Efendim, B koridorundan aşağıya çamaşırhane ve kazan dairesinin oraya gidiyor. | Open Subtitles | سيدي يبدو بأنها تتجه إلى غرفة جانبية غرفة الغلي و الغسيل |
Nasıl olsa tek başına... hoşnutsuzluk kurabiyelerini fırınlarken çamaşırhane havalandırmasının ısısıyla. | Open Subtitles | يقف وحيدا بنهاية المطاف ويخبز كعكا من السخط بواسطة الراهية وحرارة الغسيل |
İki içki dükkanı ve bir çamaşırhane de sahte palyaçolar tarafından soyulmuş. | Open Subtitles | بالإضافة لمتجر كحوليات و مغسلة تأثروا بتقليد المهرج |
Eski bir binayı kullanıyor içinde bir çamaşırhane var. | Open Subtitles | إنه يستخدم مبنى قديم مغسلة نهر الذبابة ، طريق لا جرو |
Yanında çamaşırhane var, size orada görev verdim. | Open Subtitles | أما هذا المبنى المجاور فهو المغسلة حيث عينتك فيها |
Sıcak bir yemek, çocukları için güvenli bir ev ve halka açık çamaşırhane. | Open Subtitles | الوجبات الساخنة، مكانٌ آمن للأطفال وأماكن عامة للغسيل |
- çamaşırhane 200 metre içeride. Oraya gider gitmez patlayıcıları tam olarak nereye koyacağımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتعرف على مكان المتفجرات بالضبط بمجرد أن نصل لغرفة الغسيل |
Patlamalardan sağ kalanları da, çamaşırhane veya mutfaklara yerleştirir. | Open Subtitles | والمصابون الذين ينجون من التفجيرات يمكنه أن يجعلهم يعملون في الغسيل أو الطبخ |
çamaşırhane yanlış. 3,96 metre genişliğinde olmalı. 2.6 değil. | Open Subtitles | غرفة الغسيل أضيق من المفترض أن يكون عرضها ْ3.962 و ليس 26 |
çamaşırhane bu tarafta, orada bulabileceğimize eminim. | Open Subtitles | غرفة الغسيل بهذا الإتجاه، أراهن أننا يمكن أن نشغله من هناك |
Arkada bir çamaşırhane gördüm. Gidip bir şeyler yapmak ister misin? | Open Subtitles | هيي , لقد رايت غرفت الغسيل هناك هل تريدين الذهاب لفعلها او شيئ ما |
Hayır. Olayın özünü kaçırıyorsun. çamaşırhane imkan sağladı. | Open Subtitles | كلاّ، أنت تبتعد عن المقصد غرفة الغسيل تتيح الفرصة |
Ve her hafta çamaşırlarımı yıkadığım bir çamaşırhane var. | Open Subtitles | ويوجد مغسلة حيث أغسل فيها ملابسي كل إسبوع |
Endüstriyel çamaşırhane tesisi, hizmet otelleri, golf kulüpleri hastaneler gibi yerlerde yönetici olarak çalışmış. | Open Subtitles | تعمل كمديرة فى مغسلة للملابس تخدم الفنادق، النوادى الريفية المستشفيات، هكذا |
Mutfak, çamaşırhane, radyoloji, patoloji ve morg. | Open Subtitles | مطبخ و مغسلة وقسم الأشعة وقسم علم الأمراض والمشرحة |
çamaşırhane çok fakir insanların kıyafetlerini yıkamaya gittikleri yerdir. | Open Subtitles | المغسلة هي مكان يغسل فيه الفقراء ملابسهم |
çamaşırhane ile konuşuyor. Ameliyat keplerini bulamadılar. | Open Subtitles | أنه يتحدث مع المغسلة أنهم لم يجدوا قبعات التمريض |
Demek ki çamaşırhane otelin diğer tarafında yükleme bölümünün yakınında. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ هذا يعني أنّ المغسلة المحليّة في الجانب الآخر من الفندق |
Hayır, çamaşırhane ve üst kattaki dairem için. | Open Subtitles | - لا, لشراء متجري للغسيل ولشقتي في الأعلى |
Son çamaşırhane 1996 yılında kapatıldı. | Open Subtitles | في كل أنحاء إيرلندا أغلقت المصبغة الأخيرة في 1996 |
çamaşırhane yükleme bölümü. | Open Subtitles | إنّها غرفة غسيل الملابس |
Otelinin çamaşırhane servisi varmış ve memnuniyetle bu işle uğraşmak istiyormuş. | Open Subtitles | يوجد بفندقها خدمة غسيل ملابس سوف تنظفه لك |
Üç restoranı, iki gece kulübü ve bir çamaşırhane zinciri vardı, ancak hepsinden de önemlisi Güney California'daki ilk erkek berberinin sahibiydi. | Open Subtitles | كان يمتلك مطعمين وملهيين ليليين وعدة مغاسل ولكن الاهم كان يمتلك افضل صالون حلاقة للرجال فى جنوبى كاليفورنيا |
Bir süre sonra keşke bir çamaşırhane işletseydim diyorsun. | Open Subtitles | ستفضّل حينها أن تدير مصبغة على هذا المكان |
çamaşırhane kapalı, bana borcun da var. | Open Subtitles | المكوى مغلق وسارحل مبكرا وانتى مديونة لى |
çamaşırhane'de boş makinalar Sade turlarından bile az geliyordu. | Open Subtitles | في المغاسل نادراً ما نعثر على غسّالة شاغرة |