- Haberi babamdan saklamaya çalışıyordum. Bizi korumaya çalışıyordum. Ve şimdi manşetlere taşınmış. | Open Subtitles | لقد كنت احاول اخفاء الامر عن والدي , والان هو في الصفحة الاولي.. |
- Sana yardım etmeye çalışıyordum B. Senin için halktan bir kurşun yedim. | Open Subtitles | ليس لديك الحق لفعل هذا كنت احاول مساعدتك بي وتحملت اشاعة جماعية علي |
Sordum. çalışıyordum ama sonra bu terk edilmiş bebek geldi. | Open Subtitles | ولقد حاولت جاهدةً لكن ظهر لي هذا الطفل المَتروك فجأةً |
'Hafızanızın bir bölümünü silmesi için anlaştığınız şirkette çalışıyordum. ' | Open Subtitles | انا اعمل لدى الشركة التى ادت عملية مسح الذاكرة لكم |
Bak, ne kadar gergin olduğunu biliyorum. Seni yanlız bırakmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف كم أنت متعبة ومنشغلة أنا أحاول أن أدعك لوحدك |
Hayır, ben yardım etmeye çalışıyordum ve o beni öptü. | Open Subtitles | كلاّ ، كنتُ أحاول المُساعدة ، و هي من قبّلتني. |
Ve son yedi yıldır da bir araba yıkama firmasında çalışıyordum. | Open Subtitles | ,و في السنوات السبع الأخيرة عملت في مخزن لأدوات جسم السيارة |
Sadece onu korumaya çalışıyordum en başından beri yapmam gerektiği gibi. | Open Subtitles | كنت احاول حمايته فحسب كما كان يجب ان افعل منذ البداية |
Sadece tüm bu olanlardan olumlu bir şey çıkarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | انا فقط احاول إيجاد شئ ما ايجابي وسط كل هذا |
Ben hiçbir şey yapmadım. Bakın, o kıza yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | انا لم افعل شيئا, انظر لقد كنت احاول مساعدة تلك الطفلة |
Onunla konuşmaya çalışıyordum ve o suçlu biriymiş gibi benden kaçınıyordu bundan dolayı ona haftalık basketbol oyununda yaklaştım. | Open Subtitles | إنني احاول أن اتحدث معه وهو يستمر بتجني كشخصٍ مذنب لذلك ذهبت إلى مباراة كرة السله الإسبوعيه الخاصه به |
Aldığımda seni ararım. Bir kereliğine de olsa doğru olan şeyi yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | سأتصل بك عندما احصل عليها كنت فقط احاول عمل الصواب ، لمرة واحدة |
Evet. Ben de sana ulaşmaya çalışıyordum. Bodrumunda birşey buldum. | Open Subtitles | أجل، لقد حاولت الأتصال بك عثرت على شيئاً في قبوه |
Geniş ekran bir televizyonun kutusunda oynayan çocuklar görmüştüm ve çalabilmek için o televizyonu kimin aldığını öğrenmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | شاهدت بعض الأطفال يلعبون على تلفاز كبير و حاولت معرفة من اشتراه حتى أرى إن كنت أتمكن من سرقته |
Üniversite... Ben zaten babamın yanında çalışıyordum, çok iyi hazırlanamadım. | Open Subtitles | الجامعة، لقد كنت اعمل مع أبي لهذا لم أكن متحضراً |
Bu kızı hatırlamaya çalışıyordum. Düşünüp duruyorum. Kız keş idi. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أتذكر ذلك الهراء، يا لها من رحلة |
Burada yönümü bulmaya çalışıyordum ve korkarım istediğimden daha küstah bir izlenim bıraktım. | Open Subtitles | كنتُ أحاول إتخاذ مواقفي هنا و أخشى بأنّني تعديتُ حدودي أكثر مما أريدهُ |
11 aydır onunla çalışıyordum, üç aydır da birlikte yaşıyorduk. | Open Subtitles | عملت لصالحة مدة 11 شهراً وعشت معه لمدة ثلاثة أشهر |
Bu defa ne gibi tehlikeli kaçak eşyaları olduğunu anlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول تبين أمر ما نوع الممنوعات الخطيرة التي لديه |
Sadece bu beş çatalı ne için kullandıklarını anlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أقتل الوقت في محاولة فهم فائدة هذه الشوكات الخمس |
Burada Ray ile beraberdim, ona hala kızgın görünmeye çalışıyordum, ama Allah biliyor ya daha fazla ona kızgın kalamam. | Open Subtitles | كُنْتُ هنا مَع راي وأنا أُحاولُ البَقاء غاضب مِنْه، لكن يعلم اللَّهُ أني لا أَستطيعُ البقاء غاضبة مِنْ ذلك الولدِ |
Bizim kendi evimiz vardı, ve ben annemin ihtiyaçlarına yardım için çalışıyordum. | Open Subtitles | كان لدينا بيتنا الخاص و كنتُ أعمل لمساعدة أمي في نفقاتها |
derlerdi. Ben de o zamanlar, kafatası iskeletlerinin bilimsel toplanışının tarihi üzerinde çalışıyordum. | TED | وفي ذلك الوقت، كنت أعمل في قسم التاريخ الخاص بالمجموعات العلمية عن الجماجم. |
O günden itibaren ona göre bir haindim, onu sırtından hançerlemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | مُنذُ هذا اليوم أصبحتُ خائِناً، وأنني كُنتُ أُحاول أن أطعنهُ من الخلف. |
Silahı sadece bana kasanın anahtarlarını vermesi için getirdiğimi söylemeye çalışıyordum kendime. | Open Subtitles | حاولتُ أن أقول لنفسي أنّ المُسدّس كان هناك حتى يُعطيني مفاتيح الخزنة. |
O zaman şartlı tahliyeye girmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | نعم، حسناً كانَ ذلكَ عندما كُنتُ أحاولُ نيلَ الإطلاق المشروط |