Eğer bu evi yuvarlayabilseydim benim için çok daha kolay olmaz mıydı? | TED | ألن يكون من السهل علي أن أدحرج هذا حتى أصل إلى البيت؟ |
O videoyu ele geçiremezsek, helikopterli adamların seni bulması çok daha kolay olur. | Open Subtitles | والآمر سيكون اسهل بكثير لأصحاب تلك المروحيات إلا إذا حصلنا على الشريط وفتحناه |
Resimleri incelemek mi? Sadece emin olmak için. Eğer karada olsak çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كانت ستكون أسهل كثيراً لو كنا على أرض فلن يكون هناك هذا الاهتزاز كما تعلم |
Arkasında aleyhine ifade verebilecek bir tanık bırakmazsa kaçması çok daha kolay olur. | Open Subtitles | وسيكون من الأسهل له أن يتخلص من أي شاهد يمكنه أن يشهد ضده. |
İnsanlar kayıtsız kalmadıkları zaman hayat çok daha kolay olabiliyor. | Open Subtitles | يمكن أن تكون الحياة أسهل بكثير مما يدعها الناس تكون |
Onları karakola götürmeme izin verirsen çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا أكثر سهولة . لو تركتني أصطحبهم إلى مركزيّ |
O gecenin nasıl gerçekleştiğini görsem çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون الأمر أسهل كثيرًا لو عرفت ما سيحصل ليلتئذ بالتفصيل |
Babam gibi hareket edip burada seviştiğinizi görmezden gelsem çok daha kolay olacak | Open Subtitles | أوه لكان الأمر أسهل لو إستطعت أن أدعي أنك لا تمارسين الحب هنا |
Yanında kız varsa, bu kulüplere girmek çok daha kolay oluyor, bilmiyor musun? | Open Subtitles | من السهل دخول هذه الأندية إذا كان لديك فتيات .. هل لاحظت ذلك؟ |
Cep telefonu taşısaydın seni bulmak çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من السهل كثيراً العثور عليك إذا حملت هاتفاً نقالاً |
Bu işi geleneksel hukuk uygulayıcılarına bırakmak çok daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | يمكن ان يكون اسهل بكثير ان تتركه بين يدي القانون المحلي |
Savaş meydanında düşmanla savaşmak ilişkimizi korumaktan çok daha kolay. | Open Subtitles | خوض المعارك اسهل بكثير من القتال للمحافظة على علاقتى بك |
Eğer karada olsak çok daha kolay olurdu. Böyle sallanmadan... | Open Subtitles | كانت ستكون أسهل كثيراً لو كنا على أرض فلن يكون هناك هذا الاهتزاز كما تعلم |
Tekerlekli sandalye kullandığından işleri çok daha kolay halletmesini sağlıyor. | Open Subtitles | يكون هذا أسهل كثيراً لأنه على كرسى متحرك |
Ancak, doğruyu yaymak, eskisinden çok daha kolay. | TED | كما أنه من الأسهل أن تنشر الحقيقة مما كان عليه في السابق. |
Ama karısı olduğumda, bu seçim çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | لذا ، عندما أصبح زوجته ، سيكون الإختيار أسهل بكثير |
PM: Peki, bu baş sallamaları, dikkat etmeniz gerektiğini bildiğiniz zaman, farketmesi çok daha kolay. Bazı zamanlar biri bir yüz | TED | باميلا ميير: حسنا، هزات الرأس هذه أكثر سهولة لاكتشافها بمجرد معرفتك للنظر إليها. ستكون هناك أوقات |
Kaybolup işlerini yapmalarına izin vermemi söylediler. Herkes ne yaptığımın farkında olsa her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لقد اخبروني أن أجلس وأدع الأمور لهم لكان الأمر أسهل كثيرًا لو علم الجميع بما أفعله |
Anahtarın olsaydı çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون الامر أبسط بكثير بإستعمال المفاتيح |
Bak, Quintus, toz toprağı temizlemek, kanı temizlemekten çok daha kolay. | Open Subtitles | أنت تعلم .. تنظيف الطين أسهل كثيرا من الدم .. كوينتوس |
Seni yardım etmeye ikna etmek düşündüğümden çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | إقناع منك أن تساعدني سيكون أسهل مما كنت اعتقد. |
Yalnızca cadı olmuş olsaydın çok daha kolay olurdu aslında. | Open Subtitles | أيضاً فقد كانت صفقه أسهل من أن تكوني مجرد ساحره |
Bu gemide iki aranan kaçak olmadan çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا أسهل بدون وجود أكثر اثنين مطلوبين معنا على السفينة |
Eğer gerçeği söylemiş olsaydın, her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لقد كانت الأمور ستصبح أكثر بساطة إذا كُنت قد قُُلت الحقيقة |
Umarım sonrasında bunların çok daha kolay olabileceğini hatırlarsın. | Open Subtitles | أتمنّى أن تتذكّري لاحقًا أن وتيرة الأحداث كانت ستُمضي أيسر بكثير. |