Geldiğinde gördü ki biri onu çalmış ve sonra içeri gidip ağlamaya başladı. | Open Subtitles | لذلك عندما خرج شخصا ما قد سرق وذهب داخل وقال انه كان يبكي |
2002'de Fas Kralı'nın 60 metrelik yatını çalmış. Ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | فى عام 2002، سرق يخت ملك المغرب ثم اخفاه تماما |
Bir canavar, Noel ağacının tepesindeki yıldızı çalmış ve depoda bir yerde saklıyormuş. | Open Subtitles | الجني الأخضر سرق النجمة من على شجرة العيد و لقد خبأها في المستودع |
Başka insanların gözlüğünü takmaya bayılıyorum! Atomsal sırları çalmış gibi görünüyor muyum? | Open Subtitles | أحب ارتداء نظارات أشخاص آخرين هل يبدوا انني سرقت اسرار نووية ؟ |
Biri çalmış ve onu kazıklamış. Daha önce de olmuştu. Söz, bu fıkrayı kullanmayacağız. | Open Subtitles | . أحدهم سرقها و باعها له . تحدث دائما ، أعدك أننا لن نستخدمها |
Görünüşe bakılırsa biri ayakkabı kutusunu çalmış ve Ray benim çaldığımı sanmış. | Open Subtitles | من الواضح أحد ما سرق صندوق حذائه وظن بأنني من فعلت ذلك |
Kuzey Kharun son beş yılda Güney'den 7- 8 milyar dolar çalmış. | Open Subtitles | الشمال سرق من الجنوب 7 الى 8 مليار دولار الخمس سنوات الماضية |
Sen kimliği ve rozeti olmayan, o arabayı çalmış bir adamsın! | Open Subtitles | أنت رجل بلا هوية ولا شارة والذي سرق تلك السيارة للتو |
Onlarla çalışmak istedim çünkü adam devlet hazinesinden 1 buçuk milyon çalmış. | Open Subtitles | اردت أن أقوم بعمل معه لقد سرق مليون ونصف من خزنة المقاطعة |
Birisi Johnson'ın telefonunu çalmış. Küçük bir penisi olduğuna dair herkese mesaj atmış. | Open Subtitles | أحدهم سرق هاتفه وأرسل عدة رسائل فحواها أنه يعاني من مرض صِغَر القضيب. |
Biri ayakkabılarını ve üniformasının düğmelerini çalmış ama... o hayatta kalmış. | Open Subtitles | ـ سرق أحدهم حذاءه؟ و الأزرار عن بزته العسكرية لكنه عاش |
Eğer bu, şu yada bu biçimde işlenmiş herhangi bir suç olsaydı, eğer bir adam aç olduğu için bir şeyler çalmış olsaydı,. hatta kendini savunmak için cinayet bile işlemiş olsaydı, o zaman belki polise hiç bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | إذا هو كان أي جريمة أخرى إذا رجل سرق لأنه كان جائع، إرتكب جريمة قتل حتى للدفاع عن نفسه، لربما أنا لا يخبر الشرطة. |
Elmasları ben çalmış olsam kutuyu kendi çantamda bırakacak kadar aptal olur muydum? | Open Subtitles | لو كنت سرقت ألماس فهل سأكون بالغباء بما يكفى لكى أترك الصندوق فى أمتعتى |
Ben çalmış olsam, ...bir yerlere kuyu kazıp içine gömerdim. | Open Subtitles | لو سرقت الألماس لحفرت فى مكان ما ودفنتهم فيها |
Birisi onları çalmış olmalı Poirot, evden ya da paltomdan, orasını bilemiyorum. | Open Subtitles | الحبوب التى تأخذها لعلاج ضغطك أظن أن هناك شخص ما فى المنزل قد سرقها من جيبى وأستخدمها. |
Sanki, biri içeri girmiş de, lanet olası şeyleri çalmış ve sonra da satmış sanırsın. | Open Subtitles | تعتقد بأن أحدهم جاء إلى هنا, وسرق الأشياء اللعينة , ثم باعها |
Pekâlâ. Yani o harcamaları yapan her kimse kredi kartlarını çalmış. | Open Subtitles | ذلك يعني كلّ من أدلى بتلك التهم قام بسرقة بطاقات الائتمان |
Çektiğimiz kaseti birisi çalmış. | Open Subtitles | الشريط الذي صورناه مع بعضنا شخصٌ ما سرقه |
Keşke burada uyumama izin verseydiniz. Yatağınızı çalmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أتمنى ان تدعنى انام هنا اشعر انني سرقة منك السرير |
Zimmete geçirilmiş, Bay Webster. Firmadan çalınmış. Kim çalmış? | Open Subtitles | تم إختلاسهم يا سيد ويبستر سرقوا من الشركة |
Çocuğun biri gazete büfesinden beş dolar mı çalmış? Boş ver. | Open Subtitles | يسرق بعض الأولاد 5 دولارات من كشك للصحف، من يأبه لذلك؟ |
Biliyor musun, bir erkeğin saati, çok değerli bir eşyadır. Onu çalarsan, belki ruhunu da çalmış olursun. | Open Subtitles | الساعه شيء عزيز على الرجل اذا سرقتها فكأنك سرقت روحه |
Ben bile çalmış olsam, oraya bırakmazdım. | Open Subtitles | لن يضعه أحد هناك لو كنت أنا من سرقته.. لن أفعل |
Karısının koca hakkını, çocukların baba hakkını çalmış olursun. | Open Subtitles | تسرق حق زوجته فى زوجها وحق أبنائه فى أبيهم |
- Hey, Walt. Bu adam... - Adamın biri motosikletimi çalmış! | Open Subtitles | .. والت)، هذا الرجُل) - . لقد سرقَ أحدهم درّاجتيّ - |
Geçen hafta benden intikamını almak için ofisime girmiş, birçok ekipmanımı çalmış. | Open Subtitles | لذا في الأسبوع الماضي، حتى تنتقم منّي، اقتحمت مكتبي، وسرقت مجموعة من مُعدّاتي. |
Pritchard onu Delil Merkezinden çalmış. | Open Subtitles | او ان بريتشارد قام بسرقته من مالكه الخاص |