Genelde Öğle yemeğinden sonra içki içmem ama... aman tanrım! | Open Subtitles | لا أحتسي الخمر عادة بعد الغداء لكن .. يا إلهي |
Merkezi boşalt. Zihnini boşalt. Öğle yemeğinden sonraya kadar seni burada istemiyorum. | Open Subtitles | غادر المركز وصفِّ ذهنك، لا أرغب برؤيتك هنا إلى ما بعد الغداء |
Belki Öğle yemeğinden sonra başka işe başlamadan, onun hepsini halledebiliriz. | Open Subtitles | ربما سوف نفعل هذا بعد الغداء قبل ان ننشغل بشىء آخر |
Belki Öğle yemeğinden sonra Marie Callender'a gidip pasta yeriz. | Open Subtitles | ربما نذهب بعد الغداء إلى محلات ماري لتناول بعض الفطائر |
Takıma girerseniz, Öğle yemeğinden sonra listeyi avluda asılı bulacaksınız. | Open Subtitles | ..إن تم قبولكم في الفريق فستجدون أسمائكم في الساحة بعد الغذاء |
Öğle yemeğinden sonra başka bir şehre gidiyoruz. Yarın döneceğim. | Open Subtitles | سنذهب إلى مدينة أخرى بعد الغداء لكنني سأعود في الغد |
Geldiniz demek. "Öğle yemeğinden sonra eve döneceğiz" lafı insandan insana değişiyor sanırım. | Open Subtitles | حسنا ها انت اظن انه الغداء ثم المنزل يعني اشياء مختلفة للناس المختلفين |
Onun için çalıştığım son gün Öğle yemeğinden döndüm ve paramedikleri gördüm. | Open Subtitles | كنت اعمل في يومي الاخير لديه عندما عدت من الغداء ورايت المسعفين |
Ve yapabileceğimiz basit şeylerden biri Öğle yemeğinden önce teneffüs koymaktır. | TED | وأحد أبسط الأشياء التي يمكننا عملها هو أن نقرر فسحة من الوقت قبل الغداء |
- Öğle yemeğinden sonra nezaman biraz vaktim olsa hep yaparım bunu. | Open Subtitles | أفعل ذلك طوال القوت حينما يكون لدى بعض الدقائق بعد الغداء |
Öğle yemeğinden sonra ne zaman biraz vaktim olsa hep yaparım bunu. | Open Subtitles | أفعل ذلك طوال القوت حينما يكون لدى بعض الدقائق بعد الغداء |
Ve söz konusu beyin yarın Öğle yemeğinden önce otelden ayrılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdik. | Open Subtitles | و قد أجمعنا قد أجمعنا تقريباً أن السيد المتورط فى ذلك يجب عليه أن يرحل غداً قبل موعد الغداء |
Sevgilim. Olmasaydı sence seninle Öğle yemeğinden vaz geçermiydim? | Open Subtitles | حبيبتي ، أتظنين أنني يمكن أن أضحي بتناول الغداء معكِ إذا لم يكن كذلك ؟ |
Kahvaltı Öğle yemeğinden önce gelir. Ah! Mm. | Open Subtitles | الأفطار يأتى قبل الغداء والزواج يجب ان يأتى قبل رحلة شهر العسل البحرية |
Pazar günü, Andreas Öğle yemeğinden sonra biraz dinlenmişti. | Open Subtitles | في يوم الأحد أراد إندرياس أن يأخذ قيلولة بعد الغداء |
Dr. Thorndyke, Öğle yemeğinden sonra Arthur Brisbane'le görüşmek istiyor. | Open Subtitles | الدكتور ثورندايك يود مقابلة آرثر بريسبان بعد الغداء مباشرة |
Öğle yemeğinden dönmediğimi farkettiklerinde Chicago'da olacağım. | Open Subtitles | عندما يلاحظون عدم عودتى من الغداء سأكون في شيكاغو |
Öğle yemeğinden sonra sokaklara döneceğiz. | Open Subtitles | وسنعود للشارع بحلول موعد الغداء عليّ القيام ببعض التغييرات |
Pekala, - Ben - Öğle yemeğinden sonra uğrayacağım , ve nasıl yapıldığını göstereceğim. | Open Subtitles | حسنا أنا سآتي بعد الغداء وسأريكِ ماذا تفعلين |
James, neden Öğle yemeğinden sonra, simülatöre uğrayıp korkutma egzersizini yapmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً، جيمس، لم لا تمرعلى قاعة المحاكاة بعد الغذاء اليوم؟ وتقدم لنا عرض الرعب الذي تحدثنا عنه؟ |
Ah, aheste aheste yenen bir Öğle yemeğinden sonra, gitme vakti geldi. | Open Subtitles | اوه , اه , غداء الثلاثي مارتيني ها انا قادمة |
Bütün kulüp başkanlarının bugün Öğle yemeğinden sonra idareye gelmeleri gerekmektedir. | Open Subtitles | هناك إجتماع إلزامي في المكتبِ في الغداءِ اليوم لكُلّ رؤساء النادي. تذكّرْ،اللّيلة نُواجهُ مقاطعة بيرن شانج. |
Sanırım Öğle yemeğinden önce evlenmen gerekiyor. | Open Subtitles | اعتقد انك يجب ان تتزوج قبل الغدا? |
Bu yüzden... Öğle yemeğinden önce bu işleri halletmemiz gerek. | Open Subtitles | ستفقدنا التوازن و لذلك يجب أن نسويها قبل البدأ |