Tetiği çekmek için öylesine korkuyordu ki. Adamın içinde yok. | Open Subtitles | لقد كان خائف للغاية من سحب الزناد لم يكن بداخله |
Tünemiş kelebekleri çekmek kolay olmayacak. Kümeler uygun konumda değil. | Open Subtitles | تصوير الفراشات الراقدة لن يكون بتلك السهولة، فالتجمعات ليست ساكنة. |
Bunlarda 30 tane kadarına sahipler, yani günü geçirmek için başka resimlerin, duvarların hatta tavanın resimlerini çekmek zorundalar. | TED | ويمتلكون 30 من هذه الأشياء، وعليهم أن يستخدموها من خلال التقاط الصور أو حتى الحائط أو السقف لتمضية يومهم. |
Evet, asıl çekmek istediğin kişi hariç herkesin ilgisini çekiyorsun. | Open Subtitles | نعم الكثير من الجميع عدا الوحيد الذي تريدين لفت أنتباهه |
Pek büyük bir yardım değil ama dikkat çekmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنه حقاً لا شىء, و لكنني لا أريد جذب الانتباه |
Dergi kapağına fotoğraflarımı çekmek için birine ihtiyacım var da. | Open Subtitles | أحتاج إلى شخص ما ليساعدني في إلتقاط الصور لغطاء المجلة |
Bakıyorum da buralarda yenisin, insanların ilgisini çekmek zor olacak. | Open Subtitles | اراك جديد في هذه الاعمال، انها طريقة صعبة لجذب الناس. |
Konulara dikkat çekmek için politik olabilir. | TED | من الممكن أن تكون سياسية، للفت الانتباه لقضايا ما. |
Yani katilimiz parayı erken çekmek istedi, ...kurban anlaşmayı kabul etmedi. | Open Subtitles | إذاً أراد قاتلنا إجراء سحب مبكر, وضحيتنا لم يرد المضي بذلك |
Özür dilerim evlat. Bacağını o kadar sert çekmek istememiştim. | Open Subtitles | آسف، يا صديقي، لم أكن أقصد سحب ساقيك بتلك القوة. |
Şöyle ki bu yayı gerdiğinizde, bu ucu de germiş olursunuz ve uç dokuyu delmeye hazır olur, yay da bu ucu geri çekmek ister. | TED | إذا عندما يتمدد النابض يكون الرأس في الخارج و يصبح جاهزاً لثقب الأنسجة والنابض يصر على سحب الرأس الحاد للداخل |
Sonra tutuklanma anını çekmek için daha ilginç bir yere gitmelerini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | أولاً أريد رؤية من بالداخل و أريد تصوير الأعتقال في مكان مثير |
2008 başkanlık seçimlerinin belgeselini çekmek istiyordum. | TED | كنت أرغب في تصوير فيلم وثائقي عن الإنتخابات الرئاسية في عام 2008م. |
Ve hanın bir kaç resmini çekmek için kendime engel olamadım. | Open Subtitles | و شعرتُ برغبتي في التوقف و التقاط صورة أو أثنين للحانة |
Barikatlara ellerindeki çiçekleri yaymak için yaklaşan kadınları durdurdum ve onların resmini çekmek istediğimi söyledim. | TED | أوقفت النساء عندما اقتربن من المتاريس لوضع الأكاليل وطلبت منهم التقاط صورة لهن. |
Bu yer dikkatini çekmek isteyen damarlı kart tavuklarla dolu. | Open Subtitles | هذا الحي مليء بأصحاب عواجيز والذي من شأنه لفت انتباهك |
Onlar, erkeklerin ilgisini çekmek için kafalarını toslayan dağ koçlarından farklı değiller. | Open Subtitles | حسنا، إنهم لا يختلفون عن كباش الجبل فالتناطح بالرؤوس لغرض جذب رفيقة |
On bes yıl önce böyle bir fotoğrafı çekmek mümkün değildi. | TED | كان من المستحيل إلتقاط هذه الصورة قبل 15 عاماً مضت. |
Kızlar beni hiç şirin bulmaz, ilgilerini çekmek için onları güldürürdüm. | Open Subtitles | لم تشعرني الفتيات بأنني جميل لقد اعتد أن اضحكهن لجذب انتباههن |
Bunun, dikkatimizi çekmek için bir çağrı olduğunu sanıyoruz İstediğiniz dikkat çekmekse başardınız. | Open Subtitles | نعتقد انها علامة للفت أنتباهنا اذا كان انتباهنا هو ما تريدين, فقد حصلت عليه بقى شئ: |
Tahmin ediyorum ki doğru olduğundan emin olmak,muhtemelen çekmek istersiniz. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تريد التأكد من أنها حقيقية وربما تسحب بعضاً منها |
Tasarruf hesabımızdan büyük miktar bir parayı çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أسحب مبلغا ضخما من حسابنا المشترك |
O sırada nasıl hissettiğimi hatırlamak için köprünün bir resmini çekmek istedim. | Open Subtitles | لذلك أردت أن ألتقط الصورة لتُذكّرني بتلك اللحظة، وكيف كان شعوري يومها |
- Siperi çekmek istemediğinden emin misin? - Hayır. | Open Subtitles | هل أنت واثقة أنك لا تريدننى أن أصور الخندق ؟ |
Bütün yetkililerin herkesi mahalleden çekmek için koordine olması gerek. | Open Subtitles | علينا التنسيق مع كل ضباطكم لسحب الجميع من الشارع فورا |
Eğer gerçekten bittiyse neden son üçü çekmek için para harcıyorlar? | Open Subtitles | دام أنهم يريدون إيقافة لماذا يصرفون المال لتصوير المسلسلات الاخرى ؟ |
Tutuyorum, çünkü sakin ve mantıklı olmalıyım çünkü bu benim işim, ama bu tetiği çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أسيطر عليه لأنه عليّ أن أكون هادئة ومنطقيّة لأنّ هذه هي وظيفتي، لكنني أرغب بسحب هذا الزناد |