ويكيبيديا

    "çantaları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقائب
        
    • حقائب
        
    • الأكياس
        
    • أكياس
        
    • حقائبك
        
    • وحقائب
        
    • حقائبهم
        
    • بالحقائب
        
    • حقائبها
        
    • للحقائب
        
    • حقائبنا
        
    • حقائبي
        
    • الشنط
        
    • الحقائبَ
        
    Ama bir ya da ikisinin o çantaları taşıyabilecek büyüklükte minivanı var. Open Subtitles وقليل منهم لديه شاحنات صغيرة لتتحمل هذه الحقائب هل لديك إسم ؟
    Beni bu çantaları alalım ve Senin için arka koydu Open Subtitles دعني أخذ هذه الحقائب و أضعها في الخلف من أجلك
    Onlar bu çantaları ve giysileri kimlik edinme ve sosyal statüleri için alıyorlar. TED يأخذون تلك الحقائب والملابس كنوع من الشعور بالهوية والمركز الاجتماعي.
    Kendi parfümüm olabilir, ya da bir çocuk çantaları markam, ya da diğer antika aptal karılarla bir realite şovunda olabilirim. Open Subtitles ,يمكنني الحصول على عطر بإسمي أو على خط انتاج حقائب يد للأطفال أو أكون نجمة برنامج واقعي مع فتيات رخيصات أخريات
    Çeneni kapat ve hemen çantaları bırak! Open Subtitles لم يبقى الكثير من الوقت اغلق فمك اللعين والقي الأكياس الان
    İthal çantaları yukarı rafa koyuyorum. Sizin istediğiniz gibi, değil mi? Open Subtitles سوف أضع كل الحقائب المستوردة فوق الرف ، أهذا ما تريده ؟
    Eğer kavga ediyor olsaydık bile bu, el çantaları ve valizler yüzünden değil ama halanın ya da büyükannenin bizimle yaşayıp yaşamaması üzerine olurdu. Open Subtitles و لو كنا تشاجرنا ، لم كان بسبب الحقائب و الأرفف و لكن لكان بسبب ما إذا كانت جدتك أو عمتك سوف تعيش معنا أو لا
    çantaları düzelteyim. Bunu tutar mısınız? Open Subtitles أوه، ترك الحقائب غير مربوطة هل بالإمكان أن تمسكي هذا؟
    Olmuyor, olmuyor. Hareket edemiyorum. çantaları geri al! Open Subtitles لا أستطيع أن أنحني أو أرفع ظهري أووه خذ الحقائب, خذ الحقائب
    Bende çantaları değiştirdim senin için. - Ve o sırada Einstein nerede idi? Open Subtitles كانت موجودة هنا بالمكتبة قبل أن أبدل الحقائب لأجلك
    Şu çantaları arabaya götürür müsün, lütfen? Open Subtitles لكن هلا تحمل هذه الحقائب إلى السيارة لوسمحت
    çantaları aşağı getirdim, seni almak için durdum. Open Subtitles احضرت الحقائب في الطابق السفلي، توقفت لتحصل.
    Ekip 15'ten merkeze. çantaları bulduk. Boşaltılmış. Open Subtitles من الوحدة 15، لقد وجدنا الحقائب انها فارغة
    çantaları bıraksalardı şoke edici bir suç olmazdı. Peki. Open Subtitles لم تكن جريمة مروعة، إذ قاموا فحسب برمي الحقائب
    Bekçilerinden üçü, çantaları kumarhanenin içine taşıyacak. Open Subtitles ثلاثه من رجالك سيحملون الحقائب خلال الكازينو
    Bence, erkeklere göre topları, kadınların çantaları gibi. Open Subtitles الخصيتان بالنسبة للرجل تشبه الحقائب بالنسبة للسيدات
    çantaları seviyor. çantaları görüyorum, kadın çantaları. Open Subtitles يحب حقائب اليد ، أرى حقائب اليد حقائب يد السيدات
    Sanmam ki bu müstakbel el çantaları yetim olsun. Open Subtitles لا أظن هذه التماسيح التي قد تصبح حقائب جلدية هي يتيمة
    Eğer tayfanıza bu çantaları arabaya götürmelerini söylerseniz biz de mallarınızı verip, uğurlarız sizi. Open Subtitles والآن لو أنك ستطلب من حاشيتك نقل هذه الأكياس إلى السيارة فسوف نسمح لك بتغليفها وتحميلها عبر الطريق
    Ann Perkins, bu yaklaşım çok iyiydi. Davul ekibi, kişisel hediye çantaları, kaplanlar. Open Subtitles آن بيركنس هذا كلام جميل قرع الطبول و أكياس هدايا و نمور أيضا
    - Yardım edeyim. Siz çantaları alın. - Ah, çok teşekkür ederim. Open Subtitles دعينى اساعدك , احضرى حقائبك شكرا جزيلا شكرا
    Bavullar, taşıyıcılar, giysi çantaları, kasalar satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الحقائب ، وحقائب الظهر ، والاكياس و الحاويات
    çantaları hangi masanın altına koyduklarını hatırlıyorum. Open Subtitles أَتذكّر تحت أيّ منضدة وضع الموظفون حقائبهم
    Hizmetçi yarın geliyor. çantaları ben hallederim. Open Subtitles ستجيء الخادمة غدا، سأعتني أنا بالحقائب
    Koltuk 2A'nın çantaları için yardım isteyecek. Open Subtitles المقعد 2 أ سوف تحتاج مساعده في حقائبها
    - Polisler direk çantaları aradı. Open Subtitles الشرطيون قد ذهبوا للحقائب مباشرة
    - Daha yeni geldiler... - Önce çantaları boşaltsak. Open Subtitles ...ـ لتوهم ـ هل لنا أن نفرغ حقائبنا أولا
    Derim ki, çantaları alın ve anlaştık. Open Subtitles أقول لك ، خذ حقائبي وتربح الإتفاق
    çantaları götürün Open Subtitles أذهبوا وضعوا الشنط بأعلى
    Orada çantaları bırakıp gidin. Open Subtitles تُسقطُ الحقائبَ والإجازةَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد