Onu aldatmaya çalışmıyordu ya da buna benzer bir şey. | Open Subtitles | لم يكن يحاول أن يخدعها أو ما شابه، إنها تدور عن الحب |
Adamlarınız dizildi ve onu vurdu. Bu adam kaçmaya çalışmıyordu... önceki gün astığınız Ruslar gibi değildi. | Open Subtitles | و هو لم يحاول الهرب مثل هؤلاء الروس الذين شنقتهم |
Muhammed Yahudileri yok etmeye çalışmıyordu. O, sadece çok tehlikeli iç düşmandan kurtulmak istiyordu. | Open Subtitles | لم يحاول محمد إبادة اليهود ولكن كان يحاول التخلص من خطر داهم لأعداء داخليين |
Büyük olasılıkla bu işte yalnız çalışmıyordu. | Open Subtitles | ربما لم يكن يعمل وحده و الآخرون اعتقدوا انه تكلم. |
Kaç kere daha söylememiz gerekiyor? Kendini öldürmeye çalışmıyordu. | Open Subtitles | لكم مرة يجب أن أخبرك أنه لم يكن يحاول قتل نفسه |
Bana zarar vermeye çalışmıyordu ama... | Open Subtitles | , لم يكن يحاول أذيتي أو ما شابه . . لكنك تعلم |
Konuşmak istediğiniz buysa eğer kocam karınızla bir şeye başlamaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | زوجي لم يحاول بدء شئ ما مع زوجتك, اذا كان هذا ماتريد الوصول له. |
O adam işte. Seni soymaya çalışmıyordu. Seni öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | الرجل، لم يكن يحاول سرقتك بل كان يحاول قتلك |
Hoş olmaya çalışmıyordu. Seninle oynuyordu. | Open Subtitles | لم يحاول أن يكون لطيفًا ، لقد كان يتلاعب بك |
Kötü bir şey demeye çalışmıyordu, babam öyle biri değildir. | Open Subtitles | لم يكن يحاول أن يكون لئيم ليس أبي من يفعل ذلك |
Üstelik bana zarar vermeye çalışmıyordu, yardım etmemi istiyordu. | Open Subtitles | وهو لم يكن يحاول أذيتي كان يريد مني مساعدته |
Şimdiye kadar zanlı bizden bir şey saklamaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | لغاية الان,الجاني لا يحاول بجد ان يخفي شيئا عنا |
Hayır. Arabamın arkasındaydı. Çalmaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | لا، لقد كان يختبئ خلف سيارتي يحاول سرقة شيء ما |
Kaçmaya çalışmıyordu, yakalanmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يحاول الهرب، بل كان يحاول أن يتعرض للقبض. |
Kimse seni öldürmeye çalışmıyordu. Ailene olanlardan kimse sorumlu değil. | Open Subtitles | لم يكن أحد يحاول قتلكِ، لم يكن أحد مسؤولا عمّا حصل لعائلتك. |
Hayır. Arabamın arka kısmındaydı. Onu çalmaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | لا، لقد كان يختبئ خلف سيارتي يحاول سرقة شيء ما |
O günün uydu görüntülerine ihtiyacı var ve o gün hiç biri çalışmıyordu. | Open Subtitles | وهي في حاجة الى صور الأقمار الصناعية من ذلك اليوم، ولكن لم يكن يعمل أياً منها |
Seni aramaya çalıştım ama telefonum çalışmıyordu bardan da aradım ama o da çalışmıyordu. | Open Subtitles | حاولت ان اتصل بك ولكن هاتفي لم يكن يعمل ومن ثم حاولت ان اكلمك من البار 000 |
Sue hayatında bir fark yaratmaya çalışmıyordu. | TED | سو لم تكن تحاول تحقيق تغيير في حياتها، |
Bütün ışıkları kapattılar, ...ve sonra telefonum çekmiyordu, arabam çalışmıyordu. | Open Subtitles | إنهم أطفئوا كل الأنوار وبعدها هاتفى لم يعمل , والسيارة لم تعمل |
Cihazı kontrol eden mikro düğmeler çalışmıyordu. | Open Subtitles | ولكن مفاتيح التحكم الدقيقة والتي تتحكم بكامل الجهاز لم تكن تعمل |
Sizi daha fazla kızdırmak istemem ama bence evet demeye çalışmıyordu. | Open Subtitles | لاأعني بأن أغضبك أكثر، سيدي لكن أعتقد حقاً هي كانت تحاول أن تقول نعم |
Bu da bir gelişmedir. Radyo bu sabah çalışmıyordu bile. | Open Subtitles | هناك تقدم , فالراديو لم يعد يعمل |