çok meşgul birisin, Dewey Cox, biraz durup gülleri koklayacak vakit bulabiliyor musun? | Open Subtitles | انت مشغول جدا , ديوي كوكس هل لديك الوقت للوقوف و شم ورده؟ |
Yemek yapmayı seviyorum ama fırsat olmuyor. Dick çok meşgul. | Open Subtitles | احب الطبخ لكننى لم احظ بفرصة ديك دائما يكون مشغول جدا |
O çok meşgul, gelemez. | Open Subtitles | هى مشغولة جداً لا يمكنها الرد على الهاتف |
çok meşgul olan bir insanı nasıl bir filmde başrolde oynatabilirsiniz? | TED | كيف تستطيع الوصول إلى شخص مشغول للغاية ليصبح نجماً في فلم |
Eğer Los Angeles'lı polisler uyuşturucu satıcılarını, gaspçıları ve manyak katilleri tutuklamakla çok meşgul değillerse, onu size geri yollayabilirler. | Open Subtitles | إذا كانت شرطة لوس أنجلوس ليست مشغولة جدا بإعتقال تجّار المخدرات وإغتصاب العصابات والقتلة المحترفون |
Annem kurabiyeleri eleştirmekle çok meşgul olacağından... beni eleştirecek zamanı kalmaz. | Open Subtitles | وستكون أمي مشغولة للغاية في انتقاد الكعك فلن تجدا وقتا لإنتقادي |
- çok meşgul anne. - Oh, hayır, tatlım, meşgul değil. Zaman ayırabilir. | Open Subtitles | أنه مشغول جدا يا أمى لا يا بنى, لديه بعض الوقت |
Buddy, kafam çok meşgul. İyi bir zamanda değil tamam mı? | Open Subtitles | ان عقلى مشغول جدا يا بودى وهذا ليس بالوقت المناسب |
çok meşgul biri, boş olduğu tek an öğle yemeğiymiş. | Open Subtitles | انه رجل مشغول جدا, لذا موعد الغداء هو المتاح له فقط |
çok meşgul değilseniz, siz yapar mısınız? | Open Subtitles | ان لم تكن مشغول جدا ربما تساعدنا فى تنظيفه |
Cehennem gelecek birkaç yıl için, çok meşgul bir yer olacağa benziyor. | Open Subtitles | الجحيم يبدو سيكون مكان مشغول جدا في السنوات القليلة القادمة |
Bu aralar çok meşgul olduğunu biliyorum ama Yusuf Bey'in tezimi okuyup okumadığını öğrenmek istedim... | Open Subtitles | .. أعلم أنك مشغولة جداً هذه الأيام .. ولكن أردت أن أسأل هل قرأ السيد يوسف أطروحتى بعد |
Ailemiz çok meşgul, plan yapmak zorundayız. Hayır. | Open Subtitles | عائلتنا مشغولة جداً وعلينا التخطيط للامور |
Peki, babamla birlikte yazmayı denedim, ancak sergisiyle çok meşgul. | Open Subtitles | حسناً, لقد حاولت مع والدي, لكن لكنه مشغول للغاية بمعرضه |
Hayır, üzgünüm. Bu aralar çok meşgul, Bayan Parker. | Open Subtitles | لا لا, آسف بخصوص هذا لقد كانت مشغولة جدا مدام باركر |
Herhalde tamirhanede çok meşgul. | Open Subtitles | أعتقدها مشغولة للغاية بمتجر مستلزمات التجميل خاصّتها. |
çok meşgul mü olacaksın? | Open Subtitles | إذن ستصبح مشغولاً جداً هذه الأيام ؟ لا أدري. |
Aslında, vergi zamanlarında çok meşgul olduğundan, eleman almasına izin vermişlerdi. | Open Subtitles | فى الواقع كان مشغولا جدا فى موسم الضرائب فسمحوا له بمساعد |
Son zamanlarda çok meşgul olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون مشغولاً للغاية في الآونة الأخيرة. |
Fakirlere para dağıtmak, ve dilencilerin ayaklarına sandalet geçirmekle... çok meşgul şu an. | Open Subtitles | فهو منشغل شديد الانشغال بإعطاء المال للفقراء وإلباس الشحاذين النعال |
Ayağındaki lastik ayakkabıları yapmakla çok meşgul. | Open Subtitles | هو مشغول جدًا بصنع تلك الأحذية الرياضة التي تلبسها |
Ona çok meşgul olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | الآن يتصل كل نصف ساعة أخبرْيه أننا مشغولون جداً |
çok meşgul. Tüm ülkeyi dolaşıyor. Daha yeni mezun oldu. | Open Subtitles | لا إنها مشغولة فهي تسافر دائما عبر البلاد |
Görünen o ki öğleden sonra çok meşgul olacaksınız. | Open Subtitles | يبدو وكأنك ستكون مشغول في وقت بعد العصر القادم |
Bana kalırsa, bunun sebebi krallığında petrol bulununca şeyh çok meşgul oldu. | Open Subtitles | شخصيا, أعتقد أنه بسبب أن الشيخ كان مشغولا للغاية عندما أكتشفوا بترول فى مملكته |
konuşamayacak kadar meşgul değillerdi... ama bu "Aşka Veda" pilici çok meşgul. | Open Subtitles | كندي،غورباتشوف, وكاسترو لم يكونوا مشغولين جداً أثناء أزمة الصواريخ الكوبيةِ للجُلُوس والكَلام معي |