ويكيبيديا

    "çiftçiler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المزارعين
        
    • المزارعون
        
    • مزارعين
        
    • مزارعون
        
    • الفلاحين
        
    • للمزارعين
        
    • الفلاحون
        
    • المزارع
        
    • ومزارعون
        
    • فلاحون
        
    • ومزارعين
        
    • كمزارعين
        
    • المُزارعون
        
    Binlerce dönüm kakao tarlası var. çiftçiler bütün ağaçları öylece kesemezler. Open Subtitles حسناً، هناك آلاف الفدانات من الكاكاو لن يقطع المزارعين كلّ الأشجار
    Toprak hakları hareketinin, çiftçiler hareketinin ve kadın hakları hareketinin bir parçasıydım. TED كنت عضوةً في حركة حقوق الأرض وحركة المزارعين والحركة النسائية.
    Bu nedenle, çiftçiler dayanıklı gen taşıyan pirinç çeşitleri ekiyor. TED لهذا السبب المزارعون يزرعون أصنافا من الأرز تحمل مورثات مُقاومة.
    Bunu yapabilmek için, çiftçiler toprağa daha fazla kimyasal koyuyor. TED الآن، لفعل ذلك، يضع المزارعون الكيماويات أكثر فأكثر في الأرض.
    Benim elimde ise çiftçiler var. Open Subtitles لديه من 50 إلى 60 رجلاً لدّي بضعة مزارعين
    Bu arada, ülke çapında çiftçiler ana yolları kapattı. TED في الوقت نفسه أغلق مزارعون طرقًا عموميةً في كل أنحاء البلاد.
    Batı Kenya'da 2012 Şubat başında, yağmurlar başladı, erken başladı, yağmurların erken başladığı zamanlar çiftçiler cesaretlidir, çünkü bu genellikle sezonun güzel geçeceği anlamına gelir. TED في بداية فبراير 2012 في غرب كينيا بدء المطر، وقد بدء مبكرًا وحين بدء المطر مبكرًا، يحث المزارعين لأنه عادةً يعني أن الموسم سيكون جيدًا
    Hatta çiftçiler orada sığırları otlatırdı, çünkü mezar otlarının, sütü daha tatlı yaptığına inanıyorlardı. TED حتى المزارعين كانوا يرعون مواشيهم فيها، معتقدين أن أعشاب المقبرة وُجدت لجعل الحليب أكثر حلاوة.
    çiftçiler bunu küçük bitkiler hâlinde alıyorlar. TED المزارعين يحصلون على شتلات صغيرة من التبغ.
    Bugün çiftçiler bu örnekleri kendileri alabiliyorlar. TED بإمكان المزارعين اليوم أخذ العينات بأنفسهم.
    Şunu bilmelisiniz, bu çiftçiler, hasattan hemen sonra yıllık gelirlerinin ortalama %60'ını tek seferde alıyorlar. TED يجب أن تعرف أن هؤلاء المزارعين يجمعون حوالي 60 بالمئة من دخلهم السنوي في وقت واحد، مباشرة بعد الحصاد.
    çiftçiler hasattan önce yapılan testte, daha kötü sonuçlar verdiler. TED كانت نتائج المزارعين أسوأ بكثير قبل الحصاد
    Bu girişimciler, Kenya'da son 30 yılda gelişen tarım sektöründeki iniş-çıkışları yaşamış tecrübeli çiftçiler. TED هؤلاء المزارعون القدامى قد مروا بكل صعود وهبوط الزراعة في كينيا خلال ال 30 سنة الماضية.
    dedi. çiftçiler darıdan aldıkları verimin 3-4 katını alıyorlar. TED يحصل المزارعون على ثلاثة إلى أربعة أضعاف غلة الذرة.
    Saminu gibi genç çiftçiler tarım ürünleri almak, çalışmalarının karşılığını almak, başarılı olmak için nakit para almak zorunda değil. TED المزارعون الشباب أمثال سامينو لا يملكون أموالاً لشراء المنتجات الزراعية بما يتوافق مع عملهم الشاق ليكونوا ناجحين.
    Geçen sezon, çiftçiler büyük oranda ilaç kullanımlarını azalttıklarını, neredeyse hiç kullanmadıklarını belirtti. TED الموسم الماضي، أَبلَغَ المزارعون بأنهم أصبحوا قادرين على تخفيض استخدام المبيدات بنسبة هائلة، تقريباً إلى الصفر.
    Biz çiftçiler geleceği de düşünmek zorundayız. Open Subtitles نحن مزارعين يجب أن نفكر في السنوات المُقبلة، أيضاً
    Senden ayrılırken umutlarım dışında başka hiçbir şeyim yoktu. çiftçiler ve işçiler bekliyor. Open Subtitles وليس لدي سوى مجموعة من أصحاب النوايا الحسنة، مزارعون مالكو متاجر
    çiftçiler, kalkan, mızrak ve kalan ekipman, seyahat yarın ekleyin. Open Subtitles تخلّى عن درعك ورمحك وابقى هنا لترتحل غداً مع الفلاحين
    Yapılması gerektiğine inandığım bir diğer şey de yoksul çiftçiler için teknoloji üretmek. Böylece ürünleri değer kazanacaktır. TED الشيء الآخر الذي اؤمن به هو الحاجة لصنع تقنيات للمزارعين الفقراء لاضافة قيمة لمحاصيلهم.
    Sigorta ortaklarımızı ikna ettik ve nisan ayında çiftçiler yeniden ekim yaptı. TED لذلك أقنعنا شركائنا وبعد ذلك في إبريل، أعاد هؤلاء الفلاحون الزراعة
    Fakat dünyadaki diğer çiftçiler çok açlık çektikleri için gerçekte oldukça zayıftırlar. TED بينما المزارع في باقي دول العالم هي صغيرة جدا .. وهذا هو سبب تضورهم جوعا
    Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı. Open Subtitles كان هناك صيادون ومزارعون من الغواصة يجمعون الحصاد من قاع البحر
    - Hepsi çiftçi. çiftçiler gübre ve kadınlardan başka bir şey konuşmaz. Open Subtitles فلاحون يتكلمون عن لا شئ إلا المحاصيل و النساء
    Calais'ye gidip mültecilerle konuşursanız; avukatlar, siyasetçiler, mühendisler, grafik tasarımcıları, çiftçiler ve askerlerle karşılaşırsınız. TED إذا تحدثت مع اللاجئين في كاليه فستلتقي بمحامين وسياسيين، ومهندسين ومصممي طباعة ومزارعين وجنود.
    Beni ve ailemi yaz sıcağında gölgelik bir yer arayan, ve tarlasını çekirgeler istila etmiş çiftçiler olarak düşün. Open Subtitles تخيلني و عائلتي كمزارعين يبحثون عن الظل في الجفاف مع موجة من الجراد يأكلون حقولنا
    Bu da demek olur ki çiftçiler çiftçilik yapamaz. Open Subtitles مما يؤدي لعدم تمكن المُزارعون من الزراعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد