ويكيبيديا

    "çalıştım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحاول
        
    • حاولتُ
        
    • لقد حاولت
        
    • أعمل
        
    • لقد عملت
        
    • احاول
        
    • وحاولت
        
    • عملتُ
        
    • درست
        
    • اعمل
        
    • محاولة
        
    • حاولت ان
        
    • تدربت
        
    • تعبت
        
    • جربت
        
    Bayan Bell için bekliyordum. Bütün gün ona ulaşmaya çalıştım. Open Subtitles أنا أنتظر الآنسة بيل أنا أحاول العثور عليها طيلة اليوم
    Bütün gün insanları, bunun bir çıkma olmadığına ikna etmeye çalıştım. Open Subtitles لقد قضيت معظم اليوم أحاول إقناع الناس أن هذا ليس موعداً
    Onunla defalarca konuşmaya çalıştım, ama bana tamamen sırtını dönmüş durumda. Open Subtitles حاولتُ التحدثَ معهُ عِدَة مَرات لكنهُ أقفلَ نفسهُ عني بشكلٍ تام
    Bir: Elliotu o alet dolabına kilitlemeye çalıştım. o da beni tekmeledi. Open Subtitles اولا لقد حاولت ان احبس ايليوت في حجرة الامدادات ولكنها ركلتني بقوة
    Ve işte burada yeryüzünde bile, hayatı nasıl uzatacağımla ilgili çalıştım. TED أنا الآن على الأرض بالفعل. ظللت أعمل على طريقة إطالة عمر.
    Bir çok işte çalıştım. Şimdi elektrikçiyim ve çok memnunum. Open Subtitles لقد عملت في كثير من المجالات لقد كنت عامل مكتبي
    Beni aramaya çalıştı, panik halindeydi, başı beladaymış gibi, ben de oraya gitmeye çalıştım, sonra bizi polis durdurdu... Open Subtitles لقد كانت مرعوبه كما لو انها فى مشكله و كنت احاول الوصول اليها ولكن تم ايقافنا من قبل الشرطه
    Ben de size bunu anlatmaya çalışıyordum. Onu kurtarmaya çalıştım. Open Subtitles هذا ما كنت أحاول أن أخبركم به، لقد حاولت إنقاذه
    Kibar bir adam olmaya çalıştım. Teşekkür olarak aldığım şey bu. Open Subtitles أحاول أن أكون شخصاً لطيفاً وهذا هو الشكر الذي أحصل عليه
    Tekrar uyumaya ve rüyaya devam etmeye çalıştım ama olmadı. Open Subtitles ظللتُ أحاول أن أنام لأعود لاستكمال الحلم، لكني لم أستطع
    Yemek sırasında biraz konuşmaya çalıştım. Öyle donmuş gibi oturdu. Open Subtitles حاولتُ التحدّثَ معهُ خلال العشاء جلسَ هُناك متجمداً كالسَهلِ الأجرَد
    Emekli olmaya çalıştım ama elinde kemerin varken kolay kolay bırakmıyorlar. Open Subtitles حاولتُ التقاعد، لكنّهم لا يدعونك تخرج بسهولة من اللعبة حاملا الحزام.
    Senin gibi olmaya, seni anlamaya çalıştım. Çünkü seni iyileştirebilirim sandım. Open Subtitles حاولتُ أن أكون مثلكَ، حاولتُ أن أفهمكَ لأنّني ظننتُ بإمكاني معالجتكَ
    Onunla pek çok kez konuşmaya çalıştım. Bu bir duvarla konuşmak gibi. Open Subtitles لقد حاولت الحديث معها عدد من المرات ولكن من دون أي فائده
    Onun emanetine karşı dürüst olmaya çalıştım ve onun çağrısını herkese taşıdım. Open Subtitles لقد حاولت أن أكون صادقاً لثقته وأحمل رسالته للجميع, مهما كان الشخص
    Seni tanımıyorum da ne demek, seninle birlikte madenlerde çalıştım, arkadaşım! Open Subtitles ماذا تعني بأنك لاتعرفي ؟ كنت أعمل بالمنجم معك وكنا أصدقاء
    Hayatım boyunca hep çok çalıştım, hiç tatile vaktim olmadı. Open Subtitles لقد كنت دائماً أعمل كثيراً, لم يكن عندي وقت للعطلات
    Bütün gün çalıştım. Gecede müzik yapabilmek için ayakta kaldım. Open Subtitles لقد عملت طوال اليوم بقيت مستيقظاً طوال الليل أصنع الموسيقى
    Bütün yıl boyunca birbirimizden kopuşumuzu seyrettim ve seni eski haline getirmeye çalıştım. Open Subtitles كل هذه السنة, فقط اشاهد انفسنا نفترق وانا احاول استعادتك لتكوني علي طبيعتك
    Bu yüzden içgüdüsel olarak doğru olan şeyi yaptım, yani internetin başına gidip meseleyi kendim çözüp çözemeyeceğimi bulmaya çalıştım. TED لذلك قمت وقتها بما أحسست أنه صائب توجهت للإنترنت وحاولت أن أعرف اذا كنت استطيع أن آخذ زمام الأمور بنفسي
    Daha sonra, Kabil'e gittim ve Taliban'ın düşüşünün ardından Afganistan'da çalıştım. TED لاحقا، سافرتُ إلى كابل و عملتُ في أفغانستان بعد سقوط طالبان.
    Üniversitede gerçekten çok çalıştım ve üniversitemdeki çok az sayıda kadın bilgisayar bilimi mezunu arasında olmaktan gurur duydum. TED انا درست بجد شديد في الكليه , وكنت متفائله بكوني واحده من خريجين علم الكمبيوتر النساء الاقلاء في كليتي
    Kimlerin sağ kaldığını anlamak için bir liste yapmaya çalıştım. Open Subtitles حاولت ان اعمل قائمه باسماء الكتيبه لاعرف من بقي معنا
    Fakat insanları dinleyebildim, onların sorunlarını duydum, kuma çizdim ve anlamaya çalıştım. Ne yaptığımı anlamaya çalışmak ise bir anlamda zordu. TED لكن كنت استمع إلى الناس، استمع لقضاياهم، وأرسم على الرمال، في محاولة لمعرفة الأشياء، وكان من الصعب معرفة ما كنت أفعله.
    Farklı tarzlarda dövüşen adamlar tanıyorum ve gerçekten çok çalıştım. Open Subtitles عرفت رجال مختلفين الذين قاتلوا بأساليب مختلفة فقط تدربت بشدة
    Stressiz bir ortam yaratmaya çalıştım. Open Subtitles لقد تعبت وأنا أُنشئ بيئةللتخلصمن الضغوط.
    Onu yükleyen budalaya söylemeye çalıştım, ama o sanki "Ne?"... Open Subtitles جربت أن أقول هذا للأحمق الذي ركبه ..لكنه كان فقط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد