Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor... | Open Subtitles | ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض |
Kensi'yi uzun zamandır tanıyoruz... Söylemeye çalıştığı şey, tanıştığımıza memnun olduk. | Open Subtitles | ما يحاول قوله أنّنا تشرفنا بلقائكِ، وسعداء لأنّكِ سليمة يا سيدتي. |
Sanırım Vali Reston'un söylemeye çalıştığı şey benim bir bebeğim olduğudur. | Open Subtitles | أعتقد أن ما يحاول الحاكم روستون قوله هو أنني أنجبتُ طفلةً |
Aslında, onun söylemeye çalıştığı şey, ben numaramı unuttum ve evde ufak bir güvenlik sorunu yaşıyoruz biz de bütün telefonları değiştirdik... | Open Subtitles | ما تحاول قوله هو أني نسيت أرقامي لدينا مشكلة أمنية في المنزل وغيرنا جميع أرقام الهواتف |
Dr. Rush'ın kendi yoluyla bana anlatmaya çalıştığı şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما أراد الدكتور (راش) أن يقوله لي بطريقته الخاصة. |
Burada yabancı arkadaşın söylemeye çalıştığı şey, Forman. | Open Subtitles | ما يحاول صديقي الأجنبي أن يقوله هنا هو أنك أخفقت يا رجل |
Robert, bence babanın söylemeye çalıştığı şey Joanne'in bazen... | Open Subtitles | أعتقد ان ما يحاول والدك قوله هو أن جوان أحياناً |
Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor yoksa kalp krizi geçirebilir. | Open Subtitles | ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض |
Sanıyorum, Sheldon'nın söylemeye çalıştığı şey, bizim ilk defa bir yay burcu misafirimiz olduğu. | Open Subtitles | أعتقد ان ما يحاول شيلدن قوله هو ان برج القوس لم يكن تخميننا الأول |
Şerif'in söylemeye çalıştığı şey hamile olduğum. | Open Subtitles | ما يحاول أن يخبركِ به الشريف خِفية أنني حبلى |
Söylemeye çalıştığı şey, kelimelerin ötesinde bir heyecan yaşadığımız. | Open Subtitles | ما يحاول قوله هو يخوننا التعبير من شدة الحماس |
Evet, saygıdeğer meslektaşımın söylemeye çalıştığı şey, o paralar sahte. | Open Subtitles | نعم، ما يحاول زميلي المحترم أن يقول هو أننا نعرف بأنك تزيف المال |
Çocuklar, sanırım koçun söylemeye çalıştığı şey takım oyunu oynamamız. | Open Subtitles | أصحاب, أعتقد ما يحاول قوله المدرّب أن مفتاح الفوز هو العمل الجماعي. |
Rahatsız edici bir kişilik insanı katil yapmaz, ve davacının sizi inandırmaya çalıştığı şey tam olarak budur. | Open Subtitles | شخصية وقحة ليس بالضرورة ان تقتل وحتى الان, هذا ما يحاول الطرف المدعي ان يبيعه هنا |
Söylemeye çalıştığı şey burada gizlenme için ses dalgalarını da tersine çeviren bir ses bileşeni olduğu. | Open Subtitles | ما يحاول أن يقوله هناك مكون الصوت في جهاز التخفي يعكس موجات الصوت أيضا. |
Arkadaşımın söylemeye çalıştığı şey çok özel bir şarkı olduğu. | Open Subtitles | ما يحاول رفيقي قوله هو.. أنها أغنيه مميزه للغايه |
Meslektaşımın söylemeye çalıştığı şey eğer mobilyalarınız sensörlerin önünü kapatıyorsa ya da ...ağaçlar evinize çok yakın ise son model sistemlerin bile hayrını görmezsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تحاول شريكتي إيصاله أفضل أنظمة الأمن أليس هذا كافيا إذا كان أستشعار الحركة سُدّ بواسطة أثاث |
Sanırım söylemeye çalıştığı şey duygusallığın yüksek olduğuydu. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تحاول قوله أن العواطف مرتفعة. |
Sanırım Rose'un söylemeye çalıştığı şey bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو ما تحاول روز قوله |
Kral'ın Helmand'da yapmaya çalıştığı şey Başkan Roosevelt'in 1930'larda | Open Subtitles | ما أراد الملك تشييده في (هيلماند) كان مشابه لما |
Sanırım hepimizin söylemeye çalıştığı şey aile kararlarımızı farklı şekilde almaya başlamak istediğimiz. | Open Subtitles | اعتقد ان ما نحاول قوله هو نريد ان نتخذ قرارات العائلة بطريقة مختلفة |
Anlatmaya çalıştığı şey bu, daha da önemlisi şunu diyor bu konuda bir şey yapamazsa, ...bu konuda bir şey yapmazsa, ...her an patlayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | . هذا هو الذى يحاول إخباره به .. و أهم ما فى الموضوع, يريد أن يخبره .. أنه إذا لم يفعل شيء بحيال ذلك ،إذا لم يفعل شيء حيال ذلك . سوف ينفجر فى أى يوم |
Benimle yapmaya çalıştığı şey, bana ilham vermekti dünyayı korumak için, ve dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu göstermek için. | TED | ما كان يحاول فعله لي هو الهامي لحماية العالم، و ليريني كم هذا العالم هو هش. |
Söylemeye çalıştığı şey, erkek arkadaşımdan yeni ayrıldım ve beni dinleyeceğine geveze olduğumdan bahsediyor elbette gevezelik yapmamız lazım | Open Subtitles | الذي يحاول أن يقوله ؟ هو أنني انفصلت للتو عن صديقي الحميم وهو مالل من سماعي أتحدث عنه باستمرار |