ويكيبيديا

    "çantayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيبة
        
    • الحقيبه
        
    • حقيبة
        
    • الكيس
        
    • حقيبتك
        
    • الشنطة
        
    • بالحقيبة
        
    • الحقيبةَ
        
    • المحفظة
        
    • حقيبتي
        
    • الحقائب
        
    • الحقيبةِ
        
    • حقيبته
        
    • الحافظة
        
    • والحقيبة
        
    Hayır, George. çantayı aldığıma göre bu artık sorun değil. Open Subtitles لا يا جورج الأمر ليس مهما طالما أنني إستعدت الحقيبة
    Sabahları çantayı toplamaya hiç vakit olmuyor. Trene yetişmek için koşmam gerekir. Open Subtitles لا يوجد وقت لحزم الحقيبة في الصباح يجب أن أسرع للحاق بالقطار
    Sana bir saat önce o çantayı arabaya koymanı söylemiştim! Open Subtitles لقد طلبت منك أن تضعِ الحقيبة فى السيارة منذ ساعة
    Sanırım yanlış çantayı almışsınız, Bay Lombard. Open Subtitles أعتقد أنك تحمل الحقيبه الخطأ يا مستر لومبارد
    çantayı senden alacağım. Sen de kaçacaksın. Kendine bir kahve,bir de pizza ısmarlayacaksın. Open Subtitles وآخذ الحقيبة منك ، وأنت تهرب وتذهب لإحتساء كوب قهوة ، قطعة بيتزا
    Öyle görünüyor ki, tanınmış uyuşturucu satıcılarından paraları çete almış çantayı yarmış ve kaçtıkları minibüsün arkasından paraları bırakmışlar. Open Subtitles حيث يبدو أن العصابة سرقة النقود من تجار المخدرات المعروفين شق يفتح الحقيبة وبعد ذلك يتركونها وراءهم ويهربوا بشاحنتهم
    Bence aşağı inip yardım etmelisin ve bu sefer çantayı unutma. Anne... Open Subtitles اعتقد أنه عليكِ النزول ومساعدتهم ولا تنسي أن تحضري الحقيبة هذه المرة
    Evet, ama çantayı görüyorsunuz. Şu an sizin elinizde olan! Open Subtitles لا ، لكن ترى الحقيبة والآن أنت قد حصلت عليها
    Şu çük kafalı, koduğumun Point Break özentisine çantayı ver. Open Subtitles فقط أعط هذا الأنف المفروش نقطة فاصل، اللئيم يريد الحقيبة
    Merak etme. Bende bir çaresi var. Şu çantayı verir misin? Open Subtitles لا تقلقي فأنا أعتقد أن لدي شئ ما أعطني تلك الحقيبة
    - Tüm ajanlar, devam. - FBI. At o çantayı. Open Subtitles كل العملاء تحركوا الاف بى اى , تركت تلك الحقيبة
    Plan, benim eşyaları yok etmem ve... - ...çantayı spor salonuna zulalamamdı. Open Subtitles اقتضت الخطة أن أختفي مع العتاد ثمّ أخبّئ الحقيبة في الصالة الرياضيّة.
    - Gerçekten oradan arıyormuş gibiydi. - Waits'e çantayı mı söyledin? Open Subtitles ـ لقد بدا حقيقياً بالفعل ـ لقد أخبرت ويتس بشأن الحقيبة
    Hâlâ bu işten kurtulma şansın varken şu çantayı bana ver. Open Subtitles أعطيني الحقيبة بينما لا تزال لديكِ فرصة للخروج من هذه الورطة.
    Babalar günü için babana aldığın şu harika çantayı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر الحقيبة الجميلة التى أحضرتها لوالدك فى عيد الأب ؟
    Bir dakika. Bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? Open Subtitles لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟
    Dinle, çantayı al, yarın kafeteryada geri verirsin. Open Subtitles اسمع، بإمكانك أن تأخذ الحقيبة وتعيدها غداً إلي عند المقهى
    Bu çantayı masanın üzerinde buldum. İçinde hiç para yoktu. Open Subtitles لقد وجدت هذه الحقيبه على المكتب و لا يوجد أى أثر لأى نقود
    18 Şubat 1943'te Sophie ve Hans broşürlerle dolu bir çantayı üniversitelerine getirdiler. TED في 18 فبراير عام 1943، أحضرت صوفي وهانز حقيبة مليئة بالمنشورات إلى جامعتهم.
    Tamam Tamam. Aldım, Aldım. çantayı aldım Ne demek istiyorsun, çanta mı? Open Subtitles حصلت عليه , حصلت عليه , لدي الكيس ماذا تقصدين بالكيس ؟
    Benden kibarca rica etseydiniz, sizin için o çantayı yukarı koyardım. Open Subtitles لو انك سألتينى بلطف , لكنت وضعت حقيبتك على الرف هناك
    çantayı alayım, içinde 50.000 var. Open Subtitles لنقم بهذا.. خذوا الشنطة يوجد بها أكثر من 50 الف يورو
    - Biz uçağa binmeyeceğiz. Lanet olası çantayı tut. Open Subtitles أمسك بالحقيبة، لن نستقل الطائرة أمسك بالحقيبة اللعينة
    İstediği kadar zaman harcayabilir... ..ama o çantayı bulmamız lazım, Fritz. Open Subtitles يُمْكِنُه أَنْ يُضيّعَ الوقت كما يَحْبُّ لَكنَّنا يَجِبُ أَنْ نَجِدَ الحقيبةَ يا فريز
    Doğru çantayı aldığına emin misin? Open Subtitles هل أنتِ واثقة بأنكِ أخذتِ المحفظة الصحيحة ؟
    Hiç bu kadar korkmamıştım. çantayı gömme dolaba koymuştum. Open Subtitles لم أشعر بالخوف في كل المرات التي وضعت حقيبتي في الخزانة
    Pasaportunu istiyor. Bu yüzden o çantayı alan herkesin peşinde. Open Subtitles أنه يريد جواز سفر , أو أي شخص يشتري الحقائب
    Bana aldığı o pembe çantayı hatırlıyor musun? Open Subtitles تذكّرْ متى حَصلَ عليني تلك الحقيبةِ الورديةِ
    Adam iki kez ateş etmiş, kaçmış ve çantayı bırakmış. Open Subtitles الرجل يطلق الرصاص مرتين، وفر هارباً تاركاً حقيبته
    çantayı açmak kesinlikle yasak. Bunu anladınız mı? Open Subtitles ممنوع فتح الحافظة على الاطلاق هل تَفْهمُين ذلك؟
    Ukraynalılar iyi malzeme olur. Demem o ki paraları, aletleri ve çantayı açıkladık. Open Subtitles إذن، لقد فسّرنا أمر الأموال، المُعدّات، والحقيبة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد