكك لم ينتبه على الفور بأنك تريد مغادرة الحفلة مبكرًا.
    Fakat kendisi herhangi bir sınırlama altında sahneye çıkmayı reddetmiş. Open Subtitles و لكنه رفض الظهور في ظل هذا النوع من الاعتراض
    En son onlardan içtiğimde sanat tarihi dersimdeki bir kızla çıkmayı kabul etmiştim. Open Subtitles عندما تناولت واحداً من هذه في المرة الأخيرة وافقت على الخروج بصحبة فتاة
    Defalarca teşebbüs etmeme rağmen sana yemeğe çıkmayı teklif edememiştim. Open Subtitles لم أستطيع أن أطلب منك . الخروج معي لتناول الفطائر
    - Dışarıda içebilir miyiz? Tabii. Şehrin biraz dışına çıkmayı çok isterim. Open Subtitles حسنا، ربما يمكننا تناولها بالخارج أحب الخروج من هذه المدينة لبعض الوقت
    Dünyada ve cennette yaptıklarımdan sonra oradan çıkmayı hak etmiyordum. Open Subtitles ،بعد الأشياء التي فعلتها بالسماء والأرض .لم أكن أستحق الخروج
    En azından buradan çıkmayı bir kez daha denemeye yetecek kadar. Open Subtitles على الأقل غاضبة بما يكفي لتحاول لأخر مرة الخروج من هنا.
    Dur bir dakika. Seninle randevuya çıkmayı kabul etmedim ben. Open Subtitles و من قال اني موافقة علي الخروج معك بموعد غرامي؟
    O'na dışarı çıkmayı teklif etsen güzel bir jest olur bence. Open Subtitles أعتقد أنها ستكون بادرة طيبة إذا طَلبتَ الخروج معها
    Mağaradan çıkmayı dilememiştim ben aslında. Open Subtitles أه.. لا.. أنا لم أطلب أبدا الخروج من الكهف
    "Ya bir mucize olur da, burada kalır ve çıkmayı başarırsak?" Open Subtitles ماذا لو بواسطة بعض المعجزات.. بقينا و فعليا نحاول الخروج من هنا؟
    Asıl sorun, bir körle mi çıkmayı tercih edersin, sağırla mı? Open Subtitles السؤال هو, هل تفضّل مواعدة العمياء أم الصمّاء؟
    Şirket politikası 'şutlanan'larla çıkmayı yasaklıyor. Open Subtitles أوه, سياسة الشركة تعتبر مواعدة العملاء خرقاً للقانون.
    O zaman bırak ülkeden çıkmayı, yataktan bile çıkamaz. Open Subtitles ولن يغادر الفراش, ناهيكِ عن مغادرة البلاد
    Moda endüstrisindeki insanlar bana, bırak bir derginin kapağına çıkmayı dergilerde bile yer alamayacaksın dediler. TED ولكن، أتعلمون؟ أخبرني العاملون في مجال صناعة الموضة أنّني لن أظهر في المجلات، ناهيك على الظهور على الغلاف.
    Daha kısa erkeklerle çıkmayı sorun etmeyen uzun kadınlar olur ya? Open Subtitles أتعلم أن هنالك نساء طويلات لا يمانعن بمواعدة الرجال القصر ؟
    Bir daha onunla çıkmayı düşünmüyorum. Open Subtitles و لا أعتقد أني سأستمر في مواعدته
    Seninle çıkmayı kabul ettiğimde beklediğim tam olarak bu değildi. Open Subtitles أجل حينما قبلت بالخروج معك ليس هذا بالضبط ما توقعته
    Fok minik bir buzun üstüne çıkmayı başarıyor. Open Subtitles بطريقة ما، نجحت الفقمة في بلوغ طوف جليدي صغير
    Yakında mücadelenle o kadar meşgul olacaksın ki; biriyle çıkmayı bile düşünemeyeceksin. Open Subtitles على كل حال ستكون قريباً مشغول بأمرك الخاص حتى تفكر في المواعدة
    Oradan çıkmayı nasıl başardın? Open Subtitles كيف خرجتَ من هناك؟
    Şu anda özel bir çalışmada terapistim. Oh? Ama seninle çıkmayı analiz etmeye tercih ederim. Open Subtitles أنا معالجة نفسية متدربة خاصة لكني أرغب في مواعدتك أكثر من تشخيصك
    çıkmayı bıraktıktan sonra bile beraber çalışıyorsunuz. Open Subtitles بعد الانتهاء من المواعده لا تزالون العمل معا
    Jackson'a "Bunları kaldır" demek için nezaretten çıkmayı bekledim. Open Subtitles فتعين أن أنتظر حتى خروجي من السجن لأخبر "جاكسون"، "يجب أن تزيل الفخاخ."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد