Gus, çocukluğunuzda Shawn bir kızı etkilemek için araba çalmıştı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | غاس أتذكر حين كبرتما سوياً وشون سرق السيارة ليلفت انتباه تلك الفتاة |
Savunmam şu ki elimden sosisli sandviçimi çalmıştı bunu evlatlık bir çocuğa yapamazsın. | Open Subtitles | في دفاعي لقد سرق النقانق من يدي ولايمكنك فعل ذلك لطفل متبنى سابق |
Dediğine göre hırsızı görmüştü koşarken takı veya başka bir şey çalmıştı hırsız, fakat polis geldi ve kadını götürdü üstünde hiç bir delil çıkmamacasına rağmen. | TED | وقالت أنها رأت الشخص الذي يجري وتعتقد أنه سرق شيئ من المجوهرات، لكن الشرطة جاءت وأخذوها، ولم تكن مدانة |
Bu adam kaçırmalar kendisini açığa vuruyor. Kediyi bile gündüz vakti çalmıştı. | Open Subtitles | .. عمليات الخطف هذه ، ستكشفه حتى القطة سرقها في وضح النهار |
Evet, jazz, country, rock, tejano tüm bu çılgın şeylerden çalmıştı. | Open Subtitles | نعم لقد عزف موسيقى الجاز والريفي والروك والتكنو,جميع انواع الموسيقى |
Hepimiz "yermi" demek zorundaydık, çünkü Kaiser "yirmi" sözcüğümüzü çalmıştı. | Open Subtitles | كنّا نقول "دكتي" لأن ذلك القيصر سرق منّا كلمة "عشرين" |
Rhode Island, Cranston'dan bir kamyon sigara çalmıştı. | Open Subtitles | سرق شاحنة سجائر من استراحة في كرانستون, رود آيلند |
Ayrıca bu adam gizli bir sandıktan köyün önemli yapılarının çizimlerini çalmıştı. | Open Subtitles | وقد سرق مخططات مهمة لتراكيب القرية من مكان سري00 |
Donanmadan, 10 milyon dolar çalmıştı. | Open Subtitles | لقد سرق ما يقارب العشر ملايين دولار من البحرية |
Birisi tarayıcımı çalmıştı. Bir kızın peşinden koşturmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أحدهم سرق مني جهاز، و استعدته بعد كل شيء |
Biz en azından yaşıyoruz, sen ve senin gudubet kraliçen ve onun sorunlu çocukları gibi değiliz, bu arada onlardan birisi karını çalmıştı sanırım. | Open Subtitles | نعم, حسنا, على الاقل نحن نعيش ليس مثلك وملكتك وابنها احدهم سرق زوجتك على اية حال |
Allahtan, müdür, karısının valilik mührünü çalmıştı. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ، سرق الآمر بعض أدوات زوجته المكتبية |
Geçen sonbahar, birisi masamdan... kek çalmıştı. | Open Subtitles | قبل فترة شخص ما سرق الدوانت الخاصة بي من مكتبي وأخذ منها قطعة |
Adını bilmiyorum. Karayipli biri. Cüzdanımı çalmıştı zamanında. | Open Subtitles | لا أعرف اسمه، رجل كاريبيّ سرق محفظتي قبل فترة |
Sarı işaret kalemlerinden bir kutu çalmıştı. | Open Subtitles | لقد سرق صندوق من أقلام التعليم الصفراء مرة |
Bir Noel'de babam bize bir kaniş çalmıştı ama ödül o kadar yüksekti ki, köpeği geri verdi. | Open Subtitles | في الواقع ، سنة واحدة لعيد الميلاد سرق والدي لنا كلب لكن المكافأة كانت كبيرة جدا لذا أرجعه |
Bu adam kaçırmalar kendisini açığa vuruyor. Kediyi bile gündüz vakti çalmıştı. | Open Subtitles | عمليات الخطف هذه ، ستكشفه حتى القطة سرقها في وضح النهار |
Küçükken bir çocuğun bisikletini çalmıştım. Başkası da benden çalmıştı o bisikleti. | Open Subtitles | سرقت دراجة طفل عندما كنت طفل ثم سرقها شخص اخر مني |
...O albümde üç şarkıyı oturarak çalmıştı. | Open Subtitles | - عزف في ثلاث أغان بذلك الألبوم أعتقد أنها كانت المرة الأولى |
Şu cüce kaptan geçen yıl benim kız arkadaşımı çalmıştı. | Open Subtitles | ذلك الاعب خلف خط الوسط سَرقَ صديقتُي السَنَة الماضية |
6 yıl önce bir Rus kleptokratı hackleyip, yüz milyonunu çalmıştı. | Open Subtitles | قام بإختراق حسابات أحد الأغنياء قبل 6 سنوات وسرق 100 مليون. |
Ajanlarından biri şantaj kurmak amacıyla çalmıştı. Emaneten, veri koruma tesislerinden birine saklamıştı. | Open Subtitles | سرقه منه أحد عملائه ليبتزه، وحفظه بمنشأة حاسوب ذو حماية عالية ليحفظه بأمان |
Ve kızınız hastalar için yemek hazırlanan yere gidip tüm jöle kavanozlarını çalmıştı. | Open Subtitles | وهي ذهبت إلى حيث يصنعون الطعام للمرضى، وسرقت أكواب الجلي لنا جميعًا. |
O aracı, Votan Birliği'nden çaldın, onlar da Dünya Cumhuriyeti'nden çalmıştı. | Open Subtitles | هل قمت بسرقة هذه الاسسطوانات من سي في؟ من قام بسرقتها من اي-ريب؟ |